Sözcü'den Ruhat Mengi'ye konuşan CHP'li Kaftancoğlu, siyasi atmosferi, parti üyeliğinin düşürülmesine kadar giden dava sürecini değerlendirdi.
Kaftancıoğlu, "Bugünün iktidarı, iktidardaki ittifakı kendileri gibi düşünmeyen, önlerinde engel gibi gördükleri, iktidarlarının devamında tehlike olarak gördükleri her muhalifi; kimilerini hukuk yoluyla, kimilerini farklı şekillerde ya susturuyorlar, ya da cezalandırıyorlar, benim sürecim de tam anlamıyla bu yaklaşımın bir parçası olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
"Farkı kapatacak kadar manipülasyon ya da oy çalma gibi bir şey yapma ihtimalleri yok"
Kaftancıoğlu'nun sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
"Halkın çok büyük bir çoğunluğu bu iktidarın yaptıklarını görüyor ve bir an önce artık seçim olsun da bu yozlaşmış, iyice çeteleşmiş devlet yönetimi iktidardan gitsin diye düşünüyor, üçüncüsü; seçim döneminde de hem vatandaşın sandığa gidip oyunu vermesiyle, hem de bizlerin “vatandaşın oyuna sahip çıkmak için” yapacağımız her şeyle birlikte göreceksiniz –bunu oldukça iddialı bir şekilde söylüyorum- tahmin edeceğinizin çok üstünde bir farkla gidecekler.
Artık halkın büyük çoğunluğu bu iktidarın gitmesi için kendisinin sandığa giderek oy vereceğini gösterdiğinde ve aradaki fark çok büyük olduğunda mühürsüz oylar gibi ya da aklımıza gelmeyen ne yaparlarsa yapsınlar farkı kapatacak kadar manipülasyon ya da oy çalma gibi bir şey yapma ihtimalleri yok. Hep söylediğim bir şey var; halkın desteğini almadan hiçbir şeyi başarıya ulaştıramazsınız, örneğin bir usulsüzlük yaptıklarında ve halka da bunu anlatıp büyük bir çoğunluğu usulsüzlük yapmadıklarına ikna ediyor olsalar o zaman size “endişelenin” derdim lakin bugün artık o gün değil. Vatandaş her şeyi görüyor, ne yaptıklarını biliyor.
"İstanbul'daki 4,5 milyon hanenin kapısını çaldık"
"Seçimin gerekliliğini şöyle paylaşacağım; İstanbul'da yaklaşık 11 milyon seçmenin, 4 milyon 560 hanede –İstanbul'da 4,5 milyon hane var- yaklaşık 27 bin partilimizle birlikte tek tek kapılarını çalıyoruz. Kapıları çaldığımızda tek eleştiri geliyor, düşünün 100 yıllık parti, 'Neden 20 yıl, 10 yıl, 5 yıl öncesinde böyle kapılarımızı çalmadınız da bizi AK Parti iktidarına mahkûm ettiniz' diyorlar.
Bunun dışında insanların yoksulluğu, seçim beklentisi, artık kendisini koruması gereken devletin ve devleti yönetenlerin kendisinden uzaklaşması, en önemlisi insanların bir umutsuzluğu ve hayal kırıklığı var. Biz insanlara uzun uzun siyasi propaganda filan yapmıyoruz, onlara 'Nasılsın' diyoruz, 'Senin yaşadıklarını görüyoruz, biliyoruz, bu gerçekliği toplumda birçok kesim yaşıyor, bize güvenip yetkiyi verdiğinde biz bunu Halk Partisi iktidarında değiştireceğiz. Bu yetkiyi kendimiz için kullanmayacağız, bizim zenginleşme gibi bir derdimiz yok, toplumu zenginleştirme gibi bir sorumluluğumuz var, bu sorunları çözeceğiz, seçim gününe kadar da belediyelerimiz aracılığıyla elimizden gelen katkıyı sana sunacağız lakin bu siyasi iktidar değişmeden senin sorunlarını kalıcı ve sürekli çözemeyiz' dediğimizde insanlar 'Bir an önce seçim olsun' diyor."