Her ne kadar birkaç haftada veya ayda bir klasik soğuk algınlığı semptomlarıyla uyanmak sinir bozucu olsa da, bazılarımız için bu alışılmadık bir durum değil. Rinovirüsler, enterovirüsler, grip, solunum sinsityal virüsü, adenovirüs ve COVID-19 gibi çeşitli hastalıklara düzenli olarak maruz kalıyoruz. Ve bazı insanlar gerçekten de diğerlerinden daha kolay ve daha sık hastalanma eğilimindedir.
Soğuk algınlığı ve grip mevsimi boyunca bazı insanlar kendilerini sürekli hasta hissederken, diğerleri bu durumdan etkilenmemiş gibi görünebilir. Eğer sık sık soğuk algınlığına yakalanıyorsanız, bu yaşınızla ve günlük yaşamınızda hastalıklara ne sıklıkta maruz kaldığınızla ilgili olabilir. Elbette, etrafta daha fazla hastalık dolaşıyorsa ve soğuk algınlığının kolayca yayılması söz konusuysa, bu durum hastalanma olasılığınızı artırabilir.
Ancak etrafta dolaşan hastalıkları atlayabilen biri olsanız da, hastalıkların sizi etkilemediğini hissediyor olsanız da, soğuk algınlığını önlemenin ve daha sağlıklı kalmak için bazı kolay yollar bulunmaktadır.
NEDEN BU KADAR SIK HASTALANIYORUM?
Sık soğuk algınlığının yaygın nedenleri arasında yaşınız ve maruz kalma düzeyiniz (işiniz veya sosyal yaşamınız) yer alır. Bireysel bağışıklık sisteminizdeki farklılıklar da rol oynar. Ellerinizi sık sık yıkayarak, yeterli beslenerek, stresi azaltarak ve iyi uyuyarak sık soğuk algınlığını önleyin. Grip ve Kovid-19 gibi önlenebilir hastalıklara karşı aşı olun. Yaşlı yetişkinler de RSV aşısını yaptırabilirler.
İNSANLAR NORMALDE YILDA KAÇ KEZ SOĞUK ALGINLIĞINA YAKALANIR?
Uzmanlar, bunun yanıtlanması şaşırtıcı derecede zor bir soru olduğunu ortaya çıkardı. Bir yıl içinde geçireceğiniz soğuk algınlığı sayısı son derece bireysel olacaktır çünkü bu, "kamuoyunda insanlarla ne sıklıkta temasta bulunduğunuza ve sizi sık sık soğuk algınlığına yakalanma riskine sokacak ne tür faaliyetlerde bulunduğunuza bağlıdır. Çocuklar büyüyüp el hijyenini düzgün bir şekilde uygulayabildiklerinde, karşılaşacakları soğuk algınlığı sayısı yılda yaklaşık dört ila altı defaya iniyor ve yetişkin olduğunuzda bu, yılda yaklaşık iki ila üç kez olur. Maruz kalma düzeyiniz İlk olarak, belirli bir virüse maruz kalma düzeyiniz vardır (ve bunu azaltmak için önlem alıp almadığınız). Yang, bağışıklık sisteminizin bu maruziyete nasıl tepki vereceği önemli. Dışarı çıkmama eğiliminde olan ve her zaman ellerini yıkayan birinin, çok sosyal olan veya diğer insanlarla sık sık etkileşimde bulunmasını gerektiren bir işi olan birine göre soğuk algınlığına yakalanma olasılığının daha düşük olacaktır.
YAŞINIZ
Soğuk algınlığı frekansı söz konusu olduğunda yaşın önemli bir faktör olduğunu belirtmek önemlidir. Özellikle çocuklar, genç yetişkinler ve yaşlılar arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Okul öncesi dönemde maruz kalınan soğuk algınlığı virüsleri genellikle farklıdır ve bu dönemde bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmemiştir. Bu nedenle, çocuklar daha duyarlıdır ve sık sık soğuk algınlığına yakalanabilirler. Okul öncesi çocuklar, bir arada bulundukları grup içinde virüslerin daha kolay yayılma eğilimindedirler.
30'lu ve 40'lı yaşlara gelindiğinde, bir kişi pek çok farklı soğuk algınlığı virüsüne maruz kalmış olabilir ve bu virüslere karşı bir miktar bağışıklık geliştirebilir. Ancak, bu yaşlarda da soğuk algınlığına yakalanma olasılığı vardır, ancak belki de daha az sıklıkta.
Ebeveynler, özellikle okul öncesi çocukları olanlar, çocuklarından dolayı daha sık soğuk algınlığına yakalanabilirler. Bu, çocukların bir arada bulunduğu kalabalık ortamlardan kaynaklanan maruziyet nedeniyle gerçekleşebilir.
Sonuç olarak, yaşın, maruz kalma düzeyinin ve bağışıklık sisteminin durumunun soğuk algınlığına yakalanma üzerinde önemli etkileri vardır. Hijyen, aşılar ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla bu riskler azaltılabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ
Bağışıklık sistemi, bireyler arasında büyük farklılıklar gösteren karmaşık bir yapıya sahiptir. Maruz kalınan patojenlere karşı nasıl tepki verileceği, genetik faktörler, yaş, yaşam tarzı ve çevresel etkenler gibi birçok faktöre bağlıdır.
Bağışıklık sistemi, belirli bir patojene maruz kaldıktan sonra hastalığa karşı tepki gösterir. Ancak, bu tepki kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı insanlar belirli enfeksiyonlara karşı daha dirençli olabilirken, diğerleri daha duyarlı olabilir. Bu durum, genetik farklılıklar, bağışıklık sistemi geçmişi ve diğer sağlık faktörleriyle ilgili olabilir.
Sık sık hastalanan kişilerin bağışıklık sistemini etkileyen altta yatan bir sağlık sorunu olabilir. Bu durumda, hastalıklara karşı dirençleri düşebilir ve ciddi enfeksiyon riski artabilir. Özellikle çocuklar, zayıf bağışıklık sistemleri nedeniyle hastaneye yatma olasılığı daha yüksek olan nadir enfeksiyonlarla karşılaşabilir.
Ancak, çoğu insan için bağışıklık sistemleri mükemmel olmayabilir, ancak bu durum genellikle ciddi sorunlara yol açmaz. İnsanlar genellikle sık sık soğuk algınlığına yakalanabilirler, ancak bu genellikle hafif semptomlarla sınırlıdır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsemek, hijyen kurallarına uymak ve aşılar gibi önlemler almak önemlidir.
DOLAŞAN BİRDEN FAZLA VİRÜS
Her zamankinden daha fazla soğuk algınlığına yakalandığınızı hissetmenize neden olabilecek, daha az belirgin olan bir faktör daha var: aynı anda birden fazla hastalık dolaşabiliyor. Örneğin geçtiğimiz sonbahar ve kış aylarında ABD'de aynı anda, özellikle çocuklar arasında çok sayıda grip, RSV ve COVID-19 vakası görüldü. Murray , sözde "üçlü salgının" kısmen " mevsimselliğin tamamen eksikliğinden " kaynaklandığını söylüyor; RSV ve grip vakalarının pandemi öncesi yıllara göre daha erken artması ve buna COVID-19'un da dahil olması.
Çocuklar pandemi nedeniyle çoğunlukla evde kalırken uzmanlar, çoğunun RSV'ye yakalanmayı ve bunun sağlayacağı gelecekteki hastalıklara karşı korumayı kaçırmış olabileceğini düşünüyor. Önlemler azaltıldığında çocuklar normalden daha fazla sayıda RSV'ye yeniden maruz kaldı ve bu da bir artışa neden oldu. Geçen yıl bu kadar yaygın bir RSV dalgasının ardından uzmanlar bu yıl da aynı büyüklükte bir artış görmeyi beklemiyorlar . "Birkaç yıl süren bu pandemik etkinin ardından, muhtemelen şimdi (ABD'deki kalıpların), RSV, grip ve diğer solunum yolu virüslerinin dolaşımı açısından pandemi öncesi gördüklerimize geri döndüğünü görmeye başlayacağız. Bu virüsler hızla bir dengeye geri dönüyor ve vaka sayıları daha sonra tekrar düşüyor çünkü önceden var olan bağışıklık popülasyonda geri dönüyor.
COVID-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan vakalarda haftalarca süren düşüş ve sabitleşmenin ardından, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin tahminleri artık bu rakamlarda geçen hafta %8,6'lık bir artış olduğunu gösteriyor.
SÜREKLİ SOĞUK ALGINLIĞI NASIL ÖNLENİR?
Davranış açısından "(soğuk algınlığını önlemek için yapabileceğimiz en iyi şey), son iki buçuk yıldır yaptığımız şeylerin aynısıdır" . Salgının en yoğun olduğu dönemde insanlar evde kalıyor, maske takıyor ve sosyal mesafeyi koruyordu. Virüslere maruz kalma oranınızı gerçekten en aza indirmek için yapabileceğiniz şeyler var: Hasta insanlarla teması sınırlayın. Mümkünse hasta insanlarla mesafenizi koruyun eğer hastaysanız ve evde kalabiliyorsanız, hastalığın başkalarına yayılmasını önlemek için bunu yapmanız gerekir.
ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN
En iyi şey her zaman iyi el yıkama olmuştur. El yıkama, soğuk algınlığından korunmanın harika bir yoludur" diyor ve insanların başkalarının yanında hapşırma ve öksürme durumlarını uygun şekilde kapatma mevzusunda dikkatli olmak gerekiyor. Dışarıdayken ellerinizi yıkayamıyorsanız, bu virüslerin çoğunu öldürmek için el dezenfektanı kullanmak çok etkili olabilir.
ORTAK ALANLARDA MASKE TAKIN
Özellikle hasta ve kalabalık olabilecek kişilerin olduğu, hastalıkların kolaylıkla yayılma eğiliminde olduğu kapalı alanlar.
Maskelemenin "takdir edilmeyen" başka bir faydası daha var: Maskeleme yalnızca havayı filtrelemekle kalmıyor, aynı zamanda kirli ellerle burnumuza ve ağzımıza dokunmamızı da engelliyor . Bu şekilde maskenin "bir yüzeyden almış olabileceğiniz bir virüsü (burnunuza veya ağzınıza) aktarmanızı" engelleyecektir.
Ve eğer hastaysanız hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için başkalarının yanında maske takmalısınız.
ETRAFTA HANGİ HASTALIKLARIN DOLAŞTIĞINI TAKİP EDİN
Nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlamak için" bölgenizde dolaşan şeylere dikkat edin. Buna, COVID-19'un yanı sıra grip ve RSV gibi diğer hastalıklar da dahildir.
COVİD-19 TESTİ
Belirtileriniz hafif ve "soğuk algınlığına benzer" olsa bile, COVID-19'u dışlamak gene de önemlidir.
Bu yıl bu vakalarda büyük bir artış görmemeyi bekliyoruz, ama buralarda olacaklar."İnsanlar hafif semptomları varsa yine de kendilerine COVİD-19 testi yaptırmayı düşünmeli çünkü aslında COVİD'iniz varken soğuk algınlığınız olduğunu düşünerek etrafta dolaşıp risk almaktansa kendinizi test etmek ve COVİD-19 hastası olmak daha iyidir.
AŞI OLUN
Grip aşınızı yaptırın ve Kovid-19 aşılarını güncel tutun çünkü bunların ciddi hastalıkları önlemeye yardımcı olacaktır.
CDC , 5 yaş ve üzeri herkesin güncellenmiş aşılardan bir doz almasını önerirken , daha küçük çocukların güncel aşı olarak değerlendirilmesi için birden fazla doza ihtiyacı olabilir.
Ayrıca uzmanlar, grip aşınızı ve güncellenmiş COVID-19 aşınızı aynı randevuda alabileceğinizi söylüyor. Bu, her iki hastalığa karşı da daha erken koruma oluşturmanıza ve iki öğeyi aynı anda yapılacaklar listenizden çıkarmanıza yardımcı olabilir.
60 yaş ve üzeri yetişkinler artık RSV aşısı yaptırabilirler . Bebeklerin 8 aya kadar monoklonal antikor alabileceğini ve bunun onları ilk kış mevsiminde koruyacağını söylüyor. Hamilelere uygulanan başka bir aşı, bebeklerinin ilk altı ayında RSV'yi önlemeye yardımcı olabilir.
Küçük bebekler ve yaşlı yetişkinlerin RSV'den dolayı ciddi, hatta yaşamı tehdit eden komplikasyonlar geliştirme riski daha yüksektir.
GENEL OLARAK SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI SÜRDÜRÜN
Genel olarak sağlıklı davranışlarda bulunmak, bağışıklık sisteminizin düzgün çalışmasına yardımcı olabilir . Bu, düzenli fiziksel aktiviteyi, besleyici yemekler yemeyi , stresi azaltmayı ve yeterli kalitede uyku almayı içerir.
Ancak uzmanlar, soğuk algınlığını önlemek için C vitamini gibi herhangi bir takviyenin alınmasına ilişkin yeterli kesin kanıt bulunmadığını söylüyor. Maalesef herhangi bir kısayol yok.