Sabah'tan Deniz Yusufoğlu'nun haberine göre; Mustafa Keser ile Bülent Ersoy'un sunuculuğunu yaptığı, 'Benzemez Kimse Bize' programı ikinci bölümünden sonra yayından kaldırılmıştı. Programının yayından kaldırılmasının ardından, Ersoy ve Keser adeta birbirine girmişti. Keser, Ersoy için "Seni diva değil, divan yaparlar" demiş ve programın sanatçının kaprisleri yüzünden bittiğini sözlerine eklemişti.
Keser'in kendisi hakkındaki iddialarının ardından açıklama yapan 'Diva', "Haddini aşana cevap veririm. Benim oturduğum koltuk ona battı. Ondan rahatsız oldu" demişti.
Keser, usta sanatçı ile ilgili, şunları dile getirdi: "Ben Bülent Ersoy ile sahnede hiç çalışmadım ama tabi huyunu, suyunu, sahnede neler yapıyor oradan buradan müzisyenlerden suyarız hep... Yapılan yanlışlar, davranış bozuklukları... Teklif bana yapımcı Polat Yağcı kardeşim tarafından geldiğinde ben pek sıcak bakmadım. 'Polatcığım biz yapamayız' dedim. İnsani yapımız bir değil, ahlaki yapımız bir değil... 'Abi bu çok iyi olacak' dedi. İçimde endişeler olmasına rağmen kabul ettim. Ben düşündüm ki, bu arkadaştan yaşça da büyüğüm, sanatça da büyüğüm... Bizim yanımızda yanlış bir hareket, ters bir hareket yapmaz; musiki açısından da sanat açısından da yapmaz diye düşündüm. Yanılmışım. Elimden geldiğince programı yürütmeye çalıştım, onun açıklarını kapatmaya çalıştım. Ben 56 yıllık sanat hayatımda işime 56 saniye geç kalmadım. 14.00'te yapılacak çekim için 13.30'da oradaydım. Bekle ki zat-ı muhterem gelecek! Saat 16.00'da çıktı geldi. Bu nedir? Saygı yok. Bir makyaja girdi, 4 saat. Akşam 20.00'de çıktı. Başlar başlamaz olumlu düşüncelerimin yanlış olduğunu fark ettim. Zat-ı muhterem zannetti ki, ondan rol çalıyorum. Benim rol çalmaya ihtiyacım yok. Kuliste çektim kenara bunu ona da söyledim. "Bizimle 100 kişi çalışıyor, 4'le çarpsan 400 kişinin ekmek yemesine vesile olmuşuz. Yerli yersiz kaprisler yapma dedim. Sen de şarkılarıı söyle, adam gibi işimizi yapalım gidelim. Ben senden yaşça büyüğüm, 30 yıllık da canlı yayın tecrübem var. Müsade et ben sunayım edeyim, su gibi aksın program..." dedim. "Tamam" dedi.
İlk programda o kadar toz kalkmadı ama ikinci programda karşısında sanki hizmetçisi var, marabası var gibi muamele etti bana. Ben onan 6-7 yaş büyük bir adamım. Bana oradan 'Keserrrr' diye bağırıyor. Kimsin sen? Ben bu usluptan rahatsız olduğum için bakmadım. Bir de 'Keser'i çağırdım bakmadı' diyor. Keser senin babanı uşağı mı? İnsani ve ahlaki durumların neler olduğunu bu iki programda gördüm. Yönetmene bağırır, rejisöre bağırır... Ona buna bağırır... Ses mes kalmamış. Rezalet bir okuyuş. Vokallere uyamıyor. Bu aksaklıklarda ne kanal yönetiminin ne Polat'ın bir dahili yok."
Ardından Bülent Ersoy da, "Benim için yapılanları hiç umursamasam da eğer gerek görüyorsam haddini aşana cevap veririm. Somut göstergelerle, verilerle masanın üzerine atarım. Şahitlerle delillerle söylenenleri çürütürüm. Zaten program, benim programımdı. Oturduğum koltuk, ona battı. Ondan rahatsız oldu. Orada bana bir oda hazırlanmış, görmüyor mu? Zaten maddesel olarak da bir fark var, bunları bilmiyor mu?" sözleriyle Keser'e yanıt verdi.
Yaşanan tartışma sonrasında ikili, polemiği yargıya taşıdı. Birbirlerine hakaret ettikleri iddiasıyla 1 TL'lik tazminat davası açan ikili, hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Ersoy ve Keser'in karşılıklı açtıkları tazminat davasını kabul ederek tarafların birbirine 1'er TL tazminat ödemesine karar verdi.