Elektrikli otomobil devi BYD, 300 bin lira değerindeki SUV modelini tanıttı ve piyasada yepyeni bir rekabet ortamı oluşturdu. Bu model, Türkiye'nin ihracatını etkileme potansiyeliyle dikkat çekiyor. Belirtilen fiyata vergi dahil edilmediği biliniyor.
BYD, Avrupa pazarında 2030'a kadar elektrikli araç pazarında lider olma hedefini belirledi. Kendi ürettiği piller ve motorlarla rekabet avantajı sağlamayı amaçlıyor. Ancak, jeopolitik riskler ve Avrupa Birliği politikaları, bu hedefi gerçekleştirmekte önemli engeller olarak karşımıza çıkıyor.
Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD, Avrupa pazarında büyük yatırımlarla yer alarak 2030'a kadar elektrikli araç pazarında lider olmayı hedefliyor. Bu iddialı plan kapsamında, Tesla, Stellantis, Volkswagen, Hyundai, Toyota ve Renault gibi devlerden pazar payı almayı hedefliyor. Kendi pillerini ve motorlarını üretmesi yardımıyla maliyet avantajını kullanmayı amaçlıyor. Ayrıca, hibrit araç üretimiyle de riski çeşitlendiriyor.
BYD, pil ve motor üretimini kendi bünyesinde gerçekleştirerek, tedarik zincirinde bağımsızlığını koruyan nadir üreticilerden biri konumunda. Bu durum, şirketin rekabet gücünü artırırken mevcut markaları ve tedarikçileri zor bir rekabetin içine sokuyor.
BYD'nin hibrit araç üretimi stratejisinin pazar risklerini azaltması ve rekabet esnekliğini artırması bekleniyor. Ancak, ABD ve Avrupa arasındaki ticaret ilişkilerindeki belirsizlikler ve Rusya ile devam eden gerilim, şirketin Avrupa'daki başarısını olumsuz etkileyebilir.
BYD'nin iddialı hedefleri, Türkiye'de de yankı uyandırdı. Şirketin 320 bin liraya denk gelen Seagull modelinin başarısı durumunda, Türk pazarında önemli bir konum elde edebileceği öngörülüyor. Ancak bu başarı, Türkiye'nin Avrupalı otomobil üreticilerine yaptığı ihracatı olumsuz etkileyebilir ve 2030'a kadar 5 ila 10 milyar dolarlık bir kayıp yaşanabilir