Ali Kaya Soysal
Kartal Karadeniz Turu' nun ikinci etabını da başarıyla tamamladı ve haftalar önce emanet ettiği liderliği rakibi Fenerbahçe'den geri aldı. Önce maç öncesine gidelim. Beşiktaş iki as kanadından biri olan Gökhan Töre'nin yokluğu, Queresma'nın sakatlığından ötürü acabalığı, Oğuzhan'ın masajlarla maça yetişmesi, ertelemeleden dolayı iki stopperinden yoksunluğu, Mersin galibiyetiyle moral bulmuş Trabzonspor ile üstelik deplasmanda oynayacak olması gibi dezavantajlarla maça çıktı.
Üstelik form tutmuş kalecisi Tolga'nın sakatlanmasından dolayı ikinci yarı yedek Günay'ın oyuna girmesi ve Oğuzhan'ın kasığındaki probleminin tekrarlaması zorlukların üstüne tuz-biber ekti maç oynanırken. Kaldı ki aylardır yazdığım gibi 14 futbolcuyla ligi götüren siyah-beyazlılar böylesine zorluk derecesi tavan yapmış bu maçı nasıl 3 puanla kapatıp şampiyonluk yarışına devam edecekti?
Maç öncesi ve içindeki olumsuzluklara ek olarak hakem Bülent Yıldırım'ın ilk yarıda gasp ettiği Beşiktaş penaltısı, çalamadığı geri pasından doğan çift vuruş ve Trabzon takımının hafta içinde çıkan dedikoduları tenzih edercesine oynadığı şerefli hırslı futbol alınan 2-0 lık galibiyeti daha anlamlı kıldı.
Maçın ilk devresi futbol kalitesi olarak yıllardır kıskanarak izlediğim Avrupa'nın üst kalite ligleri seviyesine yakındı.
İki takımın da orta sahalarını çabuk geçip gol bölgelerine hızla gitmek istemelerinin, ikisi Trabzon'un, üçü Beşiktaş'ın olmak üzere toplam 5 gol pozisyonunun bu kaliteye katkısı büyüktü.
İkinci yarı kalite devam etti, tek fark çok gol kaçıran Gomez'in 75'de, Olcay'ın ise 85'de şanssızlıklarına son veren gollerinin Beşiktaş adına gelmesiydi..
Yanlış anlaşılmasın, bu maç berabere de bitebilirdi. Ama iki takım arasındaki fark gol becerisine sahip ayakların Beşiktaş'ta daha çok olmasıydı. Özellikle Olcay adına bir futbol adamı ve sporsever olarak çok sevindim. Çünkü onun psikolojik açıdan aylardır neler çektiğini tahmin edebiliyorum.
Sondan bir önceki lafım, ülkemizin böylesine karanlık günlerinde son derece doğru bir karar alarak bordo-mavili camiaya uzun yıllardır hizmet edenlere armağan sunma kararı alarak tüm kamuoyuna barış havası estiren Trabzonspor yönetimini kutluyorum.
Ve final sözlerim: Galibiyet, yenilgi, penaltı, hakem, hepsi palavra. Mühim olan Büyük Önder'in veciz sözleri.."Ben Sporcunun Zeki Çevik ve AHLAKLISINI Severim".
Bu bağlamda geçen hafta rakibine "kirlinin kirlisi" gol atan takımın çalıştırıcısı Cihat Aslan'ı maç sonrası demeçlerinden ötürü şiddetle kınıyor ve geçen gün Ankara'daki katliamda "babacığını" kaybeden G.Saray'lı Umut'tan, kendisine son zamanlarda sürekli küfür eden G.Saray taraftar gruplarının özür dilemesini bekliyorum..
Aslında bu özür son aylarda terör yüzünden hayatını kaybedenlerin tüm yakınlarına gitmeli, aklı başında olan vicvanlılardan gidiyor da...Eminim...