CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, RS FM’de katıldığı programda, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu saldırıya maruz kalınca ve sonrasındaki vakur tavırları, ölümle burun burunayken metaneti kamuoyu tarafından takdir edilince ‘bunları itibarsızlaştıralım’ arayışına girildi. Bu kadar da olmaz. Siyaset rekabet işidir ama biraz da asalet işidir. Karşındaki rakibine karşı her türlü asimetrik gücü, devlet imkanını kullan, tansiyonunu yükselt, seçimi kaybet, hazmedeme, böyle bir olay olsun ve saldırıya uğrayanı suçlamaya başla. Bu doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu. Özel, “Gaz sıkışması oluyorsa, oraya gazı basan, bunların propaganda yöntemi. Bunlar, korku siyasetini, umut siyasetinin karşısında bir yöntem olarak belirlediler ve 31 Mart’ta da bu yüzden duvara tosladılar” dedi.
CHP’li Özel, RS FM’de “Yavuz Oğhan’dan Bidebundinle” programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla aramayacağını ifade etmesine ilişkin olarak, “Siyasetin ne kadar nezaketle yapıldığıyla ilgili bir durum. Kendi takdiridir. Orada saldıranlar niye saldırdılar? Cumhurbaşkanı miting meydanlarında, CHP’yi ve CHP’lileri teröre destek vermekle, teröristlerle kol kola olmak gibi iddialarla itibarsızlaştırmaya çalıştı. Gaz sıkıştıysa, Akkuzulu’da gazı sıkıştıran benim dilim değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’nun dili değil. Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin dili. Gaz sıkışması oluyorsa, oraya gazı basan, bunların propaganda yöntemi. Bunlar, korku siyasetini, umut siyasetinin karşısında bir yöntem olarak belirlediler ve 31 Mart’ta da bu yüzden duvara tosladılar. Bu dil, millet tarafından reddedildi. İnsanlar, babasının, dedesinin partisine illet demeyi, terörist demeyi reddetti. Millet biliyor CHP’lileri, Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinliyor. CHP’li kardeşini biliyor. Bu insanların ne kadar vatansever olduklarını biliyor. Bu itibarsızlaştırma operasyonuna da prim vermedi. AKP, MHP gibi bir partiyle bir araya geliyorlar ve üç büyükşehri ve neredeyse bütün büyükşehirleri kaybediyorlar. Buradan alınacak bir ders yok mu? Sandığı ve milli iradeyi reddeden ifadeleri de oldu ama milli iradeyse, patron milletse, patron sözünü söyledi ve ‘Ben bu dili reddediyorum’ dedi. Buna saygı duymak gerekiyor. Bu sıkıştırdıkları gaz, bugün bize zarar verdi ama esas Türkiye’ye zarar veriyor” ifadesini kullandı.
Özel, şunları kaydetti:
'SORUŞTURMANIN ÖNÜNÜ TIKIYOR'
“Elimizde İçişleri Bakanlığı’nı bağlı Jandarma’nın fezlekesi var. Fezleke diyor ki 37 kişi kışkırttı. Bunlardan 9’unun sadece ifadesi alındı. Jandarmanın bağlı olduğu bakan, provokasyon yok, organize eylem yok diyor. Soruşturmaya istikamet veriyor, soruşturmanın önünü tıkıyor. Biz konuşurken Akkuzulu’yu sakınıyoruz ama bunlar yapılan organizasyonu gizlemek için Akkuzulu’yu feda ediyorlar. Bu soruşturmanın gideceği yer, kendilerini rahatsız edecek diye böyle bir dil kullanıyorlar. Hangi AK Parti’nin hangi sözcüsüne inanılacak, herkes şaşırdı! Demiri soğutacaksan da, tansiyonu düşüreceksen de, hukuk içinde kalacaksan İbrahim Kalın’ın dili doğru. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bir gazeteye demeç veriyor. Yapılanları protesto olarak görüyor. Linç girişimini bir protesto olarak görmeye başlarsanız, burada devlet hakimiyeti kalmaz.
'HERKES HER YERE GİDEBİLSİN DİYE DEVLET VAR'
Demokrasilerde, herkes her yere gidebilsin diye devlet vardır. Eğer birileri, bir yere gitmeyi tartmaya başladıysa orada devlette zafiyet vardır. Hukuk devletinde suçu işleyene niye işledin diye sorarlar, suçtan zarar görene sormazlar. Orada bir şehit cenazesine katılım oluyor ve acı paylaşılıyor. Kültürümüzde küsler bile cenazelerde barışır ki karşımızdaki şehit ailesi bizim canımız. Naci Bostancı, partisinin grup başkanı… Tayyip Erdoğan’ın da varlığında konuşma yapıyor ve saldırının zamanlamasının son derece düşündürücü olduğunu vurguluyor.
'BÖYLE BİR LAF OLUR MU?'
Devlet Bahçeli, ‘Yüzde 9 oy almışsın, ne işin var orada’ diyor. Sayın Bahçeli, yüzde 7 oy almışsın ne işin var Türkiye’de diyen var mı sana, denir mi böyle bir şey? Genel merkezinin olduğu Çankaya’da partinizin oyu kaç diye sorarlar. Böyle bir laf olur mu? Türkiye Cumhuriyeti demek, anayasasıyla kanunlarıyla, herkesin her yere özgürce gidebildiği yer demektir. Eksiklik varsa, o eksiklik AK Parti’nindir. Sıkıntı, Devlet Bahçeli’nin rahatlıkla, ‘Saldırıyı kınıyorum’ diyememesi. Ayıp burada.”
'DÜŞMANIMIZ DEĞİL RAKİBİMİZ'
Özel, Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın MHP Genel Başkanı’na saldırı yapılabileceğini içeren açıklamasının sorulması üzerine, “Sözümüze kıymet veren herkese söylüyorum. Bize yapılan ne olursa olsun, bırakın herhangi bir lidere, herhangi bir üyeye dahi hiçbirimizin parmağı oynamaz. Bunu aklının ucundan dahi geçirmesin. Cumhuriyet Halk Partisi, barışçıl ve şiddeti reddeden anlayışıyla ne bir misilleme yapar ne de cevap verir. Mücadelemiz sözledir, mücadelemiz siyasetledir. Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. Bize yapılana karşı bir benzer cevabı vermeyi düşünmeyiz. Ne MHP ne lideri, ne AKP ne lideri düşmanımız falan değildir, siyaseten rakibimizdir. Onlara verilen oylar, bize verilen oylar kadar kıymetlidir. 82 milyonun içinde hepimiz beraberiz” yanıtını verdi.
'SİYASET REKABET İŞİDİR AMA BİRAZ DA ASALET İŞİDİR'
Özel, “AK Parti bu olaylara, fotoğraflara sessiz kalınca, zımnen kabul anlamına geliyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu saldırıya maruz kalınca ve sonrasındaki vakur tavırları, ölümle burun burunayken metaneti kamuoyu tarafından takdir edilince ‘bunları itibarsızlaştıralım’ arayışına girildi. Bu kadar da olmaz. Siyaset rekabet işidir ama biraz da asalet işidir. Karşındaki rakibine karşı her türlü asimetrik gücü, devlet imkanını kullan, tansiyonunu yükselt, seçimi kaybet, hazmedeme, böyle bir olay olsun ve saldırıya uğrayanı suçlamaya başla. Bu doğru bir yaklaşım değil” dedi.