İstanbul Ataşehir’de bulunan Fetih Borsa İstanbul İlkokulu’na, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Diyanet ile birlikte yürüttüğü ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES) projesi kapsamında gelen görevlinin bir öğrenciye şiddet uyguladığı iddia edildi.
Mustafa Kömüş'ün haberine göre; iddiaya göre olay 6 Mayıs günü yaşandı. Müftülük görevlisi İ.A., 2’nci sınıf öğrencisine Kuran dersinde tekme attı. Tekmenin peşinden öğrenci bir daha Kuran dersine girmek istemedi. 13 Mayıs günü okul çıkışında ise öğrencinin velisi ile İ.A. arasında tartışma yaşandı. Veli, İ.A.’ya "Sen nasıl benim çocuğuma vurursun. Müftülükten gelen biri benim çocuğuma nasıl vurabilir? Hiçbir öğretmen çocuğa vuramaz" dedi.
O sırada orada bulunan başka bir öğretmen veliye sakin olmasını, kendisinin de ÇEDES’e karşı olduğunu söyledi. Bunun üzerine İ.A., veliye "Bak bak çocuğunu emanet ettiğin zihniyete bak" dedi. İ.A., öğretmene ise "Söyle, söyle neye karşısın? Müslüman bir ülkede bu eğitime sen karışamazsın" ifadelerini kullandı.
Konuya ilişkin öğretmen okul müdürüne dilekçe vermek istedi. Öğretmen kendisini hedef gösteren ve öğrenciye şiddet uyguladığı iddia edilen görevli hakkında işlem yapılmasını talep etti. Ancak dilekçe o anda kabul edilmedi. Öğretmen dilekçenin kabul edilmemesi üzerine Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe verdi.
"KABUL EDİLEMEZ"
Eğitim Sen 2 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Çayan Çalık yaşananların kabul edilemez olduğunu belirtti. Çalık şunları söyledi:
"Ataşehir Fetih Borsa İstanbul İlkokulu'nda yaşanan olay, ÇEDES projesine neden tüm toplum olarak karşı çıkmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Müftülük görevlilerini, tarikat ve cemaat yapılarını okullara enjekte etme projesi olan ÇEDES'e tüm eğitim bileşenleri, üniversiteler ve bilim insanları karşı çıkmalıdır. Bu zamana kadar tarikat/cemaat yapılarının uzantısı olarak etkinlik gösteren dinci gerici kurumlarda küçüklere yönelik her türlü şiddet, tecavüz, istismar vakalarına kamuoyu şahit olmuş, toplumun tüm kesimleri tarikatlara ve cemaatlere, bakanlığın destek veren her uygulamasına tavır almıştır. Diyanet’in ve tarikatların mevcut durumuna, imam hatipler eliyle toplumu dincileştirme adımlarına mesafe koyan toplumu yok sayan, siyasal iktidar ve Bakanlık, attığı tüm adımlarla eğitim kurumlarının tamamını hedefine koymuştur. Bu adım bugün gerici, dinci müfredat dayatmasıyla devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidar ÇEDES uygulamasından derhal vazgeçmeli, toplumu zehirleyen gerici adımlara son vermelidir."
"HER TÜRLÜ ŞİDDETE AÇIK"
"Ataşehir'de yaşanan durum göstermektedir ki; ÇEDES, kapatılması gereken tarikat ve cemaat uzantılı kurumlarda yaşanan küçüklere yönelik şiddet ve istismar vakalarının Bakanlık eliyle okullara taşınması projesinden ibarettir" diyen Çalık şu şekilde devam etti:
"Müftülük görevlisinin öğrenciye şiddet ve öğretmene yönelik tutumunu yok sayan kör anlayışın, eğitim emekçilerini ve eğitim kurumlarını her türlü şiddete açık hale getirdiğini biliyoruz. Özel bir okulda yaşanan cinayet hafızamızda tazeliğini korurken liyakatsiz yandaş yöneticilerin bu durumdan ders çıkarmadığını, çıkarmayacağını biliyoruz. Öğrencilerin gelişimini örseleyecek her durum karşısında evlatlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Çocukluğu örselenmiş her çocuğun geleceğinin çalınmış olduğunu biliyoruz. Eğitim Sen, süreci her aşamasında takip edecek, bu dinci gerici zihniyete karşı mücadele etmeye devam edecektir."
İLİŞİĞİ KESİLDİ
Okul müdürü ise yaptığı açıklamada şiddet iddiası ortaya atıldığı andan itibaren gerekli işlemleri yaptıklarını söyledi. Şiddetin yaşanıp yaşanmadığını bilmediğini ifade eden okul müdürü, "Buna rağmen müftülükle temasa geçtik ve ilişiğini kestik" dedi.
Dilekçeyi kabul etmediği iddiasına ilişkin de konuşan okul müdürü "Hocamız dilekçeyi getirdiğinde başım kalabalıktı. Odada veliler vardı. Daha sonra alacağımı söyledim. Ama orada anlaşamadık. Daha sonra İlçe Milli Eğitim Müdürü kanalıyla dilekçe kabul edildi. İnceleyip hocamıza yanıt vereceğiz" diye konuştu.