Yazdım:
Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak isteyen savcı AKP’li belediye başkanının yeğeniydi. Ceza ve siyasi yasak kararını veren hâkimin de AKP yöneticisiyle fotoğrafı çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) “terör” incelemesi yapan heyetin başındaki müfettiş Fazıl Can, “Bu soruşturmadan bir şey çıkmaz” diye düşünüyordu. Görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Yerine gelen başmüfettiş Arif Yıldırım, AKP’den Mersin milletvekili adayı olmuş bir isimdi.
Yazdım:
Kalan 7 kişilik İBB teftiş heyetinde olan 3 müfettiş de belediyeyi terörle ilişkilendiren rapora imza atmadı.
Şimdi...
O heyette olan ve İBB personeli arasında “terörle iltisaklı kişiler olduğuna” dair hazırlanan rapora imza atanlardan biri de Hayati Taşdan’dı.
Deniyor ki 2019 yılında Mülkiye müfettişliğine atandı. Yani daha 3 yıllık bir müfettişken Türkiye’nin en büyük belediyesinde görevlendirildi.
Nasıl sormayayım: İçişleri Bakanlığı’na bağlı Mülkiye Teftiş Kurulu’nda 100’den fazla kıdemli başmüfettiş varken, 3 yıllık bir isim neden İBB için seçildi?
Hani görümce üzerinden bile “iltisak iltisak iltisak” diye yaygara koparılıyor ya...
Acaba diyorum...
İBB’ye kayyum atanıp AKP’ye geçmesine çalışan müfettiş Hayati Taşdan’ın da AKP’lilerle bir iltisakı var mıydı?
Bingo! Olmaz mı?
Zira, İçişleri Bakanlığı’nda çalışan ağabeyi Ali Taşdan da 2011 yılında Ağrı’dan AKP’nin milletvekili aday adayıydı. Ağabey Taşdan siyasette istediği koltuğu kapamadı ama devletteki koltuğunu korudu. Ara verdiği başkontrolörlüğe yani İçişleri bakanı adına soruşturma yapmaya İzmir’de devam ediyor.
Demem o ki...
Ağabeyi AKP milletvekili olamadı ama, kardeşi Türkiye’nin en büyük şehrinin AKP yönetimine geçmesine zemin hazırlamak için elinden geleni yaptı.
Evet...
İBB AKP’ye geçsin diye savcısından müfettişine kadar herkes aktif AKP’lilerden ve onların yakınlarından seçiliyor. İmamoğlu buna karşı “Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir” derken, İstanbul’a göz diken Erdoğan ise “Yeter, söz milletin” diyor.
Kapatırken...
Aklıma bir şey takılıyor:
Fethullahçı istihbaratçı Ali Fuat Yılmazer, kritik operasyonlar öncesinde dönemin başbakanı Erdoğan ile görüşürdü. Bu buluşmalar genelde havalimanında olurdu.
İmamoğlu’nu cezalandıran hâkim de karar öncesi Erdoğan ile bire bir görüşmemiştir değil mi? Yok artık!