Atalay kamuoyunda dikkat çeken Çorlu tren katliamı davası, Aladağ yurt yangını davası, Manisa Soma maden katliamı davası ve Hendek havai fişek patlaması davasının avukatlığını yapmıştı. Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Soma’da 13 Mayıs 2014’te yaşanan katliamın peşinden oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak, Yargıtay kararının siyasi olduğunu ifade etti. Çolak, “301 madenci ailesi adına söylüyorum, biz bu kararı kabul etmiyoruz. Can Atalay, Selçuk Kozağaçlı başta olmak üzere birçok avukat arkadaşımız hiçbir beklenti olmadan bizlere avukatlık yaptı. Bu insanların yeri cezaevi değil bu insanların yeri halkın, ezilmişlerin, hakkı yenmiş insanların yanıdır” dedi.
Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin yaşamını kaybettiği Çorlu tren katliamında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, “Bizim davamızda üst yetkililer hakkında takipsizlik kararı verilirken avukatımız Can Atalay’ın cezasını onadılar. Adalet ihtiyacı olan insanların yanında olmuş Atalay için verilen bu karar adalet açısından umutsuzluk örneğidir. Adalete olan inancımızı yitirdik” diye konuştu.
Sakarya Hendek’teki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de meydana gelen ve yedi işçinin yaşamını yitirdiği patlamada ağabeyi Halis Yılmaz’ı kaybeden Mervenur Yılmaz da cezanın yalnız Atalay’a değil, Atalay’ın müdahil olduğu davaların mağdurlarına da verildiğini söyledi. Yılmaz, “Bu kararı mağdurları yalnızlaştırma politikası olarak değerlendiriyoruz. Atalay davamızı sahiplendi, elimizden tutup mücadele cesareti verdi. Atalay’ın cezalandırılmasından sonra da birçok mağdur çekinmeye başladı. ‘Onun başına bunlar geliyorsa bizlere ne olmaz’ diyorlar” diye ifade etti.