Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç "Henri Barkey'in bizim toplantımıza gelmesi nasıl suç değilse, Osman Kavala ile görüşmesi de suç olarak gösterilmemeli... Henri Barkey AK Parti'nin kuruluşunu önemsiyordu" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Osman Kavala'nın Gezi davasında hakkında beraat ve tahliye kararı verilen bir gün sonra ABD'li akademisyen Henri Barkey ile görüştüğü suçlamasıyla yeniden tutuklanmasına ilişkin, "Henri Barkey AK Parti'nin kuruluşunu önemsiyordu. Bizim toplantımıza gelmesi nasıl suç değilse, Osman Kavala ile görüşmesi de suç olarak gösterilmemesi lazım" yorumunu yaptı.
Koronavirüs petrolü de vurdu… 13 ayın en düşük seviyesine geriledi
TV5'te katıldığı bir programda Arınç, "Refah Partisi zamanında Henri Barkey bizim için muteber bir adamdı. Refah Partisi zamanından Türkiye’de demokrasiyi, siyasi partilerin özgürlüklerini önemseyen bir akademisyendi. İyi de Türkçe konuşurdu." dedi.
Arınç, "AK Parti’nin kuruluşunu önemsiyordu. Hakkımızdaki ön yargıların silinmesi gerektiğini söylüyordu. O tarihte sayın Cumhurbaşkanımız milletvekili bile değilken, hükûmet bile kurulmamışken önce Batı’da üst düzey ziyaretler yaptı. Bu bizim iftiharımızdır. Bizim toplantımıza gelmesi nasıl suç değilse, Osman Kavala ile görüşmesi de suç olarak gösterilmemesi lazım." ifadesini kullandı.
Bülent Arınç’tan AKP kanadına: Davutoğlu ve Babacan’a yapılan eleştirileri durdurun
"BU ADAM DAĞA MI ÇIKSIN?"
TV5 canlı yayınına konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bülent Arınç, KHK ile ihraç edildikten sonra beraat eden ve hakkında takipsizlik kararı verilenlerin göreve iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Bu açıklamalarının şahsi fikri olduğunu belirten Arınç, "Beraat etmiş, hakkında takipsizlik kararı verilmiş veya hakkında hiçbir dava açılmamış insanlar sadece ihraç edilmekle kalmadı. Yurt dışına yasağı var, pasaportlarına el kondu vs. Şimdi böyle bir adamı düşünün iş arıyor ve iş bulamıyor. Kimse buna iş vermiyor. 'Yurt dışına gideyim bari yurt dışında nevalemi çıkarayım, 3 tane çocuğum var, 5 tane bakmakla zorunlu olduğum insan var.' Yurt dışına çıkamıyor. Ben de isyan ediyorum; bu adam dağa mı çıksın? Bunlar da inançlı insanlar. Bir yargı kararına biz itibar etmeyeceksek neye itibar edeceğiz? Anayasa'nın o maddesi orda; yargı kararları bütün kurumları bağlar diyor. Ben diyorum ki arkadaşlarıma dostlarıma, bu işle ilgili olanlara; en basit bir işi teklif ediyorum size. Beraat edenleri, takipsizlik kararı alanları veya soruşturma geçirmeyenleri görevlerine iade edin. Bu insanları tekrar topluma kazandırmamız lazım." şeklinde konuştu.