Brexit müzakerelerinde sonuç alınamazsa, anlaşmasız ayrılık anlamına gelen “No Deal”den en büyük zararı İngiltere'nin önemli ticaret ortakları Avrupa Birliği ve Türkiye görecek.
Avrupa Birliği ve İngiltere arasında devam eden Brexit müzakerelerinde sonuç alınamazsa, anlaşmasız ayrılık anlamına gelen “No Deal”den en büyük zararı İngiltere'nin önemli ticaret ortakları Avrupa Birliği ve Türkiye görecek. “No deal”in en büyük kazananı ise rekabet güçleri artacak ABD ve Çin olacak. Londra'nın AB'den anlaşmadan ayrılması, Türkiye'ye 2.5 milyar dolarlık ihracat darbesi vuracak.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Teşkilatı UNCTAD, Brexit'in ticari etkilerini konu alan çalışmasından elde ettiği sonuçları içeren bir rapor yayınladı. Raporda, Londra ve Brüksel arasındaki boşanmanın kuralsız ve anlaşmasız bir boşanma olması durumunda, bunun hem küçük ekonomileri ve gelişmekte olan ülkeleri, hem de gelişmiş AB ülkelerini vuracağı tespiti yer aldı.
Rapora göre, İngiltere piyasası, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 3,5'ini oluşturuyor ve geçen yıl İngiltere dünyanın geri kalanından yaklaşık 680 milyar dolarlık (604 milyar €) mal ithal etti. Rapora göre, bu ihracatın yarısından fazlası, anlaşma yapılmaması durumunda yaklaşık 35 milyar dolar kaybetme riski taşıyan Avrupa ülkelerinden geliyor.
EN ÇOK AB VE TÜRKİYE KAYBEDİYOR
Amerika’nın Sesi’nden Arzu Çakır’ın haberine göre; UNCTAD, İngiltere’nin gelişmekte olan pek çok ülke için çok önemli bir ticari ortak olduğunu vurguluyor ve İngiltere pazarına erişim için bu ülkelere son derece elverişli koşullar sunulduğunu belirtiyor. İngiltere'nin AB'den "anlaşma olmaksızın" ayrılması durumunda, olası ikili anlaşmaları müzakere edecek bir geçiş dönemi olmadan, AB ve Türkiye milyarlarca dolar kaybedecek.
UNCTAD verilerine göre milyar dolar bazında ülkelerin elde etmesi beklenen kar ve zararlar
Raporda AB ülkeleri ve Türkiye'yi Güney Kore, Norveç, İzlanda, Kamboçya ve İsviçre'nin takip edeceği belirtildi. AB ülkeleri bu durumda 34.5 milyar dolar kaybedecek. Sadece Almanya'nın kaybının 10 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Türkiye ise, anlaşmasız ayrılık durumunda, 2.4 milyar dolarlık ihracat kaybına uğrayacak.
Rapor dolayısıyla bir açıklama yayınlayan Unctad Uluslararası Ticaret Bölümü başkanı Pamela Coke-Hamilton, "Brexit'in sadece bölgesel bir mesele olmadığını" vurguluyor ve "İngiltere'nin, 27 AB ortağından ayrıldığında, AB üyesi olmayan ülkelerin İngiltere pazarına ihracat yapma kapasitesini değiştireceğine" dikkat çekiyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May ve Avrupa Birliği yönetimi Brexit'in anlaşmalı sonuçlanması için çaba gösteriyor. Her iki taraf da anlaşmasız bir ayrılığın tarafları vuracağını biliyor. Theresa May, Brüksel'de anlaşma sağlayabilmek için, 27 ülke liderinden yeniden erteleme isteyecek. Avrupa'nın böylesine şiddetli bir ekonomik etkiye hazır olmadığını gören AB liderleri de bu talebe yeşil ışık yakacak.
EN ÇOK ABD VE ÇİN KAZANIYOR
Londra, AB'yi mevcut ticaret ortaklarını korumak için bir anlaşma yapmadan bırakırsa, bu en çok Çin veya ABD gibi büyük ihracatçı ülkelerin işine yarayacak. Çünkü anlaşmasız ayrılık, Çin ve ABD'nin göreceli rekabet gücünü artıracak.
Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) kurallarına göre, bir ülke, eğer aralarında ikili anlaşma yoksa, bir diğer ülkeye farklı ticaret vergisi uygulayamaz. Anlaşması olmadığı her ülkeye aynı oranda vergi uygulamak zorunda. İşte bu kural sayesinde Çin, Londra’ya ihracatta 10.2 milyar dolar, ABD ise 5.3 milyar dolar daha fazla kazanacak. En çok kazanan üçüncü ülke ise Japonya olacak. Japonya da, İngiltere’ye olan ihracatını 4.9 milyar dolar kadar artıracak. UNCTAD’a göre, Tayland, Güney Afrika, Hindistan, Brezilya, Rusya ve Vietnam da anlaşmasız Brexit'in kazananları arasında yer alacak.
Brüksel'deki müzakereler bu nedenle daha çok ekonomik koşullar ön plan da olsa, Avrupa'nın da geleceğini ilgilendiren jeo-stratejik adımların da atılması açısından önem taşıyor. Avrupa'daki savunma uzmanları, Avrupa güvenliğinin Londra ile yakın ilişkiler olmadan düşünülemeyeceğini dile getiriyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, "Son dakikaya kadar anlaşmalı ayrılık için var gücümüzle çalışacağız" açıklamasının ardında yatan ekonomik ve stratejik gerekçeler de bunlar. Uzmanlar, AB'nin bundan sonra Londra ile alevlenen Brexit görüşmelerinde tansiyonun düşürülmesi yönünde politika izleyeceğini belirtiyor.