Gazeteci Barış Terkoğlu, tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskıyı anlattığı bir video sonrası intihar etmesine ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında Nur cemaatinin Elazığ’daki“resmi abisinin” Muhammed Orakçıoğlu olduğunu söyledi. Terkoğlu, Orakoğlu'nun isminin geçtiği bazı operasyonları örnek söyleyerek "Bir zamanlar FETÖ’yü himaye eden Nurcular, yine devletin içinde, yine devletin imkânlarıyla menzillerine yürümeye devam ediyor" dedi.
Orakçıoğlu'nun AKP'li pek çok isimle bulunduğu etkinlikleri örnek veren Terkoğlu, "Cemaat; kurumlarıyla, etkinlikleriyle, evleriyle devletin gözünün önünde. İmkânları da çoğu zaman devlet kurumları sağlıyor" ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
"FETÖ, esas olarak Nurculuğun kolu olan bir cemaatti. Hizmet Vakfı gibi Nurculuğun çatısı olan kuruluşlar, Fethullahçılığı resmi olarak destekliyordu.
Örgütün kumpasları Ergenekon, Balyoz gibi davalarla sınırlı değildi. Tahşiyeciler adı verilen Fethullahçıların rakibi olan bir dini grup da FETÖ’nün operasyonuna uğramıştı. 22 Ocak 2010 tarihinde, Tahşiyecilerin lideri Molla Muhammed de dahil olmak üzere, 122 kişi gözaltına alınmış, bir kısmı tutuklanmıştı. FETÖ’ye yargı süreci açılınca Tahşiye kumpası da hâkim önüne çıktı.
İşte bu dönemde ilginç bir belge Orakçıoğlu’nun kumpasla ilişkisini gündeme getirdi. Tahşiye kumpasının ilk işaretini, 6 Nisan 2009 tarihinde, FETÖ lideri Gülen, Tahşiyecileri hedef göstererek vermişti. Ardından 14 Nisan 2009’da, Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ndeki FETÖ’cü polisler, Tahşiyeciler hakkında bir istihbarat raporu yayımladı. Adeta Nurcu bir militanın diliyle yazılmış polis raporunun kaynağı, Elazığ’da Hulusi Yahyagil’in önde gelen talebeleriydi. İşte Tahşiyeciler, FETÖ’cü polislere kendileri aleyhinde ifade vererek kumpasa ortaklık edenin, bizzat Orakçıoğlu olduğunu iddia ediyor.
15 Temmuz'dan sonra gözaltı
İkinci detay daha da enteresan...
"Orakçıoğlu, Nurculuğun Okuyucular grubuyla bağlantılıydı. Geçen aylarda vefat eden Hüsnü Bayramoğlu ile hareket ediyordu. Elazığ’da konuştuğum kaynaklar, 15 Temmuz’un ardından Orakçıoğlu’nun gözaltına alındığını anlattılar. Tekstil işiyle uğraşan Orakçıoğlu’nun Bank Asya’da yüklü bir hesabı vardı. Gözaltına alınan bazı FETÖ üyeleri de kendisiyle ilişkilerine dair ifade vermişti. Nurculara yapılan operasyonlarda devreye girdiğini daha önce de anlattığım Bayramoğlu, Orakçıoğlu için harekete geçmişti. Onun kendilerinden olduğunu anlatmıştı. Orakçıoğlu, kısa gözaltının ardından serbest bırakılmıştı.
Günlerdir Enes’in hikâyesi içimizi acıtıyor. Görmemiz gereken ise Enes’in içine düştüğü ağ. Emin olun, Enes’in ölümünden sorumlu olanlar asla soruşturulmayacak. Kaldığı cemaat evinin peşine düşen olmayacak. Muhalefetin “Enes sessizliği” de gösteriyor ki bu yapı, düzen değişmedikçe çocukları öğütmeye devam edecek. Zira anlattığım gibi, FETÖ giderken yerine kendi ağacından yapılmış sopalar bıraktı. Bir zamanlar FETÖ’yü himaye eden Nurcular, yine devletin içinde, yine devletin imkânlarıyla menzillerine yürümeye devam ediyor. Olan yine dişlilerin arasında kaybolan çocuklara oluyor."