Vatandaş bilgilerinin web üstünden satıldığı iddiaları gündemdeyken, İstanbul Sarıyer'de yaşayan H.Ş. adlı yurttaş, başvurmadığı halde YSK tarafınca sandık görevlisi olarak atandı. H.Ş., YSK'ya itiraz dilekçesi yazdığını ama şu ana kadar bir yanıt alamadığını söyledi. T24'e konuşan AvukatIyaz Çimen, bu durumun, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun (KVKK) ihlali olduğunu altını çizdi.
31 Mart'taki seçimlere 10 gün kaldı, siyasi partiler gibi Yüksek Seçim Kurulu da (YSK) çalışmalarını sürdürüyor. Sandıklar, oy pusulaları ve seçmen kağıtlarının hazırlıkları devam ederken, sandık görevlileri de belirleniyor. Kamu çalışanları haricinde yalnız başvuru üzerine sandık görevlisi atamaları yapılırken; özel sektörde çalışan ve herhangi bir başvuru yapmayan H.Ş., karakoldan aldığı bir telefonda, sandık görevlisi olduğunu öğrendi. H.Ş., yaşadığı süreci T24'e anlattı.
İkamet ettiği ilçedeki karakoldan arandığını; kendisinin sandık görevlisi olduğunu, karakola gelmiş olarak tebliğ belgesini imzalaması gerektiğini söylediklerini aktaran H.Ş., "İlk başta ciddiye almadım, dolandırıcılar arıyor sandım. Beni arayan numarayı internette aratıp, gerçekten Sarıyer Merkez Polis Karakolu olduğunu öğrendim ve çok şaşırdım. Karakola gittiğimde bana görevli belgemi verdiler. Sarıyer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde 1043 numaralı sandıkta görevlendirildiğimi öğrendim" dedi.
"7-8 KIŞI DAHA BENIM GIBI MAĞDUR OLMUŞ"
Görevlendirmenin YSK tarafınca yapıldığı bilgisini karakolda aldığını söyleyen H.Ş., "Bu görevlendirmeyi iptal etmek için ilçe seçim kuruluna gitmem gerektiğini söylediler. Oraya gittiğimde, 7-8 gencin daha benim gibi mağdur olduğunu gördüm, görevlendirmenin iptal edilmesi için dilekçe yazıyorlardı. Ben de dilekçe yazmaya başladım; görevlendirmenin iznim haricinde yapıldığını ve derhal iptal edilmesini istedim" ifadelerini kullandı.
DILEKÇENIN KABUL EDILIP EDILMEYECEĞI BELLI DEĞIL
İlçe seçim kurulu çalışanlarının kendisine, "Dilekçenin kabul olup olmayacağı belli olmaz, eğer sizi aramazsak göreviniz devam ediyordur" söylediğini anlatan H.Ş., "Bunun üzerine sinirlendim; özel sektör çalışanı olduğumu, yurt haricinde bulunabileceğimi veya çalışmak durumunda olabileceğimi söyledim. 'Benim iznim haricinde nasıl böyle bir görevlendirme yapılıyor anlamış değilim' diyerek oradan ayrıldım. Seçime neredeyse bir hafta kaldı, hâlâ ne bir telefon ne bir haber geldi" şeklinde konuştu.
"OY KULLANMAYI BILE DÜŞÜNMÜYORUM"
Kendisinin veya ailesinin hiçbir siyasi parti üyeliğinin olmadığının altını çizen ve siyasetle ilgilenmediğini söyleyen H.Ş., 31 Mart seçimlerinde oy kullanmayı bile düşünmediğini ifade etti.
"GÖREVLI OLMAYACAĞIM, IPTAL EDILENE KADAR UĞRAŞACAĞIM"
Yaşananlar karşısında kızgın ve tepkili olduğunu ifade eden H.Ş., "Oruçlu bir şekilde Ramazan ayında insanları uğraştırdıklarına, zamanlarını çaldıklarına ve sinirlendirdiklerine tanık oldum. Sandık görevlisi olmayacağım. Görevlendirme iptal edilene kadar uğraşacağım" dedi.
AVUKAT ÇIMEN: HAK IHLALIDIR
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz avukat Iyaz Çimen de sandık görevlisi olmanın kanuni bir ödev olmadığının altını çizdi. Çimen, yaşanan bu olayın, YSK'ya bildirilen veya YSK'da girilen yurttaş kimlik numaralarında bir kaymadan kaynaklı olabileceğini söyledi. Çimen, "Bu yaşananlar bir hata olsun ya da olmasın; hukuken kişi, kendi verisini paylaşmadıysa, bu veri YSK'ya dahi gidemez. Kim bu başvuruyu YSK'ya veriyorsa, buradaki paylaşım, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun (KVKK) ihlalidir. Kişi anca kendi rızasına dayalı olarak bu bilgiyi verebilir. Hukuka aykırı veri işleme diyoruz biz buna" şeklinde konuştu.
BAŞVURMADIĞI HALDE SANDIK GÖREVLISI SEÇILEN YURTTAŞ NE YAPMALI?
Çimen, "Başvurmadığı halde sandık görevlisi seçilen vatandaşların nasıl bir yol izlemesi gerekir?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"YSK'ya başvurarak detaylı bilgi aldıktan sonra, savcılığa 'verilerim izinsiz işleniyor' diye suç duyurusunda bulunabilirler. Bu, kişinin hukuki bir hakkıdır. Sonrasında maddi ve manevi tazminat davasıyla, kişi uğradığı bir zarar var ise onları alabilir."