BirGün yazarı Timur Soykan: Masumiyetten tutuklular

''Bir adalet trajedisi.''

Masumiyetten tutuklular

Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden 98 gündür hapiste. 3 Ağustos Çarşamba 100’üncü gün olacak.

Osman Kavala 1735 gündür hapsediliyor.

Gezi Davası 20 yılın özeti.

Bir adalet trajedisi.

Suçlular; mağdur.

Suçla mücadele edenler, masumlar; hapiste.


Suçlu olanlar;

2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nın yani kent anayasasını çiğneyerek Kuzey Ormanlarını yağmalayanlardır.

İstanbul’un akciğerlerini otobanlarla yarıp göçmen kuşların yollarına, ormanların böğrüne milyarlarca ton beton dökenlerdir.


 
Kanal İstanbul ile kadim şehri ortadan ikiye bölmeyi planlayıp çevresinde araziler kapatanlardır.

Emek Sineması’nı yıkıp kötü kopyasını rantın içine konduranlardır.

Taksim Meydanı’nı betona boğup Gezi Parkı’nı AVM yapmak isteyenlerdir.

Ağaçları korumak için gölgesine kurulan çadırları yakanlardır.

Gezi’de ‘Nefes almak istiyoruz’ diyen insanların soluğunu biber gazıyla kesenlerdir.

Ethem Sarısülük’ü öldürüp sonra “Çektim, sıktım 3 tane” diyen polistir. Katili 15 bin TL para cezasıyla kurtaranlardır.

Ali İsmail Korkmaz’ı tekmeleyerek öldüren üniformalı, üniformasız katillerdir.

15 yaşındaki Berkin Elvan’ın kafasına nişan alıp biber gazı kapsülünü ateşleyen polistir.

Ahmet Atakan’ı, Abdullah Cömert’i katleden ve katilleri saklayanlardır.

İnsanların gözünü çıkaran, kafatasını parçalayan, binlerce insanı yaralayanlardır.

“Emri ben verdim” diyendir suçlu olan.

Suçlu olanlar…

Kabataş yalanının ‘vicdanı taş’ provokatörleridir.

“Camide içki içildi, camiler yakıldı” yalanlarıyla halkı çatıştırmak isteyenlerdir.

Yıllarca kumpas davalarda Fetullahçılarla ortaklık yapan ve onların soruşturmalarıyla Gezi’yi savunanlara iftira atanlardır.


 
İki kez beraat edenlere üçüncü kez dava açılması talimatı veren siyasiler, talimatla iş yapan yargı mensuplarıdır.

Osman Kavala, beraat edip hapisten çıkmak üzereyken başka suç uyduran, cezaevi kapısında yeniden tutuklayanlardır.

Uluslararası sözleşmeleri uygulamayanlardır.

Ali İsmail Korkmaz’ın katili polisi Gezi Davası’nda mağdur yapanlardır.

Siparişle davaları birleştirip mahkeme kürsülerinde ayak oyunu çevirenlerdir.

Kendi verdiği hukuk dışı kararı bir üst mahkemeye atanıp onaylayan yargı mensuplarıdır.

Sanıkların suçlamalara karşı sözlerini bir kez bile dinlemeden ceza yağdıranlardır.

AKP’den milletvekili aday adayı olduğunun ortaya çıkmasına karşın delilsiz, hukuksuz hüküm verendir.

Gezi’nin haklılığını, bu ülkenin onuru olduğunu yıllardır talanlarıyla ispatlayanlardır.

Kaz Dağları’ndaki ormanları Kanadalı altın şirketine katlettiren onlardır.

12 bin yıllık Dipsiz Gölü, resmi izinle define aramak için kurutanlardır.

İkizdere’nin eşsiz yeşiline dinamit döşeyenlerdir.

Fatsa’nın ormanlarına siyanür dökenlerdir.

Haydarpaşa Garı’nı otel yapıp çökmeyi planlayanlardır.

Validebağ Korusu’na hafriyat döküp betona çevirmenin yollarını arayanlardır.

Yangın sezonuna Türkiye’yi söndürme uçağı olmadan sokup ormanların yanmasına neden olanlardır.

Sahilleri, ormanları betonlaşmaya açanlardır.

Çorlu’da 7’si çocuk 25 insanı göz göre göre ölüme sürükleyenlerdir.

Aladağ’da kız çocuklarını tarikat yurduna mahkum edip yangında ölümlerine sebep olanlardır.


 
Soma’da 301 madencinin patronun para hırsıyla katledilmesinin mimarlarıdır.

Soma’daki patronu Yargıtay Dairesi’nin üyelerini değiştirerek kurtaranlardır.

Mahkeme kararlarını, adaleti kurdukları borsalarda satılık hale getirenlerdir.

Hendek’te havai fişek fabrikasındaki patlamada ölen 7 işçinin cesetleri aranırken patrona moral için buluşma organize edenlerdir.

Üçüncü Havalimanı’ndaki rant büyüsün diye Atatürk Havalimanı’nı parçalayanlardır.

Kentsel dönüşüm adı altında rant sürgünlerini yaşatanlardır…

Ne yazmakla ne de hatırlamakla bitiyor yıllardır birikmiş suçları.

Açgözlüler beton dişleriyle kemirdiler ormanları, dereleri, gölleri, tarihi, kültürü, kadim kentleri. Saltanatları için ihtiyaçları vardı adaletsiz düzene, korkunun sessizliğine.

Sessizliğin kimseyi masum kılmayacağı yıllar geçti.

En çok mücadele edenler şüphesiz masum olanlardı.

Gezi Davası’nda bu ülkenin masumiyeti yargılandı.

Bugün masumiyeti hapsediliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.