Ali Kaya Soysal
Beşiktaş, ağır Kiev yenilgisinden sonra çıktığı Bursa maçında 2-1'lik galibiyetle "yaşama döndü" fakat başlıkta kullandığım "ama"nın anlamı ne? Dünyanın her yerinde penaltıyla, hatta penaltılarla kazanan takım eleştirilir, hakemle birlikte. Uzun yıllar önce bir Fenerbahçe-Eskişehir maçında Sadık Deda İstanbul'da 4 penaltı çalmıştı ev sahibi lehine, o zamanlar , "oynat uğurcum" filan yoktu, "piero" hiç yoktu, fakat Deda'nın verdiği bütün penaltı kararları doğruydu, sonradan izleme teknolojisi yokken bile bunu görmüştüm.
Uzun yıllar sonra Antalya'da Sadık Hoca ile görevli olduğum bir antrenör kursuna hazırlanırken bu konuyu dile getirmiştik, Ahmet Çakar da vardı o sohbette, haklılığını onaylamıştık hocanın "teorik" tartışmamızın neticesinde..
Ben bu satırları yazarken TV yorumcularını, hakem hocalarını izlemedim penaltı pozisyonları hakkında, bu konudaki görüşlerimi bir kaç satır sonra okuyacaksınız..
Ama önce , maçın teknik analizi. 3 gün önce ağır bir yenilgiden dönen Beşiktaş takımını, dünkü yazımda belirttiğim gibi , "travmadan" etkilenmemiş taze futbolcularla sahaya sürmesini önermiş, görüş bildirmiştim. Ne yaptı Şenol Hoca, acayip bir onbirle maça başladı. Haklı çıkması için, 45 dakika oyuna baktım. Olmuyor hoca, Olcay biraz daha beklemeli, eski üst düzey kaleci olarak Tolga'yı kaybediyorsun oynatmayarak....Gökhan İnler niye son saniyelerde oyuna giriyor?
Sonuçta Beşiktaş 2 penaltı golüyle Bursaspor'u yendi, hakemlerin Beşiktaş lehine bu kadar kolay lehte düdük çalmalarına alışmadığım bir ortama şaşırdım açıkçası.