Friedrich Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürnberg'den gelen yeni bir araştırma, bebeklerle ergenler arasındaki kokuların farklılıklarını ortaya koyuyor. Bebeklerin çiçeksi ve sabunsu kokularıyla karşılaştırıldığında, ergenlerde ter ve idrarı anımsatan bir koku belirlendi, bu da ter ve yağ bezlerinin ergenlik dönemindeki artışından kaynaklanıyor.
Friedrich Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürnberg'den gelen bir araştırma, bebeklerle ergenler arasındaki kokuların farklılıklarını inceledi. Araştırmacılar, üç yaş altı 18 bebekle ergenlik çağındaki 18 gencin kokularını analiz etti. Katılımcılardan, kıyafetlerinin koltuk altına yerleştirilen pamuk bantlarla bir gece geçirmeleri istendi ve deneyden 48 saat önce parfüm kullanmamaları ve soğan ya da sarımsak yememeleri söylendi. Sonrasında, bilim insanları bantlardaki kimyasal bileşikleri laboratuvarda inceledi.
Araştırmanın sonuçları, bebeklerde çiçeksi, parfümsü ve sabunsu kokuların daha baskın olduğunu gösterdi. Ancak ergenlerde, ter ve idrarı anımsatan küflü bir koku belirlendi, bu da "keçi kokusu gibi" olarak tanımlandı. Ayrıca her iki gruptaki örneklerde odunsu kokuların da bulunduğu belirtildi.
Araştırmayı yürüten Diana Owisenko, ergenlerdeki kokuların ter bezlerinin daha fazla çalışmasından ve yağ bezlerinin ürettiği sebum salgısının artmasından kaynaklandığını ifade etti. Owisenko, bir kokunun herkese daima hoş veya kötü gelmesinin kişiden kişiye değişen bir konu olduğunu vurguladı.
Araştırmanın ortak yazarlarından Ilona Croy, bebeklerle ergenler arasındaki koku farkının evrimsel bir boyutu olabileceğine dikkat çekti. Croy'a göre, bebek kokusu anne babalarla çocuklar arasında bağ kurmayı kolaylaştırıyor.