İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, son üç aydır mesaisinin önemli bir bölümünü mahalle, ilçe ve il kongresine ayırmış durumda.
Doğrusu bu kadar vakti nasıl buluyor şaşırıyorum…
Hangi delegeyi görsem ya da hangi delegeyle konuşsam, “Ekrem Başkan beni aradı. Özgür Çelik için oy istedi” diyor. Eminim ki Özgür Çelik bile kendisi için bu kadar çok çalışmadı. Keza; İmamoğlu’nun listesinden seçilen milletvekilleri de bu yoğun mesaiye katılarak delege ikna turu düzenliyor.
Sadece İmamoğlu’nun ‘’çelik çekirdek’’ ekibi değil bu mücadeleyi veren…
Onlara bir süre önce katılan üç kişi daha var…
CHP Milletvekili Erdoğan Toprak, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’le iş birliği yaparak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan indirmeye çalışan İmamoğlu, kimi zaman İBB’nin tesislerinde kimi zaman makam odasında kimi zaman ise bizzat delegelerin olduğu mekanlara giderek ‘’ikna çalışması’’ yapıyor.
İMAMOĞLU’NUN EKİBİNE DAHİL OLDULAR
Toprak, Akpolat ve Yüksel de İmamoğlu’nun genel başkanlığının önünü açmak için ellerindeki gücü sonuna dek kullanıyor. CHP 100. yılını kutlarken, delegeler olmadık vaatlerle ikna edilmeye çalışılıyor.
Yakın çevresine “Türkiye’yi ikna etim, CHP delegelerini de ikna edeceğim” diyen İmamoğlu, ‘’ikna çalışması’’na pazar günü yapılacak olan kongre salonunda da devam edecek.
Hırsa bakın…
Hızını alamayan İmamoğlu, kongre salonunda ‘’delege avı’’na çıkacak.
İmamoğlu’nun ekibinde yer alan bir kaynağım, "Ekrem Başkan çok kararlı… Pazar günü salonda Cemal Canpolat’a oy vereceğini düşündüğü ve konuşmaya fırsat bulamadığı delegeleri ikna etmek için çalışacak’’ diyor.
İDDİALAR İSPATLANDI
İmamoğlu’nun en önemli dayanağı ise hiç kuşkusuz ki; kongre sürecine girerken “Sayın Kılıçdaroğlu’nun yayındayız’’ diyerek oy isteyen daha sonra ise makası İmamoğlu’na kıran Erdoğan Toprak, Rıza Akpolat ve Gökhan Yüksel… (Belki de parti içinde konuşulanlar doğruydu. Zira bu üçlünün Kılıçdaroğlu’na karşı İmamoğlu ile en başından beri iş birliği yaptığı hep konuşuluyor ancak ispat edilemiyordu. İmamoğlu’nun aday olarak çıkardığı Özgür Çelik’e oy istemeleri bu iddiaları geç de olsa ispatlamış oldu.)
Bu üçlü artık açıkça İmamoğlu ile ittifak yapıyor ve büyük kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısında Özgür Çelik, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nu destekliyor. Adı geçen üçlü, Kılıçdaroğlu’nun tek bir mesajını paylaşmıyor, bir kez bile Kılıçdaroğlu’nun yanında olduklarını söylemiyor. Ki söyleseler bile artık kimse inanmıyor. Çünkü herkes gerçeği görüyor. Zira “Özgür Çelik bizim adayımızdır. Biz Kılıçdaroğlu’nun yanındayız’’ diyorlar ama Özgür Çelik, Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda İmamoğlu’nun adını vererek dört kez, Kılıçdaroğlu’ndan ise bir kez bahsediyor. Üstelik Çelik, Kılıçdaroğlu’nun adını bile anmadan “Sayın Genel Başkan’’ diyerek konuyu geçiştiriyor.
İMAMOĞLU’NUN ASIL HEDEFİ
Bu arada, eğer İstanbul kongresinde İmamoğlu’nun istediği olur ve İmamoğlu’nun istediği aday olan Özgür Çelik kazanırsa, hesaplar yeniden gözden geçirilecek. İmamoğlu, genel başkan adaylığına karar verirse, Toprak, Akpolat ve Yüksel, bu kez İmamoğlu’nun genel başkan olması için çalışacak.
Bu da siyasetin garip bir cilvesi olsa gerek…
Kılıçdaroğlu’nun düne kadar güvendiği üç isim bugün doğrudan Kılıçdaroğlu’nun iktidarını kaybetmesi için canhıraş bir çaba gösteriyor.
Neleri görüyor, nelere tanık oluyoruz…
Öte yandan, bu tavırları sebepsiz değil kuşkusuz…
İmamoğlu, kurmaylarıyla yaptığı toplantıda, “Toprak ve arkadaşları Özgür Çelik’in arkasında durmazsa altlarını boşaltırım, onları patlatırım’’ demişti.
Belli ki; İmamoğlu’nun güvendiği bir şeyler var…
İMAMOĞLU FARKINDA MI?
Bu süreç kuşkusuz ki en çok İmamoğlu’nu yıprattı.
Lüks otellerde delegeler ile toplantılar yapan İmamoğlu’nun agresif tavrı, uzlaşmaz kişiliği ve ‘’Ben CHP’nin bile üstündeyim’’ mesajı vermesi, İmamoğlu’nu yakından tanıma fırsatı bulan birçok delegenin kafasını karıştırdı.
İnsanlar, otel salonlarında “bambaşka bir İmamoğlu’’ ile karşılaştı.
Kadıköy’deki toplantıyı izleyen bir delegeye “Toplantıda ne gördün?” diye sorduğumda, “İmamoğlu’nun gözlerindeki öfkeyi görünce çok korktum. Korkutan bir hırsı var’’ cevabını verdi.
Cuma günü gün boyu İBB Tesisleri’nde delegeler ile baş başa görüşen ve Özgür Çelik’e oy vermeleri için ikna etmeye çalışan İmamoğlu’nun tavrı ise "Bu ne hırs?” sorusunu sordurttu.
İmamoğlu, İstanbul kongresini bir ‘’varlık yokluk’’ meselesi haline getirmiş…
Bir siyasetçinin hırsı aklının önüne geçerse, o siyasetçi için tehlike çanları çalıyor demektir…
İmamoğlu acaba aynaya yansıyan görüntüsünün farkında mı?
Sanırım bunu aday olursa (aday olmak istemediği artık biliniyor) sahaya indiğinde net bir şekilde görecek…
Eğer aday olmaya karar verir ve sahaya inerse hırsı yüzünden ne çok şeyi kırıp döktüğünü net bir şekilde görecek…