ABC Haber Merkezi
CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen ÇAYKUR’un 267 milyon TL zarar açıklaması üzerine bir basın açıklaması yaptı.
“ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devredilerek yağmalanmak istendiğini sürekli gündeme getirdik. Bu konuyla ilgili Başbakan’a, Varlık Fonu yöneticilerine ve ÇAYKUR Genel Müdürü’ne defalarca sorular sorduk. Ancak ne hikmetse bu sorular görmezlikten gelindi.'' diyen Pekşen, “Şimdi görüyoruz ki geçmiş dönemde söylediklerimiz doğru çıktı. ''En geç 2 yıl içinde ÇAYKUR’u satacaklar’ demiştik. Varlık Fonu’na devredilemeden önce zarar etmeyen ÇAYKUR bir anda 267 milyon TL zarar ediyor. Bu tam bir oyundur. ÇAYKUR da Şeker Fabrikaları’nda olduğu gibi önce zara ettirilip sonrada yandaşa satılacaktır.'' dedi.
TAM BİR TEZGAH
Şeker, fındık, pamuk, üreticisinin başına ne geldiyse aynısının çay üreticisinin de başına geldiğini söyleyen Pekşen, “ÇAYKUR’un açıkladığı zarar falan değil bu ÇAYKUR’u satmak için kurulmuş bir tezgahtır. Bu bilerek ve isteyerek yapılmış bir tezgahtır.'' ifadelerini kullandı.
Daha önce de ÇAYKUR’un yüzde 70’inin 650 milyon dolar karşılığında Katarlılara ipotek edildiğini gündeme getirdiklerini hatırlatan Pekşen şunları söyledi;
“O dönemde bu konuyu gündeme getirdiğimizde AKP yalanlamıştı. Ancak biz bunların ruhlarını bildiğimiz için inatla ısrarla bu işi takip ettik. O dönemde satamamışlardı. Şimdi görüyoruz ki ÇAYKUR zarar etti bahanesiyle satılacak. Kendine yerli ve milli diyenler bu ülkenin, bu halkın tüm varlıklarını yandaşa ve yabancıya peşkeş çekmektedir. Buradan AKP’ye soruyorum; ÇAYKUR el altından kimlere peşkeş çekildi?''
24 HAZİRAN'DA TÜRKİYE GERÇEKTEN YERLİ VE MİLLİ OLACAK
AKP’nin hovarda miras yedi gibi ülkenin bütün zenginliklerini yağmaladığını belirten Pekşen, “Yoksulluğa, Yolsuzluğa ve Yasaklara karşı olacağını söyleyerek iktidara gelen AKP’ye bakıyoruz 3Y ile mücadele etmeyi bırakın bir kenara yerine yeni bir 3Y ortaya çıkardı. Türkiye Yandaşçılık, Yağmacılık ve Yozlaşma cenneti oldu. AKP ile birlikte hem Türkiye hem de Karadeniz çok büyük bir çöküntü yaşamıştır. Ama çok az kaldı, gidiyorlar. Beklenen çok uzak değil. Mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşayacağımız günler çok yakındır.'' dedi.