Canan Kaftancıoğlu: Biz kara propaganda yapmayacağız, gerçekleri söyleyeceğiz

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz ile Çalar Saat'in konuğu oldu.

Kaftancıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

28 Mayıs'taki seçimler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlık ve yokluk seçimi olacak. Bizim vatandaşımıza ulaşacak örgütümüz, sınırlı medya kuruluşumuz var. Kurban Bayramı'nda 15 bin lira vereceğimiz bizim ona ulaştırmamamız için medya organları var. 

Kaybedecek bir şeyimiz yok, daha keskin bir dil kullanacağız evet. Bu seçimde dün izlediğim için söylüyorum; Yeni Şafak'ta PKK'nın üst düzey yöneticisi Duran Kalkan'ı yayınlanıyor, terör örgütü propagandası yapıyor, sonra "CHP teröristlerle işbirliği yapıyor" deniliyor. Hadi oradan derler adama.

Kemal Kılıçdaroğlu yargıya kimsenin müdahale etmemesini sağlayacak. 

Öcalan terör örgütünün kurucusudur. Kesinleşmiş bir cezası var mıdır, vardır. Şu an cezasını çekiyor mudur? Çekiyordur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun serbest bırakma yetkisi yoktur, yapmaz da.

Biz kara propaganda yapmayacağız, gerçekleri söyleyeceğiz. Onların iktidarda kalmak için yaptıklarını söyleyeceğiz. İktidarda kalmak için o dönem FETÖ'yle işbirliği yapan bunlar değil miydi? Öcalan'ı serbest bırakacaklar diye kara propaganda yaptılar. Osman Öcalan'ı televizyona çıkaran kimdi? Teröristleri Meclis'e sokan kim? Bunları çok net anlatacağız. 

Depremzede vatandaşlarımıza hala yaralarını sarmamış ve psikolojik olarak da kolay bir şey değildir depremzede olmak, yakınlarımızı kaybetmiş vatandaşlarımıza laf etmek kimin haddine, kabul edilemez! 

KARA PROPAGANDA TEPKİSİ

Devletin bütün kaynaklarını kullanan, kullanmaya devam eden bir kötülük ittifakına karşı yarıştık. İstanbul'da bir sabah kalkıyorum bütün sokaklarda, geçtim siyaseti de ayıp denen bir şey vardır, Kemal Kılıçdaroğlu imzası ve CHP logosuyla terör örgütü propagandası yapan afişler dağıtmışlar. Şunu düşünsün vatandaşlarımız, ben de Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla ve AKP logosuyla ben de afiş bastırıp, 'sürtük, bütün kadınlar böyledir', 'Oslo'da kim neyi görüştü?' diye dağıtsaydım doğru olur muydu? Ki benim yazdıklarım doğru olmasına rağmen doğru olmazdı. Niye olmazdı? Hiçbir şey uğruna, başka kişinin imzasıyla, başka kurumun logosuyla sahte iş yapılmaz. Yakalananlar ne dediler biliyor musunuz? 'Bunda ne var ki' dediler. Bu anlayıştan daha büyük bir kötülük olabilir mi? 

Dün benim kampanyada farklı bir görev alacağıma dair haberler çıktı. Böyle bir şey yok. Duyum ya da tahmin üzerine yaptıkları bir haber. Ben İstanbul İl Başkanı olarak çalışacağım. İstanbul'da evet önde bitirdik ama alabileceğimiz maksimum oyu almak ve sandık güvenliğini sağlayıp 28 Mayıs'ta Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapmak üzere çalışmalarımı sürdüreceğim. 

Nasıl bir seçim olacak? Cumhuriyeti korumak isteyenler de cumhuriyet karşıtları arasında bir seçim olacak. 

Başarmak için vatandaşlardan ve gençlerden de bir şey istemek zorundayım. Bu memlekette kendisinin ve toplumun geleceğiyle ilgili herkesin kaygı duyması lazım. Özellikle gençlerimiz, ilk seçimde sandığa gitmemiş bütün vatandaşlarımız, aynen benim gibi ve benim kadar oy verme sorumluluğunu hissetmesi gerekecek. 

"İKİNCİ TURDA BU İŞİ BİTİRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu bir seçim. Birinci turda yüzde 50 geçilmezse ikinci tur var. Vatandaşlarımız şunu hissetsinler. Geleceğe dair sözü olan vizyonu olan ve kararlı olan bir anlayış var. Vatandaşlarımız 'bir an önce bu gelsin' inancıyla sandığa gitti, ben de öyle. Ama vatandaşlarımız şunu düşünsünler. Bunun ikinci turu var. 20 yıldır bu iktidarın vatandaşlara çektirdikleri var. 10 gün daha deli gibi çalışacağız ve ikinci turda bu işi bitireceğiz. Birinci turda beklentiler olmadı, küsüp oynamıyoruz diyerek eve mi gideceğiz, bu ülkenin geleceğinden kaygı mı duymayacağız? Şunu düşünsünler. 14 Mayıs'ta iktidardaki kötülük kazanamadı. 28 Mayıs'ta gideceğiz cumhuriyetin geleceğini kurtaracağız. Hiç merak etmesinler o motivasyonu birbirimize veririz. Maç şu anda 0-0. 0-0'dan ikinci maç var. 

Güçlü lider yaptıklarını açıklayabilen liderdir. Bizim vatandaşa anlatamayacak, ikna edemeyecek, söyleyemeyecek hiçbir şeyimiz yok. Vatandaş bunun farkında. Ama kara propaganda... Bu seçimde korku kazandı. Korkunun sonucunda böyle oldu. 

"ANADOLU AJANSI MANİPÜLASYON YAPTI"

İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu adayımız hep önde başladı ve önde bitirdi. Anadolu Ajansı'nın manipülasyon yaptığının somut göstergesi olarak söylüyorum. Kılıçdaroğlu önde başladı, yüzde 100 sandık açıldığında fark kapanarak seçim bitti. Anadolu Ajansı en baştan beri Recep Tayyip Erdoğan'ı önde başlattı. Bu bir kere manipülasyonun somut örneğidir. Eğer o sandıklara sahip çıkılmamış olsaydı başka niyetleri de olacaktı. 

"CHP'NİN SİSTEMİ ÇÖKMEDİ"

Onursal Bey sistem çöktü diye görevden alındı diye bir şey olamaz çünkü çökmediğini ben biliyorum. Sosyal medyada yoğun yıpratmalar oldu. O sorumlulukla kendisi de bunu istemiş olabilir. Ama seçim gecesi çöken bir şey yoktu. 

Birinci turu Recep Tayyip Erdoğan önde bitirdi ama 50'yi geçemediği için kazanamadı. İtirazlarla birlikte değişenler oluyor. Çünkü öyle kötüler ki fırsat buldukları her yerde oy çalıyorlar. Bunu açık söylüyorum. Beyoğlu'nda görevlendirilen bir seçim kurulu başkanı, AKP'li olduğunu düşündüğü bir seçmene mühürü verirken buraya basacaksın diyerek mührü basıyor. Arkadaşlar tutanak tutup görevinden gözaltına alındı.

"OYLARI ÇALDIRTMADIK"

Şunu söylemek zorundayım, oyları çaldırtmadık. Fırsat bulsalardı çalarlardı. Arada fırsat bulup birinin yerine oy kullandırtmışlardır. Bazı şeyler yakalandı. 

CHP tarihi boyunca ilk defa bu kadar her sandığın başında görevlisi vardı. Ama Anadolu'da şöyle bir gerçeklik var. Anadolu'da 100 km uzakta bir köyde sandık görevlisiyim, ıslak imzalı tutanak bende, internetim yok. Benim o veriyi girebilmem için 100 km ıslak imzalı tutanakla gelip veriyi girebilmem lazım. 

SİNAN OĞAN

Sinan Oğan'ın alacağı oyu, kamuoyu araştırmaları da dahil tahmin etmediğimiz için seçmenine dönük bende bir bilgi yok. Kendileri tahmin etmişler kutluyorum. Ama şunu biliyorum, Sinan Oğan'a oy veren vatandaşımız gençse nerede duracağını önümüzdeki süreçte görecektir. Milliyetçilik duygusuyla vermişse durması gereken yeri yani cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu olacağını bilecektir. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.