Dışişleri BAkanı Mevlüt Çavuşoğlu CNN Türk'te 'Barış Pınarı Harekâtı'na dair açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu "65 kilometre aşağısındaki DAEŞ’lileri ben alamam. Orayı kim kontrol ediyorsa onların sorumluluğundadır" dedi.
“Neden 30 kilometre? Çünkü Türkiye’ye bugün atılan topların ve roketlerin menzilleri 30 kilometre” diyen Çavuşoğlu, bunun Türkiye için yeterli bir derinlik olduğunu aktardı.
Çavuşoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesinde zaten operasyona kararı vermiştik. Erdoğan bizzat kendisi söylemek istedi kararı. Cumhurbaşkanımız zaten aylar önce kararını vermişti. Trump biz çekiliyoruz bekleyin, burada bir güvenli bölge olsun birlikte koordine edelim dedi aylar önce. Biz tüm iyi niyetimizle bekledik. 16 ay oldu hiçbir şey yapılmadı.
Biz birlikte yapmak istedik. Maalesef bu süreç başladığı zaman bazı adımlar atıldı ama bu yetmez devamı gelmesi lazım dedik. Sonra sahadan edindiğimiz bilgiler çerçevesinde gördüklerimizi söyledik. Derinlikle ilgili biz o söz vermedik dediler. Ama biz sahada ne olduğunu gördük.
Bunları yaparken ABD YPGye eğitim ve silah vermeye devam etti. Bunları gördük sabrettik. Cumhurbaşkanımıza bildirdik. O da ABD ile ortak güvenli bölge oluşturmaya imkan kalmadı dedi. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye karar verdik. Süreç böyle gelişti.
Görüşmeyle ilgisi yok. Sahadaki gerçeklikler çerçevesinde bu kararı verdik ve Trump'a ilettik."
'KORKACAKSAK MÜCADELE ETMEYELİM'
Çavuşoğlu, “Trump yeşil ışık yaktı mı? Trump ile Erdoğan anlaştı mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Trump tek bir soru sordu: DAEŞ’lileri ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanımız DAEŞ’e karşı bugüne karşı verdiğimiz mücadeleyi anlattı ve onların sorumluluğunu alacağımızı söyledi.
Güvenli bölgedeki DAEŞ’lileri ülkelerine göndermeye çalışacağız. Almıyorlarsa uluslararası hukuka göre nasıl yargılanacaklarına bakacağız. DAEŞ’in geride bıraktığı kadın ve çocuklar da var. YPG ‘Ben bunları kontrol ediyorum, ben olmazsam serbest kalırlar’ diyor.
Ülkeler almazsa, kesinlikle serbest kalmazlar yargıya hesap verirler. Ama sınırdan 30 kilometre aşağısına ineceğim, 65 kilometre aşağısındaki DAEŞ’lileri ben alamam. Orayı kim kontrol ediyorsa onların sorumluluğundadır.
Terörden korkacaksak o zaman terörle mücadele etmeyelim. Türkiye’deki hapishanelerdeki DAEŞ'lıları da mı bırakalım. Biz bölgeye girdiğimizde PKK ile mücadele ederiz DAEŞ varsa onlarla da mücadele ederiz. Her şeyden önce bize tehdit bunlar.
Daha önce olduğu gibi bunlar ülkemizde bir terör saldırısı yapsa o zaman biz ne yapacağız. Dolayısıyla ne gerekiyorsa yapacağız."