Can Ataklı: İktidar ve yandaş-tetikçileri, 10 gündür bunu halletmeye çalışıyor

TELE1’de Gün Başlıyor programının sunucusu ve Korkusuz yazarı Can Ataklı, 31 Mart'ın ardından İstanbul'da süren yeniden sayım işleminin bilerek uzatıldığını iddia etti. Ataklı, "Milletin kafasına, 'Ama bir hile yapılmış'...

TELE1’de Gün Başlıyor programının sunucusu ve Korkusuz yazarı Can Ataklı, 31 Mart'ın ardından İstanbul'da süren yeniden sayım işleminin bilerek uzatıldığını iddia etti. Ataklı, "Milletin kafasına, 'Ama bir hile yapılmış' algısının yerleştirilmesi gerek ki; YSK da AKP'ye kazandıracak formülü devreye sokabilsin" dedi.

Ataklı'nın "Bütün amaç kamuoyunun zihninde 'hile olmuş' ama algısı yaratmak" başlığıyla (13 Nisan 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Artık sona geldik.
Gün kalmadı.
Yüksek Seçim Kurulu bir karar vermek zorunda.
Tabii soru şu; “Bu kararı YSK mı verecek, yoksa kendisine verilen talimatı kitabına uydurarak yerine mi getirecek?”
Çünkü çok açık bir gerçek şudur; “Erdoğan İstanbul'u feda edemez. Demokrasiymiş hukukmuş hiçbiri umurunda bile olmaz.”
Kitabına uydurmak için de ortaya bazı belgelerin konması gerek.
İşte iktidar ve yandaş-tetikçileri, 10 gündür bunu halletmeye çalışıyor.
Milletin kafasına, “Ama bir hile yapılmış” algısının yerleştirilmesi gerek ki; YSK da AKP'ye kazandıracak formülü devreye sokabilsin.
Bu nedenle süreç bilerek isteyerek uzatılıyor.
Bir taraftan CHP ve diğer muhalefet partilerinin sinir sistemi harap edilirken diğer taraftan sıradan halkın “hile yapıldığına inanması” sağlanmaya çalışılıyor.
Ekranlarda konuşanlara dikkat ediyor musunuz?
Son derece “mürai” biçimde “Ama” diyorlar “Ne var bunda, herkesin gönlünün rahat olması, hakkaniyete uyulduğunun görülmesi sizi niye rahatsız ediyor?”
Oysa aynı isimler, üstelik bu seçimin yapıldığı 31 Mart akşamı, ekranlara çıkarak “Ben kazandım” diyen Yıldırım'a destek vermişler ve “İtirazlar olabilir, YSK kararlarını da beklemek gerek” dememişlerdi.
Aynı isimler referandumda “tam kanunsuzluk” olmasını görmezden geldikleri gibi “demokrasiye uygun olanın da bu olduğunu” anlatmak için akıl almaz yöntemlere başvurmuşlardı.
Aslına bakarsanız defalarca dile getirdiğim gibi iktidar, İstanbul'u alacağından çok emindi.
Her şey buna göre hazırlanmıştı ama o gece oyun bozuldu.
Ondan sonra başladı bu itirazlar.
Bana göre; esas plan İstanbul halledildikten sonra Ankara, Adana, Antalya'daseçimlere itiraz etmek ve 10 gündür İstanbul'da yapılanları buralarda yapmaktı.
Ama İstanbul'da öyle bir faciaya uğradılar ki diğer kentleri şimdilik unuttular.
İstanbul'da son anda yapılacak bir “olağanüstü itirazla”, yeniden seçim kararı alınabilir.
Burada bir pürüz var.
O da şu; “Olağanüstü itiraz için önce seçimi kazanan kişiye mazbatasının verilmesi gerek. Yani İmamoğlu mazbatasını alacak ve belediyeye başkan olarak girecek. İşte AKP kurmayları bunu göze almaya korktukları için İmamoğlu'nu belediyeye hiç sokmayacak formülü buldurmaya çalışıyor.”
Halkın kafasında “bir hile olmuş” algısını iyice yerleştikten sonra seçim tekrarlatmayoluna gidecek olan AKP, buradan zaferle çıkacağını hesaplıyor göründüğü kadarıyla.
Çünkü yerel seçimler öncesi tüm Türkiye'de gösterdikleri devlet gücünü bu kez sadece İstanbul'a yığacaklar.
Espri gibi kabul edin tabii ama gökten altın bile yağdırabilirler.
Milyarlarca lira harcayabilirler.
Ama şunu söyleyeyim;
Tarihin her döneminde baskıcı, halkı kandıran, yıldıran ve eziyet eden iktidarlar gelmişlerdir.
Hiç gitmeyecekleri düşünülmüştür çoğu kez.
Ama her seferinde, akıl, bilim ve insanlık kazanmıştır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.