Bilim insanları açıkladı: Öfkelenince ilk 40 dakika kalp krizi riski yükseliyor!

Yapılan bir araştırmaya göre, geçmişinizde yaşadığınız tatsız bir vakası hatırlayıp sinirlendiğinizde bu durum 40 dakikalığına kalp krizi veya felç riskinizi artırabiliyor. İşte detaylar...

Yapılan bir araştırmaya göre, geçmişte yaşanan tatsız bir olayı hatırlayıp sinirlenmek, kalp krizi veya felç riskini artırabilir. Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi'nden araştırmacılar, öfke duygusunun kan damarlarının işlevini bozarak ciddi tıbbi olaylara yol açabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, 280 katılımcı üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, katılımcıların rastgele seçilen dört farklı görevi yerine getirmelerini sağladılar. Bu görevlerden birinde geçmişlerindeki öfkelendikleri bir olayı hatırlamaları istendi. Diğer görevlerde ise endişe, üzüntü veya duygusal olarak nötr olmaları sağlandı. Katılımcılardan belirli zaman aralıklarında kan basıncı ve kan damarı genişlemesi ölçümleri için kan örnekleri verilmeleri istendi.

Araştırmanın sonuçları, öfkeye neden olan geçmiş olayları hatırlatan görevlerin, görevden hemen sonra 40 dakikaya kadar kan damarı genişlemesinde bir bozulmaya neden olduğunu gösterdi. Bu bozulma, 40. dakikadan sonra mevcut değildi. Ancak endişe ve üzüntü duygularının görevlerini deneyimledikten sonra katılımcıların kan damarlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik görülmedi.

Çalışmanın yazarlarından Daichi Shimbo, bu bulguların öfkenin kan damarı işlev bozukluğuna yol açabileceğini gösterdiğini belirtti. Ancak bu değişikliklere neyin neden olabileceğini henüz tam olarak anlamadıklarını ifade etti. Shimbo, öfke ve kan damarı işlev bozukluğu arasındaki ilişkinin araştırılmasının, kardiyovasküler olay riski yüksek olan kişiler için etkili müdahale hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olabileceğini vurguladı.

Baylor College of Medicine'de tıp profesörü olan Glenn Levine, bu çalışmanın zihinsel sağlığın kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkilerini göstermesi açısından önemli olduğunu belirtti. Ancak çalışmaya katılanların genç ve sağlıklı olmaları nedeniyle sonuçların diğer yaş grupları için geçerli olup olmayacağının belirsiz olduğunu ifade etti. Daha geniş bir katılımcı yelpazesinin gerekliliğine dikkat çekti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.