Bodrum'dan YSK'ya İstanbul seçimlerinin farklı bir boyutuna dikkat çekilerek dava girişiminde bulunuldu. CHP İlçe Başkanı Halil Karahan ''vatandaşın parası ile yine bizzat vatandaş mağdur edilmektedir" ifadesini kullanırken tekrarlanan İstanbul seçimlerinin masraflarının YSK tarafından ödenmesi için dava açıldığını bildirdi.
Gazeteci Ayhan Karahan'ın haberine göre; Bugün Bodrum 'da 23 Haziran'a ertelenen İstanbul seçimlerinin farklı bir boyutuna dikkat çekilerek hukuki girişimde bulunuldu. Bu konuda 50'ye yakın kişinin vekalet verdiği "Doğuş Hukuk" bürosu tarafından İstanbul İdare Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Asliye Hukuk Mahkemesi'ne davalı YSK aleyhine başvuru yapıldı. Başvuruda süreçten YSK'nın sorumlu görüldüğü ve yenilenen seçimin masraflarının müvekkillerin ödediği vergilerle karşılanacağına değinilerek, Anayasa'nın 125. maddesinin idarenin işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü oluşunun hükme bağlandığı belirtildi.
'KAZANAN BODRUM VE TÜRKİYE OLACAKTIR'
Doğuç Hukuk Bürosu sandık görevlileri, mühür, oy pusulası, ulaşım, sayım v.s. kalemlerden oluşan giderlerin ciddi bir rakama denk düştüğünü ve bunun kendi müvekkillerinin de içinde yer aldığı seçmenlere ihale edilmesinin hukuki bir dayanağının olmadığını öne sürdü. Büro, ayrıca "YSK'nın en temel belgisi olan, 'Daha güzel bir gelecek için; oy kullanmak sizin, seçimleri sağlıklı biçimde yönetmek bizim görevimizdir' ifadesi bir görev tanımıdır" (Ayrıca YSK'nın bunun dışındaki gelişmelerin sorumluluğunu üstlenmesi vaadidir) görüşüne yer verdi.
Önemli hukuki ve toplumsal tartışmalar yaratması beklenen hukuki girişimin sonucunda; "Tarafımızca hesaplanması mümkün olmadığı için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 1 TL zararın dava tarihinden itibaren işletilecek faiziyle tazminini talep ediyoruz" denildi. Müracaat esnasında Muğla Barosuna kayıtlı avukatların ilgisi ve desteği ilgi çekti. Avukatların önemli bir bölümü hukuki sürece katkı sunacaklarını ifade ettiler. Muğla Barosu avukatlarından Emine Yenilmez Aydemir: "Bu sürecin her aşamasında müdahil olmak hukukçu sorumluluğunun da ötesinde bir anlam taşımaktadır. Geleceğimize ve ülkemize sahip çıkma anlamı taşımaktadır. Kimsenin duyarsız kalma lüksü olamaz. Adalet günü gelir, herkese lazım olur. Hukuğun hakim olduğu bir ülkede yaşama talebi son derece insanidir. Bu girişimden eminim ki; kazanan Bodrum ve Türkiye olacaktır" dedi.
"YSK MAĞDURLARININ ZARARINI KARŞILAMALIDIR."
Hukuki müracaat sonrasında taraf olan vatandaşlar tarafından Bodrum Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Avukat Ziya Levent Doguç tarafından okunan basın açıklamasında; "İstanbul seçimlerinin yenilenmesinde müteselsil sorumlular YSK ve İl-İlçe Seçim Kurulları'dır. Seçme, seçilme hakkını engelleme durumu varsa onay makamı olarak YSK sorumludur. Yenilenen seçimin masrafları müvekkillerin ödediği vergiler ile karşılanmaktadır. Bu nedenle yenilenen seçimin müvekkillere düşen bölümünün hesaplanması ve YSK tarafından karşılanmasını talep etmekteyiz. Davayı açma nedenimiz iptal kararını tartışmak değil, özellikle turizmci olan müvekkillerimizin idarenin kusurlu eylem ve işlemlerinden doğan zararını tazmin etmektir. İdarenin kendisinin de belittiği gibi kendi eylem ve ihmalinden doğan zararı karşılama yükümlülüğü vardır. Yenilenen seçim dolayısıyla yalnızca İstanbul'da yaşayan seçmen değil, vergi veren tüm Türkiye vatandaşları etkilenmektedir. Tüm vatandaşların zararlarını tazmin için dava açma hakları vardır" dedi. Gazetecilerin soruları üzerine Avukat Ziya Levent "Seçim nedeniyle oluşan mağduriyetlerden dolayı değişik başvurular almaktayız. Özellikle turizmci müvekkillerimiz oluşan belirsiz sürecin sektörü oldukça olumsuz etkilediğini ifade etmektedirler" dedi. Adliye önündeki basın açıklamasına vatandaşlarda yoğun ilgi gösterip, destek ifade ettiler.
"23 HAZİRANDA GEREĞİ YAPILACAKTIR."
Konuyla ilgili olarak CHP İlçe Başkanı Halil Karahan: "Bodrumlu bir yurttaş topluluğunun tüm Türkiye'nin mağdur edildiği sözüm ona yenilenen seçimin bir başka boyutundan yakalamasını önemsiyoruz. Böylesi bir noktada atılan bu adımla aymazlık deşifre edilmiştir. Yani vatandaşın parası ile yine bizzat vatandaş mağdur edilmektedir" görüşlerine yer verdi. ÖDP İlçe Başkanı Mehmet Çilsal: "Hukukçu kimliğimle yaşananların bir adının olduğunu sanmadığımı ve buna herhangi bir geçerli, inandırıcı bir hukuksal kılıf bulunabileceğini sanmadığımı ifade etmek isterim. Bu girişimin tüm gerekçeleri haklıdır. YSK'ya karşı açılan bu davanın destekçisi ve takipçisi olacağız" dedi. Bodrum Kent Konseyi Sözcüsü Çiğdem Erko: "Görünen o ki; kent yaşayanlarının yaratılan kaos nedeni ile yaşayacağı sıkıntılar beylerin hiç umrunda olmamış. Zaten son olarak vatandaşa yönelik olarak nerede ise 'gözünüze, dizinize dursun' azarlaması ruh halinde idiler. Varsa, yoksa onların bir türlü doymak bilmez ihtişam ve saltanatları... Zaten; "Yoksula din, iman; kendilerine han, hamam" kurguları iyice belirginleşmiştir. Kent yaşayanları ve sahipleri olarak bu hukuki girişimi aynı zamanda hayata bir sahip çıkış olarak değerlendiriyoruz" dedi. Bodrum Çevre Platformu Sözcüsü Mimar Nazan Yılmaz: "Evet biz çevreciyiz, çevre kirlenmesi konusunda hassasız. Ama daha önemlisi 23 Haziran'a giden süreçte insan kirlenmesi yaşanmıştır. Tüm dünyanın gözleri önünde akla, vicdana sığmayan gelişmeler yaşanmıştır. Ama artık halkımız herşeyin farkındadır. 23 Haziran'da da inanıyoruz ki; gereğini yapacaktır" yaklaşımında bulundu.