Tükettiğimiz her besin vücudumuz için olumlu ya da olumsuz etkilere yol açar. Kimisi içerisinde bulundurduğu mineraller ve vitaminler yardımıyla vücudun gereksinim duyduğu eksikleri karşılarken insan sağlığını olumlu yönde etkiler. Kimisi ise içerisinde bulunan işlenmiş yağ gibi maddelerden dolayı sağlığa ciddi zararlar verir. Dolayısıyla tükettiğimiz her yiyeceğin sağlığımıza iyi gelip gelmediğini bilmemiz ve bu doğrultuda tercihlerde bulunmamız önemlidir. Bu kapsamda insan vücudu için oldukça zararlı olan şeker tüketimi ile ilgili açıklamalarda bulunan Diyetisyen Cemre Balkan, fazla şeker tüketiminin sakıncalı olduğunu söyledi.
AŞIRI TÜKETİM SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR
Sofra şekeri olarak bilinen beyaz şeker, insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturuyor. Aşırı kullanımda sağlık sorunlarını beraberinde getirirken özellikle kilo almada en büyük etken olarak gösteriliyor. Beyaz şekerin sağlığa zararları ile ilgili açıklamalarda bulunan Diyetisyen Cemre Balkan, bel-göbek yağlarının artması, ciltte kırışıklık, obezite, mutsuzluk, mide rahatsızlığı ve hafıza problemleri gibi sorunların beyaz şekerinin bir etkisi olduğunu açıkladı.
CİLT KIRIŞIKLIKLARINA YOL AÇIYOR
Balkan, şekerden gelen enerjinin insan vücudunun ihtiyacı olan günlük enerji ihtiyacının yüzde 10’u geçmemesi ve hatta yüzde 5’in altında olması gerektiğini ifade ederek, "Günlük olarak ortalama meyve tüketimi, doğal şeker alımımız için yeterlidir. Fazla tüketilen işlenmiş şeker kan dolaşımıyla vücuda dağılır ve bel, göbek, kalça, göğüs ve bacak gibi bölgelerde yağ olarak birikir. Bu yağlar böbrek kalp gibi organlara dağılır ve organlar işlevlerini yerine getiremez. Böylelikle diyabet ve kalp hastalığına davetiye çıkmış olur. Şeker molekülleri vücutta fazla miktarda bulunduğunda proteinlere bağlanarak proteinin yapısını değiştirler. Cildin en önemli yapıları kollejen ve elastin proteinleri zarar görür. Bu proteinlerin zarar görmesi de ciltte kırışıklık, sarkma ve yüzeylerde bozulmaya sebep olur, insülinin ani yükselmesi akne problemleri de oluşturabilir" dedi.
DEPRESYONA YOL AÇARKEN MUTSUZLUK OLUŞTURUYOR
Yalnızca fiziksel problemlere değil mental problemlere de yol açtığını belirten Balkan, "Eklenti şeker içeren içeceklerin tüketim ile tip2 diyabet riskinin artışı arasında kuvvetli bağlar bulunmaktadır. Obezitenin temel sebebi aşırı şeker tüketimidir. Yapılan emekler gösteriyor ki fazla miktarda şeker tüketildiğinde karaciğer şekerin bileşeni olan fruktozu yağ olarak depoluyor. Fazla fruktoz tüketimi leptin direncini de arttırır. Bu da iştahın bastırılmasında güçlük çekip devamlı açlık yaşamaya neden olabilir. Şeker, 'mutluluk hormonu' olarak bilinen seratonin hormonunun salgılanmasını tetiklediği için keyif verici özelliği kişide bağımlılık yapabilir. Tüketilmediği zaman mutsuzluk yaşanabilmektedir. Fazla şeker tüketimi de kilo alımına sebep olmaktadır, bu da bizi gene mutsuzluğa sürüklemektedir. Şeker hastalığının en bilinen emarelerinden bulantı, aşırı şeker tüketiminin devamlı devam ettirilmesi durumunda ortaya çıkar. Aşırı yemek yeme durumuna da bağlı olarak hazımsızlık ve mide asidinin artması sebebiyle oluşan gastrit gibi ciddi rahatsızlıkların oluşmasına neden olur" diye konuştu.
FAZLA TÜKETİM HAFIZAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Tüm bunların yanı sıra şeker tüketiminde aşırıya kaçılması sonucunda hafızada olumsuz etkilerin ortaya çıktığını ifade eden uzman isim açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"Kan şekerinin uzun süre yüksek seyretmesi sonucun da kişilerde beyin küçülmesi normal kişilere göre daha fazla oluyor. Beyinde hafızayı oluşturan kısımlarda oluşan küçülmenin de hafıza sorunlarını ortaya çıkartabileceği belirtiliyor. Fazla şeker tüketimi ayrıca dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğü de yapabiliyor."