Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici, yazar ve çalışanlarının FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi yasadışı örgütlerle bağlantılı olduğu ve bu örgütlerin propagandasını yaptığı iddiasıyla açılan 17 sanıklı davanın ilk duruşması bügün görülüyor. Davanın ilk gününün, İkinci Meşrutiyet’in ilan edildiği ve resmi sansürün kaldırılması nedeniyle gazeteciler tarafından 1908 yılından bugüne Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz’a getirilmesi ise dikkat çekiyor.
Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda görülen davada Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başka Orhan Erinç, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener, Günseli Özaltay, Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Çetinkaya yargılanıyor.
Gazeteye yapılan suçlamanın esasını, Can Dündar’ın Genel Yayın Yönetmeni olmasıyla birlikte “Atatürkçü yazarların tasfiye edildiği'', “Yayın politikasında radikal değişikliklere gidildiği'' ve “FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin propagandasının yapıldığı'' oluşturuyor.
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMALAR
Duruşma başlamadan önce milletvekililleri, demokratik kitle örgütleri ve sanıkların meslektaşları açıklamalarda bulundu
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Bu iddianamenin için aynen bu balon gibi bomboştur" diyerek elinde bulunan balonu patlattı.
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, adliye önünde yaptığı açıklamada "Burada hukukçu meslektaşlarım ve gazeteciler, sadece mesleklerini yaptıkları için ve Cumhuriyet gazetesinde çalıştıkları için tutuklular. İktidara göre muhalif herkes terörist. Tek terörist olmayan kendileri" diye konuştu.
Soyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da yaptığı açıklamada meslektaşlarımıza destek verdi. Konuşmasında düşünce ve haber alma özgürlüğüne vurgu yapan Oran, "Birleşe birleşe direne direne kazanacağız. Bu ülkede demokrasiyi ve adaleti mutlaka egemen kılacağız." dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, “Gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Kurulan mahkeme muhaliflerin yargılandığı bir davaya dönüşmüştür. Cumhuriyet Gazetesi her zaman bedel ödemiştir. Tüm gazetecilerin özgürlüğe kavuşmasını diliyorum'' dedi.
Birleşik Haziran Hareketi İstanbul İl Sekretarya Üyesi Deniz Demirdöğen de sanıkların gerçekleri yazdıkları için tutuklu olduklarını belirtti. Demirdöğen, “Bugün yapılacak yargılamanın bir hukuki yargılama olmayacağını biliyoruz. Ülkemiz çok karanlık bir dönemden geçiyor. Bu rejim gerçekleri yazan herkesi cezalandırmak istiyor. Cumhuriyet yazarları gerçekleri yazdıkları için bugün içerideler. Buradan bir kere daha söylüyoruz. Gerçekler yargılanamaz'' dedi.
Dışarıdaki Gazeteciler adına yapılan basın açıklamasında ise tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması talep edilerek, "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" ifadelerine yer verildi.
Cumhuriyet Davası Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamda, 5 gün boyuncu Çağlayan Adliyesi önünde nöbet tutulacağı belirtildi.