FATIH ALTAYLI'NIN KÖŞESINDE YER ALAN KAN DONDURAN MEKTUP
Gündeme ilişkin değerlendirmelerini her hafta YouTube kanalı ve web köşesi üzerinden paylaşan Fatih Altaylı’nın son yazısı büyük dikkat çekti. Altaylı, "Okudum, okumamış olmayı, okuduğum şeylerin yaşanmamış olmasını diledim" notunu düşerek, tarikat yurdunda kalan bir gencin isteği üzerine itiraflarını tek tek açıkladı.
"UYDURMA, YALAN YOK"
"Çocukluğu yok olan birisi olarak bizzat yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istedim" diyen genç, "Yazdıklarımın içerisinde tek bir satır dahi abartı, uydurma, yalan yoktur. Tamamı bizzat kendi yaşadığım şeylerdir. Fazlası yoktur, eksiği olabilir" diyerek belirtti.
POLIS BASKININI ÖĞRENINCE BIZI SAKLIYORLARDI
Altaylı’nın köşesine taşıdığı mektupta, genç başından geçenleri şu şekilde anlattı:
"Ailem 6 yaşındayken beni İslami eğitim almam ve İslami görüşe sahip bir yaşam sürmem için anaokulu gibi eğitim veren bir kursa göndermeye başladı. 2000 ila 2002 yılları arasını kapsayan bu süreçte gittiğimiz yer, dışarıdan bakıldığında normal bir daire gibi görünen, dini eğitimlerin verildiği bir yerdi. Fakat zaman zaman polis baskını olacağını öğrenen hocalar, aldıkları bu haber doğrultusunda bizleri saklıyor, ormanlık tenha yerlere götürüyorlardı."
"ŞIDDETE MARUZ KALMAYI KÜÇÜCÜK YAŞIMDA ÖĞRENDIM"
"Ailem beni oradan alarak bu sefer de yatılı olarak kalacağım aynı cemaate bağlı bir kuran kursuna gönderme kararı aldı. Bu kurs Kasımpaşa’da 5 katlı bir binadaydı. 200 kişi civarında öğrenciydik ve ben hayatımda ilk kez dayak yemeye, şiddete maruz kalmaya ve her insanın içinde aşağılanmaya burada, o küçücük yaşımda öğrendim."
"HORTUMLA DÖVÜLEREK ODADAN ÇIKARTILAN ÇOCUKLARDIK"
"Sudan sebepler yüzünden daha sabah ezanı okunmadan tecüt namazı kılınması için gecenin 3’ünde dövülerek uykudan uyandırılan, 5 dakika içerisinde yatağını toplayıp giyinip yatakhaneden çıkmak zorunda olan ve çıkamazsa bazen hortumla dövüle dövüle odadan çıkartılan çocuklardık. Gecenin 3’ünde toplu olarak üzerimizdeki giysileri çıkartılıp, banyoda otomobil yıkar gibi soğuk sularla hortumla üzerimize su tutuluyor ve yer temizleme fırçalarıyla fırçalanıyorduk. Yeri geliyor falakaya yatırılıyor, yeri geliyor avucumuzun içleri morarana kadar dayak yiyorduk. 7-8 yaşlarındaydım ve falakaya yatırılarak dayak yemekten ayağımın üzerine basamıyordum."
"ABIMIN HIKMET ILE CINSEL İLIŞKISI OLDUĞUNU ÖĞRENDIM"
"Çok kısa bir süre sonra yine aynı cemaate bağlı İstanbul Ümraniye’deki bir başka kuran kursuna yatılı olarak gönderildim. Bu kursta abim benden önce gitmişti ve bir süre sonra abimle ilgili bir şeyler duymaya başladım. Aynı kursta kaldığımız Hikmet isminde bir şahısla cinsel ilişkisi olduğunu öğrendim."
"HAMZA, MAHMUT, YUSUF, BILAL… BEN DE BAŞLADIM"
"Hemen ardından, kursta bulunan en az 10 kişinin daha birbirleriyle bu tür ilişkileri olduğunu öğrendim. Zaten bunu kendileri de inkar etmiyordu. Duyduğum bu şeyleri yaşamayı merak ederek ben de birileriyle cinsel ilişkiye girmeye başladım. İlişkiye girdiğim kişilerin isimleri: Abdussamet, Hamza, Mahmut, Yusuf, Bilal, Üsame, Abdulkadir, Mustafa, Ömer, Selman, Mahmut, Ramazan ve daha adı aklıma gelmeyen birkaç kişi. Yerleştirildiğim bu kursa başladığımda yaşım 12’ye gelmişti. Herkes her şeyi biliyor fakat kimse yüksek sesle bu tarz şeyleri konuşamıyordu."
"BU KIŞILER İMAMLIK YAPIYOR"
"Bizzat kendim kuran kursundayken cinsel ilişkiye girdiğim kişilerin bazıları şu anda aktif olarak Diyanet'in resmi kadrosunda imamlık yaparak millete din anlatıyor, bazıları ise farklı şekilde görev yapıyor ve bazıları ise şu an benim de zamanında sözde din eğitimi almam için gönderildiğim cemaate bağlı kurslarda hocalık yapıyorlar."