ABC Kültür Sanat
Barış Soydan’ın gazeteci kahramanı “Ufuk Lodos'', ilk macerası “Boruotu Cinayeti''nde, intihar ettiği sanılan ama cinayete kurban gittiği ortaya çıkan üniversite arkadaşının katilini ararken, bir yandan da, Ergenekon, Balyoz ve KCK soruşturmalarında kamuoyunun medya aracılığıyla nasıl maniple edildiğini anlatıyordu. Soydan’ın ikinci romanında Ufuk Lodos’u bir kez daha güncel politik anaforun tam ortasında buluyoruz. Cemaatçinin Ölümü’nün merkezinde, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Gündüz’ün şüpheli ölümü var.
Gündüz, Malatya’da, dindar bir çevrede yetişmiş, ODTÜ Bilgisayar Mühendsliği’nden muzun olduktan sonra girdiği bürokraside Cemaat’in desteğiyle merdivenleri birer, ikişer atlayarak zirveye kadar yükselmiştir. Ölümünden kısa süre önce FETÖ’nün devlet imamı olmakla suçlanır. Bir süre sonra ortadan kaybolur ve cesedi bulunur. Ufuk Lodos’un araştırması, Mehmet Gündüz’ün hayatının son döneminde solcu öğretmen “Pınar Çevikel''le aşk yaşadığını, bu aşkta değişenin Çevikel değil, Gündüz olduğunu ortaya çıkaracaktır.
“Cemaatçinin Ölümü'', Türkiye’nin son on yılını polisiye kurgusunda temize çeken, etkileyici bir eser. Usta yazar Ahmet Ümit, Soydan’ın romanı için “Darbeye giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşeli olmadığını bir kez daha gösteriyor. Ufuk Lodos gerçek olmasını isteyeceğimiz kadar sıradışı bir karakter'' diyor.