Barış Derneği ve Hukukta soL Tavır Derneği, Kadıköy-Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde, 21 Mayıs Cumartesi günü, saat 15.00’te “Savaş Suçları Yargılanacak'' başlıklı bir söyleşi düzenlendi.
Söyleşinin başlangıcında, Barış Derneği Genel Başkanı Zuhal Okuyan, Barış Derneği’nin Suriye’de işlenen savaş suçlarına karşı Dünya Barış Konseyi’yle birlikte Hatay’da ve İstanbul’da gerçekleştirdiği konferanslarda ve Aralık 2013’te yayınlanan savaş suçları raporundaki emperyalizm ve gericilik karşıtı barış hattına işaret etti. Bununla birlikte, Zuhal Okuyan, Barış Derneği ve Hukukta soL Tavır Derneği’nin birlikte hazırladığı, AKP’nin Suriye halkına karşı işlediği savaş suçlarını konu alan ikinci raporu da katılımcılarla paylaştı.
Söyleşide, AKP’nin bizzat faili olduğu petrol kaçakçılığı, silah sevkiyatı, tarihi eser kaçakçılığı, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı gibi suçlara değinilirken; IŞİD’in işlediği ve AKP’nin de azmettiricisi olduğu insan öldürme, yaralama ve toplu katliamlar, cinsel saldırı, tecavüz ve çocuk istismarı; kimyasal silah kullanımı; bir dine ve ırka mensup kişileri öldürme gibi suçlar ve bu suçların Türk hukuk sistemindeki karşılıkları tespit edildi. Ayrıca, Hukukta soL Tavır Derneği üyesi Vedat Eslek, AKP’nin Suriye’de işlemiş olduğu savaş suçlarına dair hazırlamış oldukları iddianame taslağı hakkında bir sunum yaptı.
Hukukta soL Tavır Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Rıza Aydın ise, AKP’nin Suriye halkına karşı işlediği pek çok suç ülke veya dünya basınında yer alsa da, “Türk mahkemelerinin'' herhangi bir soruşturma yürütmemesi veya davaların sonucunda gerçek faiilerin perde arkasında kalması sebebiyle, Türk yargı sisteminin meşruiyetini yitirdiğini belirtti. Aydın, AKP’nin Suriye’de işlediği savaş suçlarına karşı bugün yargılama yapacak bir yargı kurumu olmaması nedeniyle, meşruluğunu halkın vicdanından alan bir mahkeme kurulması ihtiyacının doğduğunu vurguladı.
Toplantıda ayrıca Nürnberg’ten Yugoslavya’ya savaş suçlarının yargılanmasındaki uluslararası deneyimlere ve savaş suçları mahkemelerinin tarihsel arka planına değinildi ve Russell Mahkemelerinin değerli bir örnek olduğu vurgulandı.
Gazetecilerin, sanatçıların, hukukçuların ve aydınların katılımının yoğun olduğu söyleşi, izleyicilerin soru ve katkılarıyla sonlandı.