Haziran İsyanı’nda İstanbul Okmeydanı’nda polis tarafından gaz bombası fişeğiyle vurulan ve 269 gün komada kalmasının ardından yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davanın 9. duruşması İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Geçtiğimiz duruşmanın ardından bilirkişi raporu açıklanmış, raporda Berkin Elvan’ın ölümüne neden olan atışın polis Fatih Dalgalı tarafından yapıldığı kaydedilmişti.
Sendika.org'un aktardığı habere göre, bugün görülen duruşmaya HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Levent Tüzel, Ahmet Şık, Musa Piroğlu, Okmeydanı Halkevi üyeleri, Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray, Berkay Ustabaş, Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız da katıldı.
Tanık olarak dinlenen polisler Bayram Gözükara ve Hasan Pekşen, Dalgalı ile görev yapmadıklarını, Dalgalı’yı bire bir tanımadıklarını belirtti.
Dalgalı’nın avukatı: 'Bilirkişi raporu varsayımlara dayalı'
Dalgalı’nın avukatı ise Elvan’ı öldüren atışın Dalgalı tarafından yapıldığını belirten bilirkişi raporuna değinerek zet silahı kullanım pozisyonu ve atış açısının teknik bir konu olduğunu, bilirkişilerin kendilerini hakim yerine koyarak “varsayım”a dayalı bir rapor hazırladıklarını ileri sürdü.
Söz alan Avukat Atalay’ın beyanı sırasında mahkeme heyeti üyesi bir hakimin telefonuna bakarak gülümsemesi dikkat çekti. Atalay bunun üzerinde “Elinizdeki telefona bakarak, gülümseyerek beyan dinleyemezsiniz” diyerek tepki gösterdi ve ardından beyanına devam etti. Atalay, “Pekşen, ‘Zet silahı talimatla atılır’ dedi bu iki ihtimalle ortaya çıkar. Ya Fatih Dalgalı suçun ağırlaştırıcı nedeni olmadan atış yapmıştır ya da sıralı amirlerin talimatı ile bir çocuğu öldürdü” dedi.
Atalay, Berkin’in annesi Gülsüm Elvan’ın kolunun katıldığı bir protestoda iki yerinden kırıldığını ve İstanbul Valiliği’nin polislerle ilgili soruşturmaya izin vermediğini anımsatarak “Şüpheli polis memurları hakkında takipsizlik kararı şöyle: ‘Emniyet görevlilerinin dağılma ihtarı yapıldığı, memura direnme nedeniyle sanığın kendi kusuru ile kolunun kırıldığı’ söyleniyor. Bunun manası şudur. Bu sanığın tutuksuz yargılanmasının manası aileyi cezalandırmaktr” dedi.
'Doğrudan atış yapıldığı sabit'
Atalay, Jandarma Kriminal Raporu ile bilirkişi raporlarının arasındaki benzerliklere dikkat çekerek “Doğrudan atış yapıldığı sabit artık. Bu raporlar bir bütünü tamamlıyor. Durumu ortaya koyuyor. Yeni bilirkişi raporu da istenmiyor. Keşif istiyoruz çünkü suçun alacağı cezanın hangi hadden verileceğinin belirlenmesi için bizce keşif yapılması gerekir. Artık tutukluluk talep etmiyorum bu su götürmez bir gerçek çünkü artık” dedi.
'Başka polis memuru dinlemeye gerek yok'
Atalay’ın ardından Avukat Çiğdem Akbulut söz aldı. Akbulut, dosyayı şişirmek adına birçok kişinin davaya katıldığını belirterek “Kovuşturma aşamasında Jandarma Kriminal Raporu geldi. Yine itiraz edildi. Geçtiğimiz duruşma bilirkişi raporu geldi. Yalan söylediğini anlamış mıydık, anlamıştık. Bugün dinlenen tanıklardan Gözükara üniformalı fotoğrafı tanıdı ama kravatlı fotoğrafı tanımadı. Çünkü sürekli değişmeye ve tanınmamaya çalışıyor kendisi. HTS kayıtları da ortaya koydu verileri. Bize kalırsa başka polis memuru dinlemeye gerek yok” dedi ve Dalgalı’nın tutuklanmasını talep etti.
Akbulut’un beyanının ardından mahkeme heyeti, kaçma şüphesinin bulunmadığı ve duruşmaları takip ettiği gerekçesiyle Dalgalı’nın tutuklanması talebini reddetti. Ayrıca, 10 Nisan 2019’da da keşif yapılmasına karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması 8 Mayıs 2019’da görülecek.