Sağlık Bakanlığı yeni tip Koronavirüs (Covid-19) tespitinde kullanılan testlerin kriterlerini değiştirdi. Güncel durumda ‘ateş, öksürük veya nefes darlığı’ halinde yine test yapılacak, ancak bunlardan birisi olmazsa da diğer semptomlar test sürecini başlatacak.
Sağlık Bakanlığı son dönemdeki koronavirüs vakalarda son dönemde ateş, öksürük azaldı, kas ağrısı, baş ağrısı ve koku alamama arttı. Hiç belirti göstermeyen pozitif vakaların da görülmesiyle test kriterlerinde değişikliğe gidildi. Artık boğaz, baş, kas ağrıları, tat ve koku kaybı veya ishal şikâyetlerinden sadece biri bile varsa Koronavirüs testi yapılacak.
Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, yeni test kriterlerine ilişkin, "Bakanlık vaka tanımlarını sürekli güncelledi. Bu konuda büyük bir çalışma yürütüyor. Bu çalışmaya göre, test yapılacak gruplar belirlenecek. Zaten ameliyat öncesi büyük bir gruba bu testler planlanıyor. Tabii her şey verilere bağlı. Şu anda da test algoritmaları konusunda çalışma devam ediyor. Meslek gruplarına göre testi de veriler belirleyecek. Her şey günü gününe, saati saatine takip ediliyor. Bakanlığın büyük bir test kapasitesi var. Hastalar azaldıkça riskli alanlarda testler devam edecek" değerlendirmesini yaptı.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Şu anda dünya genelinde bulaşların yüzde 45’inin artık belirtisiz kişilerden oluştuğu ortaya çıktı. Pandemi başladığında Covid-19 hastalarının yüzde 70’inde ateş, öksürük vardı. Ama bu oran ateşte yüzde 20’lere kadar düştü. Bu nedenle Bakanlığın boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları, tat ve koku alma kaybı veya ishal gibi belirtileri de Covid-19 vaka tanımına alması uygun olmuş. Hatta kalp ağrıları, ciltte renk değişimleri de bu belirtilere eklenebilir" görüşünü savundu.
HASTALIĞI BİLMEDEN YAŞAYAN 300 BİN KİŞİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
Ceyhan, "Bakanlık iki günde 50 binin üzerinde test yaptı. 30 bini hastalık belirtileriyle başvuran ve temaslılarıyla yapılan testler, diğer 20 bin tarama amaçlı yapılan testler. Bunların içinde askere gidecek kişiler ve organize sanayi bölgelerinde çalışanlar bulunuyor. Bu kişilerin arasına sağlık çalışanları, berberler, kuaförler, şoförler, kabin görevlileri gibi riskli gruplar alınırsa belirti göstermeden hastalık taşıyan kişileri yakalamak daha kolay olur. Türkiye’de hastalığını bilmeden yaşayan 300 bin kişi olduğu düşünülüyor. İstanbul’da her 100 kişiden birinin virüs taşıdığı sanılıyor" ifadelerini kullandı.
Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise şunları söyledi: "Artık acil servislere başvuran hastalarda ateş, öksürük, solunum sıkıntısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, tat-koku alma kaybı veya ishal, güncel rehbere göre COVID-19 açısından incelemeyi gerektiren belirti ve bulgulardan.
26 Mayıs’ta yayınlanan Güney Kore kaynaklı bir çalışmada, belirtisi ve temas öyküsü olmayan hastaların yüzde 2.64’ünde pozitiflik saptandı. Türkiye’de bir organize sanayi bölgesinde yapılan taramada ise bu oranın binde 3.5 olduğu açıklandı. Geçtiğimiz günlerde ülkemizdeki günlük test sayısı 58 bine yaklaştı. Bunlara tarama amacıyla yapılan testler de dahil. "