Sokaklarda, bina duvarlarında hep onun reklamı var. Netflix’in Fatih Terim belgeselinden söz ediyorum. Kimi övüyor kimi yeriyor... Var olan her şey eleştiriyi hak eder. Fakat bir tanesini anlamıyorum. Hani Gökçekler’in kanalının: “Hakan Şükür ve Arif Erdem goller atmış, tarihi başarılar elde etmişler adları bile geçmiyor” diye belgeseli yerden yere vurmasını. Elbette bir belgeselde iyisi de kötüsü de olur. Adı üstünde belge bu. Ancak FETÖ ile suçlanan futbolcuların olmaması, bugünün Türkiyesi’nde anlaşılır değil mi? Yer alsalardı, aynı kanallar, muhtemelen “FETÖ’cü Netflix” diye söze başlamayacak mıydı?
SADIK ALBAYRAK’IN DOSTLARI
Bu kadar söyleyip bırakıyordum ki arkadaşımın uyarısıyla bir başka belgeseli fark ettim. Hayır, Netflix’te yayımlanmamıştı. Bir kitap olarak, karton kapakla, sınırlı sayıda basılmış, numaralandırılmış, şanslı okurlara dağıtılmıştı.
“50. Yazarlık Yılında Dostlarının Kaleminden Sadık Albayrak” isimli kitaptan söz ediyorum. Boşuna aramayın, kitapevlerinde yok. Nedense Sadık Albayrak’ın oğlunun yönettiği Sabah gazetesi ya da A Haber televizyonu da kitabı hak ettiği gibi duyurmamış. Ancak sahaf gezmeyi sevenler ona ulaşabiliyor.
Kitabın künyesini açıyorum...
2015 yılında ilk baskının yapıldığı yazıyor. Kitapla ilgili hükümet medyasında çıkmış az sayıdaki habere bakıyorum. Haber7, 26 Ocak 2016’da kitabı şöyle tanıtmış:
“Dostları, 50. yazarlık yılında Sadık Albayrak’ı anlattı. Çok yönlü bir çalışmanın ürünü olan kitap, ‘50. Yazarlık yılında dostlarının kaleminden Sadık Albayrak’ ismiyle okurlarla buluştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önsözünü kaleme aldığı kitapta medya dünyasından birçok isim Sadık Albayrak’ı anlattı. Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da çok özel bir yazı kaleme aldığı kitap bir tarafıyla da Türkiye’nin yakın tarihine de ışık tutuyor.”
2015 sonunda basılmasından olacak, tanıtımlar hep 2016’da olmuş. Örneğin Yeni Şafak yazarı Osman Akkuşak, kitabı 4 Ocak 2016’da anlatmış.
Zor bulunan bu kitabın sayfalarında dolaşıyorum. Erdoğan’dan Hayrettin Karaman’a, Mehmet Barlas’tan Abdurrahman Dilipak’a hatta Aziz Torun’a kadar, Sadık Albayrak’ın bütün mücadele arkadaşları var.
Kitap, Sadık Albayrak’ın yazarlara teşekkür ve iyi dilek mesajıyla başlıyor. Erdoğan’ın, daha önce Sadık Albayrak gecesinde yaptığı konuşmanın, “Sadık Abi” başlığıyla yazıya dönmüş haliyle devam ediyor.
FİRARİ DUMANLI DA YAZARLAR ARASINDA
Yazarlar, Albayrak’la hikâyelerini, anılarını, ortak davalarını anlatıyor. Mesela Albayrak’la “düşünce özgürlüğü çizgisinde” buluştuğunu söyleyen Mehmet Barlas, şöyle devam etmiş:
“Yeni Şafak’taki sohbetlerimizin lezzeti hâlâ zihnimin damağında... Doğum günlerimiz dışında bir başka ortak özelliğimiz var: İkimiz de tüm zorluklar arasında iki çocuğumuzun da Amerika’da yüksek eğitim almalarını başarabilmişiz. Ve şimdi ben Sadık Albayrak’ın oğlu ile aynı gazetede çalışıyorum.”
Sayfaları çeviriyorum. Bir de ne göreyim. Yazarlar arasında Ekrem Dumanlı da var. Evet, Fethullahçıların Zaman gazetesinin yayın yönetmeni. Şimdi firarda olan Dumanlı, kitapta “gazeteci, yazar, TV programcısı” olarak tanıtılmış. En uzun yazılardan birini de o yazmış.
17-25 Aralık’ın üzerinden iki yıl geçmiş. FETÖ ile Erdoğan, kamuoyu önünde kavga görüntüsü veriyor. FETÖ operasyonları başlamış. Gazeteye kayyum atanmak üzere. FETÖ, 15 Temmuz darbesini hazırlıyor. Albayrak’ın oğlunun yönettiği gazete, Dumanlı’ya selam vereni bile “Haşhaşi” diye duyuruyor.
Gelgelelim, Sadık Albayrak’ı mücadele arkadaşlarının anlattığı belgeselde, Ekrem Dumanlı’ya yer verilmekten vazgeçilmiyor. Ekrem Dumanlı ise ona “Sadık Ağabey” diye hitap ederken, o dönem yazarlığı bırakan Albayrak’ı şu manidar ifadelerle anlatıyor:
“Sadık Ağabey için yazmak nasıl önemli bir vazife ise, şartlar tahakkuk ettiğinde yazıya ara vermek de bir prensip meselesidir. Yanlış anlamaya müsait bir zemin oluşursa, iki adım geriye çekilir. Çünkü fikrin namusuna, düşüncenin erdemine inanmış bir dava adamının takınacağı tavrı bilir. ‘Suizan yaparak isabet etmektense, hüsnüzan edip yanılmayı tercih edenler’ kendilerini düşünmekten ziyade, arkadaşlarının, kardeşlerinin, yoldaşlarının hakkını gözetir. Hele de fitne ve fesadın seylaplar halinde fikir hayatımızı işgal ettiği dönemlerde!”
Sadık Albayrak, dünürü Erdoğan’ı Dumanlı ile aynı kitapta buluşturmakla kalmamış, ona Erdoğan’a gönderme yapma fırsatı da vermiş.
İKTİDARIN ELİTLERİNE VERİLEN ÖZGÜRLÜK
Kısacası Fatih Terim belgeselinde Hakan Şükür yok. Ama Netflix, Sadık Albayrak belgeseli çekse, orada Ekrem Dumanlı gibi Fethullahçılar, Sadık Albayrak’ın oluruyla yer bulacaktı. Albayrak’ın, biri damat-bakan öbürü Sabah’ın CEO’su oğullarını FETÖ okullarına göndermesinin ardındaki muhabbet de belki anlaşılacaktı.
Bugünkü iktidar elitlerine, kâh “Aynı menzile yürüyorduk”, kâh “Kandırıldık” diyerek FETÖ ile derin bir ilişki kurma özgürlüğü var. Bu özgürlük, başkalarına gelince, ucu sivri bir bıçağa dönüşüyor.
Sahi, 11 yıl önce, CHP’nin yayımladığı, adını kimsenin bilmediği tutuklu gazeteciler listesinde, bugünün PKK’li teröristinin olmasını konuşuyoruz ya... Cumhurbaşkanının dünürünün mücadele kitabında, yedi yıl önce, her şey açığa çıkmışken, terörle suçlanan Zaman’ın yayın yönetmeni ile Erdoğan’ın birlikte yazmasına, iktidar mahallesi ne diyor?
Tek bildiğim, hürriyet, size çizilen sınırın içinde dolaştığınızda değil, sınırı geçmeyi düşündüğünüzde başlıyor.