Çavuşoğlu'ndan 'güvenli bölge' açıklaması! 'Yerel yönetimler oluşturulacak'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya arasında Soçi'de imzalanan anlaşmaya ilişkin, "Türkiye 5 gün içinde 2 önemli güçle mutabakat sağladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya arasında Soçi'de imzalanan anlaşmaya ilişkin, "Türkiye 5 gün içinde 2 önemli güçle mutabakat sağladı. Amacımız sınır bütünlüğünü güçlendirmek. Bu çalışmalarla terör devletinin kurulması engellendi. Güvenli bölgede yerel yönetimler oluşturulacak" dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya arasında dün Soçi'de imzalanan anlaşma ve Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle: 

- Türkiye 5 gün içinde 2 önemli güçle mutabakat sağladı. Oyunu bozduğumuz için dışarıdan tepkiler geldi.

- Bölgede herhangi bir terörist unsur karşımıza çıkarsa onları etkisiz hale getiririz. Münbiç ve Tel Rıfat'taki YPG'liler tamamen çıkarılacak.

'POMPEO BENİ ARADI, YPG'Yİ ÇIKARDIK DEDİ'

- Pompeo dün beni aradı, ABD askeri birimlerinin bizim askeri makamlarımıza buradan YPG'li unsurları çıkardık bilgisini teyit etti. Bundan sonraki süreçte de biz birlikte ABD ile yaptığımız bu mutabakat çereçvesinde ne olup olmadığını bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bir sizden gelen yazılı teminatı kabul ederiz dedim ama sahada karşımıza herhangi bir terör unsuru çıkarsa etkisiz hale getiririz dedim. Rusya'nın bu yaptığı açıklamayı önemsiyoruz. Dün Putin de onlara aynısını söyledi, "Biz onlara güçlü bir ultimatom vereceğiz, çekilmezlerse siz gerekeni yaparsınız" dedi.

'BUNLARIN ESAS ENDİŞESİ İRAN BURALARA GELMESİN'

- ABD gördüğümüz kadarıyla bizim bu bölgelerden çekiliyor. Ama güney bölgesine ya da Irak'ın batısına geçecekleri görülüyor. Buralarda zaten yapılanmaları var. Bugüne kadar YPG'ye verdikleri silahların çoğunu Irak üzerinden getirdiler. Bunların esas endişesi İran buralara gelmesin; bunu da kim istiyor İsrail istiyor. Dolayısıyla aşağıdan İran'dan başlayıp Akdeniz'e kadar 'İran koridoru' oluşmaması için neler yapacaklar onu göreceğiz. Trump tamamen çekileceklerini söylüyor ama Trump'ın bu kararını değiştirmek için yoğun bir kampanya yürütüldüğünü de görüyoruz. Son bir yıldan beri ABD'nin aldığı pek çok karar oldu. Artık YPG/PKK ile istedikleri gibi bir işbirliği sürdüremeyecekler."

ÖSO ÖVDÜ

- Suriye Milli Ordusu önceki harekatlarda da çok büyük katkı sağlamıştır. Birçok insan Suriye Milli Ordusu mensubu o bölgeden gelen insanlar. Sahaya gittikleri zaman aileleriyle buluşma sahneleri insanları duygulandırıyor. Bu insanlar esasen kendi topraklarına dönme mücadelesi veriyorlar. Çok sayıda da şehit var Suriye Milli Ordusu'ndan. O gün Mecliste de söyledim 'bunlar cihatçı, yok şu yok bu' dedim ki bu insanlar DAEŞ'e kadar mücadele etti mi? Etti. YPG'ye karşı mücadele ederken birden 'cihatçı' oluyorlar. Dışarıdakilerle mücadele diyoruz da bizim şu içeridekiler de çarpıtmaktan yorulmadı."

- Bir boşluk olursa bundan en çok terör örgütleri faydalanır. DAEŞ'ın canlanması en çok Türkiye'ye tehdittir. Bu örgütün içinde çok sayıda yabancı terörist savaşçılar var. Doğrudan bize yönelik tehdidi daha ilk günden görebilirsiniz. O yüzden DAEŞ'ın canlanmasını en çok biz istemeyiz. Şu andaki DAEŞ unsurlarıyla da ne gerekiyorsa yapılması gereken yaparız. Önce teröristlerden bahsederim Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesi hapishanelerinde de DAEŞ'liler var. Fırat'ın doğusunda ele geçirdiğimiz DAEŞ'liler Türk vatandaşıysa zaten hemen getirip hapishanelere koyuyoruz, eğer yabancı terörist savaşçıysa orada hapishanelerde tutuluyor. ABD'nin de sürekli gündeme getirdiği yabancı terörist savaşçıların ülkelerine gönderilmesi gerektiği. Kaynak Avrupa olabilir başka olabilir. 125'ten fazla ülkeden terörist savaşçı gelmiş Suriye'ye. Yakaladığımız yabancı terörist savaşçıları başta ülkelerine gönderdik. Paris ve Brüksel saldırılarında onlara iade ettiğimiz yabancı teröristler vardı. Bu ülkeler kendi vatandaşlarını ülkesinde yargılasa kontrol altında tutsa bu sorun çözülür. Geri almamak için vatandaşlıktan çıkarıyorlar. Trump'ın da isyan ettiği nokta bu. Kadınlar çocuklar da var. Teröristlerin salınması mümkün değil öyle veya böyle. Gerekli tedbirleri almak önemli.

- Kadın ve çocukları ne yapacaksınız? Bazı kadınlar da terörist ama bazıları gelip bunlarla evlenen şimdi ortada kalanlar, çocuklar da var. Bunları rehabilite edebilecek miyiz? Topluma kazandırabilecek miyiz? Bunu da yapmamız lazım. Kaynak ülkelere diyoruz ki bunlar sizin kadınlarınız onlar da sizin çocuklarınız. Irak'tan çok sayıda bizim vatandaşımız olan çocuğu ve kadını geçmişte getirdik. Neticede kadınların ve çocukların tekrar kazanılması gerekiyor. Bunun insani boyutu da var. Tüm boyutlar konusunda en hassas ülke biziz. İnsani konularda kimse bize ders veremez.

- ABD 120 saat içinde çekme taahütünde bulundu. Dün bazı tereddütler vardı. Fakat burada net olmayan şeyler vardı. Soçi'den döner dönmez askerlerimiz ve istihbaratımız bir araya gelerek değerlendirme yaptı. ABD'nin tamamen çektik açıklamasıyla bu karar alındı. Bu kararı aldık bundan sonra teröristlerle mücadele etmeyeceğiz anlamına gelmez. Çekilmeyen varsa zaten ABD ile müzakere ederken '120 saat içinde YPG tarafından taciz olursa karşılık vermek hakkınızdır' dendi. Dün de bunu bir kere daha kayıtlara geçirdik. Verdiğiniz yazılı teminatı cebimize koyduk, biz de şu anda bu harekâtı durdurduk. Ama bu çekileceğimiz anlamına gelmez. Bu hem ABD mutabakatıyla hem de Soçi muhtırasında teyit edildi. Daha yapılacak çok iş var. Sahada var olmaya devam edeceğiz. Bundan sonra atılacak adımları da diğer birimlerimizle birlikte çalışacağız. AFAD olacak, Kızılay olacak, eğitimle ilgili çalışmalar olacak. Yerel yönetimlerin kurulması lazım. Yerel halk askerlerimizi çok iyi karşıladı. Özgürlük gibisi yok bu insanlar yıllardır terör örgütü baskısı altında yaşıyorlardı. Gerekirse emniyetimiz, valiliklerimiz devreye girecek buralarda istikrarın sağlanması için

- Kıbrıs Türk halkıyla bazı siyasetçiler ve sendikacıları ayrı tutmak lazım. Bazıları Türkiye mi Rum kesimi mi desen Rum kesimini tutarlar. Sayın Akıncı'nın açıklamasına en büyük tepkiyi Kıbrıs Türk halkı verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimine yakın bir hamle olduğunu düşünüyorum. Söyleyeceğim çok şey var ama seçim öncesinde söylemek istemiyorum. "

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.