ABD başkan adayının sözlerinin Anadolu Ajansı'nda ilk olarak 29 Mayıs'ta İngilizce daha sonra da 2 Haziran'da Türkçe çeviriyle analiz edildiği ortaya çıktı. Analiz yapan isim Sabancı Üniversitesi'nden misafir öğretim görevlisi Dr. Adam McConnel... ABD'de Demokrat Parti'nin Donald Trump'a karşı çıkardığı aday Biden'ın Aralık 2019'da New York Times (NYT) gazetesi yayın kuruluyla gerçekleştirdiği, Ocak 2020'de ise yayımlanan söyleşi bu hafta Türkiye'nin gündeminde yer aldı. Biden, söz konusu söyleşide, "Erdoğan bir otokrattır, yapmamız gerektiğini düşündüğüm şey, ona karşı çok farklı bir yaklaşım benimsemek ve muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça ortaya koymak" ifadesini kullandı. Muhalefete desteğini açıkça belirten Biden, "Erdoğan'ı mağlup edin. Darbeyle değil, seçim süreciyle" dedi.
BIDEN'IN SÖZLERİ İLK OLARAK MAYIS AYINDA İNCELENMİŞ
Hükûmete yakın çok sayıda medya kuruluşunun bu hafta gündeme getirdiği ve kısa süre içinde siyasiler tarafından da tepki çeken ancak Ocak 2020'de yayımlanan söyleşinin mayıs ayında ilk olarak Anadolu Ajansı'nda, Sabancı Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak kayıtlı Dr. Adam McConnel tarafından incelendiği ortaya çıktı. Dr. McConnel'ın 29 Mayıs 2020 tarihli analizinde Biden'ın sözleri "Joe Biden, Türkiye'yle geniş dış sahada zıtlaşıyor" başlığıyla incelendi.
HAZİRAN'DA TÜRKÇE'YE ÇEVRİLDİ
McConnel'ın analizi 2 Haziran 2020'de ise "Biden aynı hataları tekrar etmeye aday" başlığıyla Türkçe'ye çevrilerek Anadolu Ajansı'nda paylaşıldı.
McConnel'ın Türkçe olarak yayımlanan analizinde şu ifadeler yer aldı:
"Biden sözlerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “otokrat” şeklinde bahsederek başladı ve bu da onun Türkiye’nin siyasi sistemine dair en temel gerçekleri bile bilmediğini gösteriyor. Kendine dair verdiği bu izlenim, “parlamentolarındaki sürece katılmak isteyen Kürt nüfus”a yaptığı biraz kafası karışık göndermeyle iyice teyit edilmiş oluyor. Görünüşe göre Biden Halkların Demokratik Partisi (HDP) dahil, yüzde on seçim barajını geçen tüm siyasi partilerin Türk parlamentosuna katılabileceğinin ve yasalara uyan herhangi bir siyasi partinin Türkiye’nin iç siyasi diyaloğuna ve demokratik rekabete dahil olabileceğinin farkında değil. Daha da endişe verici olan, Biden’ın ABD’yi doğrudan Türkiye’nin içişlerine karıştıracağını ima etmesiydi. Şöyle bir açıklamada bulundu mesela: “Yapmamız gerektiğini düşündüğüm şey şu ki şu an ona [Cumhurbaşkanı Erdoğan] çok farklı bir yaklaşım benimseyerek muhalefet liderliğini desteklediğimizi açıkça ortaya koymak... Onlarla, benim daha evvel yaptığım gibi, daha doğrudan bir etkileşimde bulunursak, Türk liderliğinin hâlâ mevcut olan unsurlarını destekleyebileceğimiz ve onlardan daha fazla yararlanabileceğimiz ve Erdoğan’a kafa tutmak ve onu alt etmek için onları cesaretlendirebileceğimiz görüşündeyim hâlâ. Bir darbeyle değil, bir darbeyle değil; seçim süreciyle.” Biden’ın “hâlâ mevcut olan unsurlar” ile ne kastettiği açık değil. Fakat ABD’nin Türkiye’nin iç politikasına karışması ve bu çaba dahilinde belirli bir tarafı desteklemesi gerektiğini ve geçmişte bu tür faaliyetlerde bulunduğunu açıkça belirtiyor."