Citroën C3’ten sadece bir yıl sonra, Mayıs 2003’te piyasaya sürülen bu küçük üç kapılı hatchback, 2003 ile 2010 yılları arasında İspanya’daki Villaverde fabrikasında 115.097 adet üretildi.
C3 Pluriel, farklı versiyonlara sahip C3’ün birçok mekanik unusurunu, konfor ve güvenlikten ödün vermeden bünyesinde barındıran benzersiz bir otomobildi.
Yolcuların, sabit tavanlı bir araçta olduğu kadar güvende olması için özel parçalarla güçlendirilen C3 Pluriel, ABS ve Acil Fren Desteği gibi sürüş yardımcılarına da sahipti. Son derece özgün yapısıyla dört yolcuya yer ayrılan C3 Pluriel, değişken yapılı tavan özelliklerinde gelişmiş akustik ve ısı yalıtımı sağlayarak markanın alışıldık konforundan ödün vermiyordu.
Pluriel, 1999 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Pluriel konseptinden esinlenmişti. Citroën, bu yeni araçla konseptten seri üretim araca geçiş yaptı. Hem de konseptin orijinal karakterini bozmadan ve seri üretim bir otomobilin temel unsurlarından mümkün olduğunca az taviz vererek bunu gerçekleştirebildi. Konseptten seri üretime geçiş yapmak için, mümkün olduğu kadar çok çözümü tek bir araçta bir araya getiren ve bu konuda teknik çözümler geliştiren yaklaşık 150 kişi birlikte çalıştı.
Her dönem sıradışı mobilite çözümlerini seri üretime aktarmasıyla ünlenen Citroën, dönemi için yenilikleriyle özel ödülleri de kazanmıştı. Piyasaya çıktığı 2003 yılında Yılın Cabrio Otomobili Ödülü’nü kazanan C3 Pluriel, aynı zamanda bir hatchback olabilmesiyle de rakiplerinden farklıydı.
Cesur ve modüler
Citroën, C3 Pluriel ile otomotiv modülerliğinin sınırlarını zorlayarak bir adım daha ileri gitmişti. Araç, toplam beş versiyonla, benzeri görülmemiş bir çeşitliliğe sahipti. Orijinal konfigürasyonunda, akıcı hatlara ve cömert hacimlere sahip bir “hatchback” otomobildi. Tavan açılarak “panoramik bir hatchback” otomobile dönüştürülebiliyor ve üstü açık otomobil hissi oluşturulabiliyordu.
Açılır tavan sayesinde hızla bir “cabrio” otomobile dönüşen bu model, ön camdan bagaj bölümüne uzanan kirişlerin de sökülmesiyle, özgürlük hissinini pekiştiren “spider” görünümüne kavuşuyordu. Kirişleri olmadan arka koltukları da katlandığında , sadece iki koltuklu ve açık yükleme alanlı bir “spider kamyonet”e (Pick-up) dönüşebiliyordu. Bagaj kapağının, pick-up’lardaki gibi tampona doğru açılması da bu etkiyi artırıyor, gün boyu sürecek farklı maceraların otomobili olduğunu kanıtlıyordu.