Münevver Karabulut cinayeti, 3 Mart 2009’da Türkiye'yi sarsarken, cinayet zanlısı Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014’te Silivri Cezaevi'ndeki koğuşunda ölü bulundu. Ancak Garipoğlu’nun ölmediği ve yurtdışına kaçırıldığına dair iddialar, Münevver Karabulut’un ailesinin Garipoğlu'nun mezarının açılması talebini gündeme getirdi. Bu talep, kanıt yetersizliği nedeniyle reddedilse de, Garipoğlu ailesinin fethi kabir talebinin ardından mezar açıldı.
Yaklaşık 10 yıl aradan sonra gerçekleştirilen mezar açma işleminde kefen bulunmazken, fethi kabir sonuçlarının bir hafta içinde açıklanması bekleniyor.
OTOPSIYI YAPAN DOKTOR AÇIKLADI
Garipoğlu’nun ölümünden sonra otopsisini gerçekleştiren Prof. Dr. Sermet Koç, o dönem uygulanan DNA testlerinin, ölen kişinin Garipoğlu olduğunu net bir şekilde doğruladığını belirtti. Garipoğlu’nun anne ve babasının otopsi sırasında hazır bulunduğunu ifade eden Koç, fiziksel benzerliklerin kimlik tespitinde önemli rol oynadığını vurguladı. "İple boğulma" iddialarını reddeden Koç, Garipoğlu’nun başına poşet geçirerek havasız kaldığı için yaşamını yitirdiğini açıkladı.
SAVCI SORULARI YANITLADI
Cezaevinde sabah sayımında cansız bedeni bulunan Garipoğlu'nun başındaki poşet, yıllardır tartışmalara neden olurken, dönemin Silivri Cezaevi Cumhuriyet Savcısı Metin Arda, ilk kez açıklamalarda bulundu. Arda, Garipoğlu'nun başındaki poşete hiç dokunulmadığını, "Elleri serbest olan Garipoğlu neden poşeti çıkarmadı?" sorusunu yöneltti. Adli Tıp personelinin durumu uyuşma ve baygınlıkla açıkladığını ifade etti.