Pehlivan, yazısında Kılınç'ın oğlun Mehmet Koray Kılınç'ın CİMER'den Cumhurbaşkanlığı'na defalarca mektup yazdığını söylerken, “Babam ve bu davada hüküm giymiş silah arkadaşları darbeci değildir ve bu vatana ihanet etmemişlerdir. Size bu mektubu gönderme amacım; bu davayla ilgili olarak yargıda bulamadığımız hak ve adaleti, yüce makamınızın yasal af gücünü kullanarak ve/veya yine güçlü bir hukuk aracı olan Anayasa Mahkemesi karar sürecini hızlandırarak sağlamanız ve mağdur olmuş bu askerlere el uzatmanızdır. Lütfen ömrünü vatan için adamış bu komutanların zindanlarda ölmesine müsaade etmeyiniz ve gerçek adaletin ivedi olarak tecelli etmesini sağlayınız Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Adalet Bakanım…” sözlerini aktardı.
Pehlivan, Kılınç'ın Mlli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yazdığı mektupta da, “Anayasa Mahkemesi elindeki iş yoğunluğunu gerekçe göstererek bu dosyayı inceleme işini aylar/yıllar sonrasına bırakabilir. Ancak bu insanların öyle bir zamanları yok! Hepsi sağlık sorunları yaşamaktadır ve onlar için değil aylar, bir saat bile önemlidir" dediğini aktardı.
Bakan Akar’a mektubun “Destek talebi bir vefa beklentisidir” diye bittiğini söyleyen Pehlivan şu yorumu yaptı:
"Cezaevi görüşlerinde iki taraf da iyi olduğunu göstermek, karşısındakini üzmemek için rol yapar. O da bitti. İçeriden kötü haberler gelmesi an meselesi."