Cumhuriyet’ten Gökhan Kam’ın sorularını yanıtlayan Atalay, şunları söyledi:
"Hiçbir şey depremi unutturmayacak. Buna hep beraber engel olacağız. Biz bu adalet mücadelesi için oyunuza talibiz. Ve o oyun hakkını vereceğimize kimsenin şüphesi olmadığına eminiz. Bu yıkımın sorumlusu olan iktidarı seçim yoluyla göndermek üzereyiz. O nedenle #BirOyKemaleBirOyTİP’e. Hatay’ın yeniden inşasında yurttaşın hakkının korunması ve yenilemenin kentin kıymetine yaraşır şekilde yapılması, halkın iradesine, örgütlenmesine, katılım ve denetimine bağlıdır. Bu zor işin üstesinden gelmek için ayrıldığımız noktaları değil müştereklerimizi en başa yazalım. Hatay merkezi bütçeden hak ettiği payı alamıyor. Buna ilişkin vaatlerin hem takipçisi olalım hem de yeni yatırımların, bir avuç insanı zengin etmek için değil, emeğiyle geçinenlerin refahı için olmasını sağlayalım."
Atalay, deprem soruşturmalarında yalnızca müteahhitlerin tutuklanmasının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
"Yıkılan yapılarda müteahhitlerin kusurları çok açık ancak ceza soruşturmasını ve daha sonra da kovuşturmasını onlarla sınırlamak kabul edilemez. Başta, defalarca çıkarılan imar afları ve son 20 yılı, bir 'deprem güvenliği seferberliğine' değil rant elde etmeyi amaçlayan 'dönüşüm modeline' harcayan siyasetçilerin sorumluluğu vardır. Siyasetçilerin sorumluluğu konu edilmezse, yerel yöneticilerin yükümlülükleri gereğince araştırılmazsa, sadece elemanlar ve müteahhitler ile sınırlı bir ceza yargılaması yürütülebilir. Tüm sorumlular, ne kadar güçlü ne kadar zengin olursa olsun, fiillerine uyan biçimde adil yargılanmalı, yargılama sonunda herkes 'Adalet tecelli etti' diyebilmeli. Biz hem soruşturmaları hem de yargılamaları sonuna kadar takip edeceğiz. Depremi 'rahmet' diye niteleyip, Hataylıların bir bölümünü kalıcı sürgüne göndermeye ve kendi vatandaşının evini, işyerini, mahallesini, kentini 'fethe' niyetlenen bir zihniyet var karşımızda."