Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Vakalar düşmezse hangi kısıtlamalar gelecek?

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Mustafa Necmi İlhan, vakaların düşmemesi hâlinde hangi yasakların geleceğini açıkladı.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr Mustafa Necmi İlhan, kısmi kapanmanın uygulandığı iki haftada da vaka sayılarının düşmemesi durumda alınacak yeni tedbirlere ilişkin olarak,  "Bundan önce bu deneyimlerimizi hep beraber yaşadık. Bundan bir sonraki aşama AVM'lerin kapatılması, kuaför, berber salonlarının kapatılması, okula giden çocukların artık hiçbirinin okula gitmemesi, özel sektör ve kamuda çalışma ile ilgili kısıtlamanın iyice arttırılması gibi bileşenler söz konusu olabilir." açıklamasını yaptı.

İlhan, "Mevcut kısıtlamalar hepimizin faydası için, hepimizin gayret göstermesi gerekiyor. Kurallara uymazsak, nisan-mayıs ayında hiç istemediğimiz zamanlarda yaşadığımız durumlara gelebiliriz, yine kayıplarımız çok fazla miktarda artabilir. Hepimizi kurallara uyma konusunda gayrete davet etmek istiyorum. Artık hepimiz gördü, kurallara uyulduğu takdirde vaka sayımız azalıyor ve günlük hayatımıza daha çok dönüyoruz. Diyelim ki kurallara uyduk vaka sayımız 15 gün sonra ya da 1 ay sonra 10 binin altını gördü. O zaman da biz temkinli olmalıyız, kurallara uyma konusunda gayret etmeliyiz, aşımızı yine olmamız gerekiyor ki tekrar bu günlere gelmeyelim. Deyim yerindeyse koronavirüsle yaşamaya alışmamız gerekiyor." dedi. 

İlhan şu ifadeleri kullandı: 

Şimdiki beklentimiz 15 gün sonra öncelikli olarak vakalar 50 binin altına düşmeli, sonra 40 binin altı gibi rakamları beklemek mümkün. Kısıtlama olunca etkisi ancak 7-14 gün arasında ortaya çıkıyor. Vatandaşlarımızın kurallara uyması ile birlikte bu mümkün. Aynı zamanda 65 yaş üzeri 4 kişiden birisi aşısını olmadı. Bunların da yapılmasıyla beraber daha aşağıya gitmek mümkün; önce 50 bini, sonra 40 bini hedef belirlemek gerekiyor; ulaşılabilir hedefler seçmek gerekiyor ki onu gerçekleştirince devamında ona göre yol almak için. Yaklaşık 12 milyon kişinin bir şekilde virüsle karşılaştığını, antikor oluşturduğunu söylemek mümkün. Ama tabii bunun öncesinde biliyorsunuz ki bir TÜİK çalışması yapılmıştı, farkında olmadan hastalığı geçirenleri de hesaba kattığımızda yani yaklaşık olarak çok genel bir rakamla 15 milyon vatandaşın bir şekilde koronavirüs antikoru oluşturmaya başladığını ve oluşturduğunu söylemek mümkün.

 

Bu önümüzdeki zaman içerisinde özellikle de yurt dışından gelecek aşıların da temini ile birlikte hızlanacak. Bakan bey haziran sonu için bir 40 yaş hedefinden bahsediyor, 40 yaş üzerinin aşılanması, tabii özellikle hastalandığında da vefat eden bu grubumuz. Onun sonunda da yaz sonuna kadar 20 yaş üzeri tüm bireylerimizin aşılanması ile beraber çok daha iyi yerlere gidebileceğimizi söylemek mümkün” 

"Aşı olsak da maske ve mesafeye dikkat etmeliyiz"

Virüsün kaynağı insan olduğundan çok kolaylıkla hava yoluyla bulaşabildiğini düşündüğümüzde yine bizim davranışlarımızdan çok etkilenecek. Zira görüyoruz ki tek doz aşı oldukları halde hastalık bulaşanlar söz konusu. Çift doz oldukları halde bulaşanlar söz konusu. Ama Allah’tan ki büyük çoğunluğu hastalığı daha hafif geçiriyorlar. O nedenle şu an 83 milyon olarak hepimizin yapması gereken sıramız geldiğinde aşımızı olmak. Aşı olsak da olmasak da maske, mesafe ve fiziksel temizliğe dikkat etmek. Bazen büyüklerimizde şuna şahit oluyorum; 65 yaş üzeri vatandaşlarımız, ‘ben 2 doz aşımı oldum, üzerinden 2 hafta geçti, gezmeye gidebilirim’ yaklaşımlarını sergiliyoruz. Evet evde kalmaktan çok yoruldular, sıkıldılar, haklılar ama şu an halihazırda yine en riskli grubun onlar olduğunu bir kez daha belirtmek gerekiyor. Hepimizin bu süreçte kademeli olarak yapılacak yaklaşımlar ile beraber daha iyiye doğru gideceğine inanmamız ve sürece alışmamız gerekiyor.

 

Şimdi 3 aylık süreye baktığımızda 1 Ocak itibarıyla vakalar içerisinde 65 yaş üzeri vatandaşların oranı yüzde 17.7 iken, şimdi yüzde 8.2 yani yüzde 50 azalmış. Yarı yarıya azalmış 3 aylık süre içerisinde. Aşıya da 15 Ocak’ta başladığımızı düşündüğümüzde bu rakamın çok daha yukarı gideceğini söylemek aşikâr. Bu nedenle mutlaka çok ivedilikle sırası gereken vatandaşların aşılarını olmaları gerekiyor. Şu anda 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız ister telefonla, ister giderek, isterse de elektronik sistemler üzerinden aşı randevularını alırlarsa, gelemeyecek vatandaşlara devlet gidip evlerinde de yapılabiliyor. Örneğin çok kırsalda yaşıyorlarsa, evinden hareketliliği söz konusu değilse.

Türkiye'de son haftalarda, Sağlık Bakanlığının açıkladığı tabloya göre vaka sayıları 60 bin civarında seyrederken can kayıpları ise 300'ün üzerine çıkarak salgın zirve noktasını gördü. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.