1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ ÖNCESINDE HIV VE AIDS VAKALARINA DIKKAT
1 Aralık Dünya AIDS Günü öncesinde, UNAIDS tarafından hazırlanan rapora göre dünya genelinde HIV ile yaşayan 39.9 milyon kişiden 9.3 milyonu hala yaşam kurtarıcı tedaviye erişemiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de ilk olarak 1985 yılında görülen HIV vakalarının sayısı, yıllar içinde sürekli artış göstermiştir.
2024 yılı verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 40 bin HIV pozitif hasta bulunurken, 2 bin 300 de AIDS vakası mevcut. Vakaların %80'ı erkek, %15-16'sı ise yabancı uyruklu. Uzmanlar, artık HIV virüsüne yakalanan kişilerin bu virüsü Türkiye'den kaptığını belirtiyor.
GEÇ DÖNEM HASTALARI ARTIYOR
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Pandemi döneminin ardından vakaların geç dönemde başvurduklarını ifade eden Prof. Dr. Taşova, "AIDS sessiz bir salgın, pandemi aslında. COVID-19 zamanı önemi geriye düştü ama şu an yeniden gündeme geldi. Bu hastaların tespiti COVID-19 zamanında tam anlamıyla yapılamadı. Şu anda laboratuvarların yeniden çalışmasıyla birlikte bu hastalığın sonuçlarını topluyoruz. Çok kötü bir sonuç ama bunlar. Şu an daha fazla HIV pozitif hasta gelmeye başladı ve geç dönemde gelmeye başladılar" dedi.
GENÇ VE YAŞLI VAKALARA DIKKAT
Prof. Dr. Taşova, Türkiye'de HIV virüsü bulaşan kişilerin artık bu virüsü Türkiye'den kaptığını belirterek, "Bugüne kadar Türkiye genelinde 40 bine yakın HIV pozitif vaka oldu. 2 bin 300 civarında da AIDS vakası var. Bunların %80'i erkek. Bu virüsü kendi ülkemizden alıyoruz. %15-16 civarında yabancı uyruklular var fakat esas olarak kendi ülkemizde yayılıyor. Giderek artan uyuşturucu kullanımı da bunu tetikliyor. 15 yaştan itibaren 40 yaşına kadar vakalar var ama 60 yaş altı vakalarda giderek artıyor" diye ekledi.
Ergen dönemdeki ve yaşlı bireylere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşova, "Herhangi bir sağlık problemi nedeniyle hastaneye giden kişiler kesinlikle HIV testi yaptırmalı. Ülkemizde 2012 yılından bu yana HIV olgusu 4 kat arttı. Bu sadece bildiklerimiz. Bakanlık verilerine göre vakaların sadece %50'sini biliyoruz. %50'sinin bilinmemesi, bu kişilerin habersiz dolaştığı anlamına gelir. Çünkü HIV tedavi edilmezse bulaşıcıdır ve kan ve cinsel yolla bulaşır" dedi.
HAMILELERE ÖNEMLI UYARILAR
Anneden bebeğe HIV virüsü geçişi olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Anneden bebeğe de geçiş mümkün olabiliyor. Eğer anne pozitifse ve tedavi olmamışsa doğum anında veya emzirme anında bebeğe bulaş oluyor. Gebelerin kesinlikle kontrol edilmesi gerekiyor. Durumunun farkında olmayan %50 var. Bu kişileri bulup tedavi etmemiz gerekiyor" diye uyardı.
TEDAVI OLMAZSA ÖLÜM KAÇINILMAZ
Prof. Dr. Taşova, "Hiç tedavi olmayan kişi HIV virüsünü aldıktan sonra 8-10 yıl içinde önce AIDS olur ve ardından hayatını kaybeder. Ancak tedavi olurlarsa bu kişiler HIV nedeniyle ölmezler. Bu %50'yi bulmak çok önemli. Bu virüs, basit bir elisa testiyle tespit ediliyor. Ömür boyu sürecek bu çok pahalı tedaviyi bizim sağlık sistemimiz karşılıyor" ifadelerini kullandı.