Evrensel'den Eylem Nazlıer'in haberine göre Ş.Ü., 15 yaşındayken kendisinin de Selim Tekin tarafından tarafından tıpkı Beyza gibi takip edildiğini, kaçırıldığını, defalarca karakola gidip şikâyetçi olduğunu, koruma kararı almasına rağmen Tekin’in kendisini taciz etmeye devam ettiğini söyledi.
Ş.Ü., "Savcılığa gittik, dört kez koruma kararı çıkardık. Defalarca şikâyette bulunduk. Eğer benim yaşadıklarımı dikkate alsalardı belki Beyza yaşayacaktı. Ben geceleri bu adamın kabusuyla uyanmayacaktım” dedi.
Ş.Ü. şu ifadeleri kullandı:
“İnternet üzerinden bana yazdı. İlk mesaj atıyor, güven veriyordu. Sonra ben cevap vermeyi kesince bunu tehdide dönüştürdü. İlk başta tehditleri ciddiye almamıştım. Sürekli, ‘Benimle buluşmazsan evine gelirim, aileni öldürürüm, ailene benimle konuştuğunu söylerim. Onların gözü önünde seni de kendimi de öldürürüm’ diye tehdit mesajları atıyordu. Ben bunları o dönem aileme söyleyemedim. Çünkü ailemin tepkisinden de korktum.
"Benimle geleceksin yoksa bu bıçağı ailenin gözü önünde sana saplarım’ demişti"
Bana ilk başta hangi semtte falan oturuyorsun gibi sormuştu. Boş bulunup söyledim. Önce okulumu buldu. Sonra beni takip ederek ev adresimi öğrendi. Okuldan servisle geliyordum. Sürekli beni takip ediyordu. Bir gün yine buluşmak istediğini söylemişti. Ben de gelmeyeceğimi söylediğimde kardeşimin apartmanımızın içindeki bebek arabasını yakmıştı. Bana ‘Bugün kardeşinin bebek arabasını yaktım. Yarın evinizi de yakarım’ diyerek yeniden tehdit mesajları attı. Başka bir gün servisle okuldan geldiğim zaman apartman içine saklanıp boğazıma bıçak dayamıştı. ‘Benimle geleceksin yoksa bu bıçağı ailenin gözü önünde sana saplarım’ demişti.
Polisler bana ‘Düzgünce anlat senin bununla bir ilişkin mi var? İlişkin var ki böyle olmuş, gece gece bizi avukatla falan uğraştırma’ gibisinden konuştular. Herkesin beni suçlayıcı tavrıyla karşı karşıya kaldım. Bunları bana 15 yaşında yaşattılar” Bu olaydan sonra Bektaş’ın annesiyle kendisini takip ettiğini, fotoğraflarını çekip gönderdiğini aktaran Ş., “Savcılığa gittik, dört kez koruma kararı çıkardık. Defalarca şikayette bulunduk. Koruma kararı olmasına rağmen beni taciz etmeye devam etti. Herhangi bir şey yapılmadı. Teyzem gelmişti Antalya’dan. Polislere yine gittik. Sivil polisler eşliğinde mesaj yazdık kendi adıma. Evimin yakınında bir park vardı oraya gittik. Daha sonra kendisi de geldi zaten. Sivil polisler gözaltına alarak karakola götürdü. Ama nezarette bir gece bile kalmadan serbest bıraktılar”