Tahran’daki yönetime hitaben, "Bizi vurursanız, biz de sizi vururuz" ifadelerini kullanan Netanyahu, bu durumun tüm Ortadoğu için geçerli olduğunu vurguladı.
Netanyahu’nun konuşmasını yapmadan önce birçok ülkenin temsilcisi, İsrail Başbakanı’nı protesto etmek amacıyla salondan ayrıldı. Protesto eden delegeler arasında Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız öncülüğündeki Türk heyeti de yer aldı. Bazı delegeler, salonda kalarak Netanyahu’nun konuşmasını zaman zaman protesto etmeye devam etti.
Netanyahu, konuşmasında ülkesi hakkında yapılan eleştirileri "iftira" olarak nitelendirerek, "New York’a gitmeyi planlamıyordum. Ancak burada ülkem hakkında dile getirilen yalanları duyunca buraya gelmeye karar verdim" dedi.
LÜBNAN VE HİZBULLAH’A YÖNELİK TEHDİTLER
Lübnan’daki Hizbullah ile ilgili de açıklamalarda bulunan Netanyahu, bu gruba karşı askeri operasyonların devam edeceğini belirtti. "Lübnan’daki savaş, tüm hedeflerimize ulaşana dek sürecek" diyen Netanyahu, İsrail’in Hizbullah kaynaklı tehditleri sona erdirme hakkına sahip olduğunu ifade etti.
Netanyahu, BM’yi de sert bir dille eleştirerek, "İsrail diğer devletlerle eşit muamele görmüyor. Yahudi düşmanı bu bataklık kurutulmadığı sürece BM, dürüst insanlar tarafından aşağılık bir maskara olarak görülecektir" şeklinde konuştu.
HAMAS’A TESLİM OLMA ÇAĞRISI
Ayrıca, Gazze’de devam eden savaşa da değinen Netanyahu, Hamas’a teslim olma ve silahları bırakma çağrısında bulundu. "Bu savaş sona erebilir. Hamas’ın tek yapması gereken silahlarını terk etmek ve rehineleri serbest bırakmak" diyen Netanyahu, aksi takdirde "Tam bir zafere ulaşana dek savaşacaklarını" belirtti.
Netanyahu’nun konuşması, salonda büyük bir tartışma yaratırken, birçok ülke temsilcisinin protesto eylemi dikkat çekti. Bu durum, İsrail’in uluslararası platformdaki politikalarının daha da tartışmalı hale geleceğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.