Cezayir'in talebiyle yapılan oturumda, Lübnan'a yönelik saldırıların bölgesel bir savaşı tetikleme riski üzerinde duruldu. BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, "Şiddet sarmalının genişleme riski çok ciddi ve Lübnan, İsrail ile tüm bölgenin istikrarına büyük tehdit oluşturuyor" dedi.
DiCarlo, 17-18 Eylül'de Lübnan'da meydana gelen saldırıların ardından "Mavi Hat"ta artan gerginliğin endişe verici olduğunu ve BM Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert'in gelecek hafta istişareler için İsrail'e gideceğini bildirdi. Ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in artan risk karşısında alarma geçtiğini ve tüm taraflara itidal çağrısında bulunduğunu hatırlattı.
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, saldırılarla ilgili detaylar belirlenirken tüm tarafların dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Wood, ABD'nin bu olaylarda hiçbir rol oynamadığını belirtti ve İsrail'in kendini İran destekli Hizbullah saldırılarına karşı savunma hakkı olduğunu ifade etti.
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, bu saldırıların savaş suçu olduğunu belirtti ve İsrail saldırılarının siviller arasında korku yarattığını kaydetti. Bendjama, "Sivil cihazları bombalara dönüştürmek tehlikeli bir Pandora'nın kutusunu açar" uyarısında bulundu.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong ise tüm taraflara azami itidal çağrısı yaparak, İsrail'e aşırı şiddet kullanma takıntısından kurtulma çağrısında bulundu. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, saldırıları "terör saldırısı" olarak nitelendirerek, sebeplerinin ABD yönetiminin sahte diplomasisi olduğunu ifade etti.
Lüban Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib, saldırıların savaş tarihinde eşi benzeri olmadığını vurguladı ve İsrail'in uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini belirtti. Buhabib, BMGK'nın İsrail'i saldırılarını sonlandırmaya zorlamaması durumunda "çok büyük bir patlama" ile karşılaşılabileceğini söyledi.