Bu yıl sınav ücretlerine yapılan %28’lik zam muhalefetin gündeminde

İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanı Ünzile Yüksel: YKS başvuru ücreti kaldırılmalı

Kötü ekonomi yönetiminin ülkemizi sürüklediği kriz çıkmazında maruz kaldığımız pandemi süreci, milletimizi yokluk ve yoksulluk girdabında çalkalarken, şüphesiz gençlerimizin dimağlarına da ömürleri müddetince unutamayacakları fotoğraf kareleri nakşetti.
Ucuz ekmek kuyrukları, işkur kapısında günlerce bekleyen üniversite mezunu gençler, kapalı dükkanlar ve yokluğun, yoksulluğun psikolojisi hepimizde derin travmalar yaratmışken ÖSYM’nin geçtiğimiz hafta açıkladığı YKS sınavı başvuru ücretleri milyonlarca gencin, anne babanın uykularını kaçırdı.
Okulların kapanması, yüzyüze eğitimin yapılamaması, süregelen belirsizlik süreci içinde üniversite sınavlarına hazırlanan milyonlarca gencimiz, şimdi de sınav başına 90TL olarak belirlenen başvuru ücretini bulmak telaşına sürüklenmiştir.
Bugün üniversiteye giriş için TYT ve AYT olmak üzere iki sınava girilmesi gerekir iken birçok gencimiz Yabancı Dil Sınavı ile birlikte 3 sınava tabi tutulmaktadır.
Sınav başına 90TL olarak belirlenen başvuru ücreti, üç sınava birden giren ailelerin bütçesine 270TL’lik bir külfet yüklemektedir.
Asgari ücretin %10’una tekabül eden bu külfet, ekmeğin hesabını yapar, mutfağına yağ alamaz vaziyette olan ana-babalara hak mıdır?
2019 yılında 50TL, 2020 yılında 70TL olan sınav ücretine bu yıl %28 zam yapılarak 90TL’ye yükseltilmesi, enflasyonun %14 olarak açıklandığı bir ekonomide hangi amaca hizmet etmektedir?
Bizler İYİ Parti kadroları ile her gün sokaklarda işini kaybetmiş, ücretsiz izne çıkarılmış milyonlarca çalışanla, dükkanlarını açamaz hale gelmiş esnafımızla iç içe, 270TL’lik külfetin bütçelerinde yaratacağı yıkımı görmekteyiz.
Sosyal devlet, eğitimi ücretsiz, fırsat eşitliğini sağlamış, gençlerinin istikbalini temin eden devlettir. Sosyal devlet öğrenciyi müşteri olarak görmeyen, herkesin mutlaka katılmak zorunda olduğu bir sınavı fahiş ücretler ile gelir kaynağı haline getirmeyen devlettir.
Türk ekonomisi, yaklaşık 2,5 milyon öğrencinin gireceği sınavdan temin edilecek 270TL’lik gelire muhtaç bir ekonomi değildir. Bu millet gençlerinin istikbalini aydınlatacak kaynağı, katma değeri her koşul ve şartta temin edecek bir millettir.


Bu nedenle, İYİ PARTİ Genel Merkezi’nden AKP Hükümetine ivedi bir çağrıda bulunuyoruz! YKS başvuru ücretini ivedilikle kaldırınız! Gençlerimizin karamsarlığına, anne babaların yokluk yoksulluk kavgasına bir küfe de siz eklemeyiniz! Öğrenciyi gelir kaynağı olarak görmeyiniz! Zira bu devlet, hiçbir geliri olmayan öğrencinin 270TL’sine muhtaç devlet değildir!   
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Ek ders ücretleri

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ek ders karşılığı çalışan personeller, Bakanlık tarafından üvey evlat gibi görülmekte ve birçok haklardan mahrum bırakılmaktadır.
Bakanlığın tüm birimlerinde görev alan ek ders karşılığı çalışan personeller, kadrolu meslek elemanları ile aynı işleri yaparak aynı belgeleri imzalama yetkisine sahiptirler.

Kadrolu meslek elemanları gibi sahada dezavantajlı ve ihtiyaç sahibi olan ailelerle ilgilenmekte, yatılı kuruluşlarda grup sorumluluğu, öğretmen, sosyal servis, sağlık hizmetlerinde görev almaktadırlar. Tüm bunları yaparken kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği içerisinde görevlerini icra etmektedirler.

Ek dersli personeller bütün bu görevleri özveri ile yaparken aşağıdaki haklardan mahrum kalmaktadırlar.

1) İş Güvencesi yoksunluğu;

Onaylarının bir yıllık olması sebebiyle işsiz kalma durumu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. İşsiz kalma durumunda ise hiçbir hak talep edememektedirler. Yıllarca kamuda emek veren birinin iş güvencesi devlet eliyle oluşturulmalıdır.
2) Özlük Hakkı;
Tam zamanlı çalışmalarına rağmen, çift taraflı sözleşme akdinin olmaması ve çalışma statüsünün belirsizliği nedeniyle anayasal hak olan yıllık izin, analık izni, evlilik izni, süt izni, cenaze izni ve bunun gibi hakların hiçbirinden faydalanamamaktadırlar.

3) Bakanlıkça Düzenlenen Eğitimlere Dahil Edilmemeleri Sorunu:

Bakanlıkça kurumsal hizmetlerinin verimli ve aktif bir şekilde devamlılığının sağlanması amacıyla verilen hizmet içi eğitimlere birimlerde aktif olarak görev aldığı halde ek ders ücreti karşılığı çalışması sebep gösterilerek bu eğitimlere katılmaları engellenmektedir.  

4) Nöbet Hizmetlerini Yerine Getirememe Sorunu:

Ek ders karşılığı çalışan personeller, yatılı kuruluşlarda zaman zaman personel yetersizliğinden nöbete tutmakta fakat herhangi bir ödeme alamamaktadır.

5) İzin Hakkı:

 ‘Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 13. Maddesinde ‘Kısmi süreli çalışanlar ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanır ve farklı işleme tabi tutulamaz’ denilmektedir. Kısmi süreli çalışanlar dahi izin hakkından mahrum edilemez iken ek ders karşılığı tam zamanlı çalışan personeller bu haklardan mahrum edilmektedir.

6) Ücret veya Maaş Eşitsizliği:
Kamuda çalışanlarının; aynı işi yaptığı halde farklı statülerde farklı ücret ve özlük hakkına sahip olduğu görülmektedir. Bu durum kamu vicdanını zedelemekte ve iş barışını bozmaktadır.   Bu durumda Adalet ve Eşitlik İlkesi gereği eşit işe eşit ücret verilmesi gerekmektedir.
2021 Ocak ayında haftada 35 saat ve ayda 140 saat çalışan personele  (bekâr veya evli ve eşi çalışan biri için)2618,96 net ücret ve 3249,40 TL brüt ücret tahakkuk etmektedir. E-Bildirge sisteminde yukarıda açıklanan sebeplerle 30 iş günü üzerinden sigorta bildirimi yapılması sırasında; ‘Sigortalının Ücret Tutarı 3577,5 TL’ den az olamaz.’ Uyarısı vermektedir.
30 gün bildirilmesi gereken prim gün sayısı bakanlık personelince hazırlanan Ek ders ödemeleri programı veya kurumlarca satın alınan programlarda da pirim gün sayısının 19 gün yatırılması uyarısı vermektedir. Mevzuat 30 gün yatırılması gerektiğini belirtirken mevzuat ve kanuna aykırı bir şekilde eksik yatırılması ile karşılaşılmaktadır.

7) Kurumsal Kimlik:

Ek derslilere verilen kimlik kartlarında resmi işlemlerde kullanılamaz ibaresinin yer alması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarında bu kimliğin kimlik göstermesi durumunda bu resmi işlemlerde kullanılamaz denilmesi nedeniyle bu durum ek ders karşılığı çalışan personel için onur kırıcı bir duruma neden olmaktadır.

8) Yolluk Hakkı Yoksunluğu;

Ek Ders Karşılığı çalışanlar meslek elemanları (Sosyolog, Öğretmen, Psikolog, Sosyal Çalışmacı vb.) görevleri gereği sahaya incelemeye çıkmaktadırlar. Fakat kadrolu/sözleşmeli çalışanların sahip olduğu yolluk, yemek parası vb. haklarını alamamaktadır.

Yukarıda tespit edilen hususlar dikkate alındığında, ek ders karşılığı çalışan personellerin;

1-  Yıllık izin hakkı, süt izni, doğum izni, ölüm izni, analık/babalık izni, işsizlik sigortası, tazminat hakkı gibi özlük hakları verilmelidir.
2-  İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 23. Maddesi gereği Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücret hakkı vardır. Bu sebeple maaş iyileştirmelerinin yapılması gerekmektedir.
3- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetlere bağlı kurum ve kuruluşlarda Ek ders ücreti karşılığında görev yapan Sosyolog, Öğretmen, Sosyal Çalışmacı, Psikolog, Hemşire vb. meslek gruplarından personellerin, hak kaybının önlenmesi için 4b Sözleşme statüsüne geçirilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

"Kamuoyunun bildiği pek çok gerçek gizlenmeye çalışılıyor"
İngiltere’de Sadiq Khan 3.Londra Belediye Başkanı Seçildi!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da Yoğun Ziyaret Programıyla Dikkat Çekiyor
Artık, daha iyi bir gelecek adına, birlikte çalışmanın tam zamanıdır
TBMM'de Can Atalay'ın boşalan odasına İYİ Partili Erhan Usta yerleşti