Alman dpa ajansına bilgi veren polis yetkilisi, "Pazar günü ailesine karşı suç teşkil eden adam öldürme suçlamasıyla soruşturma başlattık. Ailenin bir zorlaması var mı bunu incelemek zorundayız" dedi.
Oruç tutmak, sıkı bir disiplin içeren, şiddet karşıtı antik bir dini takip eden Hindistan'ın Jain azınlığı içinde bir gelenek. Hindistan'ın 1 milyar 250 milyonluk nüfusunun yüzde 1'i Jainizm'e inanıyor.
Haydarabad'da kuyumculuk yapan Aradhana'nın ailesi, kızlarının bir Jain rahibesi olmak istediğini söyledi. Bu nedenle ona 7 hafta oruç tutma izni verdiklerini ancak kızın oruç tutmayı bırakmayı reddettiğini, 17 gün daha kaynamış su içerek oruca devam ettiğini savundu.
Baba Lakshmichand Samdariya yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, "Oruç için izin istedi. 51 gün sonra durmasını istedik ancak bırakmadı. Orucu gönüllüydü. Kimse onu zorlamadı" şeklinde konuştu.
Aktivistler aileyi suçluyor
Çocuk hakları savunucusu Achyuta Rao, bir çocuğun böyle hayatı riske atan ciddi bir konuda tek başına karar veremeyeceğini söyleyerek aileyi suçladı. Rao, ailenin onu durdurup cesaretlendirmesi gerektiğini kaydetti.
Pek çok Hintli, sosyal medyada Rao'nun görüşlerini savundu. Aileyi dini fanatizmi teşvik etmekle suçladılar.
Aile yargılanırsa 10 yıla kadar hapis cezası alabilir. Bir eyalet mahkemesi Jain topluluğu içindeki uzun süreli orucu intihara eşdeğer olduğu gerekçesiyle bir dönem yasaklasa da Hindistan Yüksek Mahkemesi, bu kararı dini özgürlükleri gerekçe göstererek bozdu.