Hatay'ın Antakya ilçesinde 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Cemil Çapar Apartmanı'nın davasının üçüncü duruşması bugün Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, sanık müteahhit Mehmet Özkan ve diğer sanıklar, suçlamaları deprem şiddetine atarak kendilerini savundular.
Müteahhit Mehmet Özkan, "Ben neden tutuklu olduğumu bilmiyorum. Suçum nedir? Depremi biz yapmadık ki?" şeklinde ifade verdi. Özkan, kendisinin ve ekibinin projeyi düzgün yaptığını, devletin kendilerine sürekli iş verdiğini ve uzun yıllar vergi rekortmeni olduğunu belirtti. Özkan, 19 aydır kötü koşullarda tutuklu olduğunu ve tahliye talep ettiğini ifade etti.
Diğer sanıklar arasında yer alan inşaat mühendisi ve şantiye şefi Mehmet Güçlü, binanın statik ve şantiye şefliğinde herhangi bir kusur olmadığını savundu. Güçlü, Hatay'ın yerle bir olmasına rağmen etriye uyumsuzluğunun kabul edilemeyeceğini belirtti.
Yapı denetim firması sahibi Bülent Kimyon ise, müteahhit Mehmet Özkan ile sözleşmeli çalıştıklarını ve malzeme kalitesinden taviz vermediklerini söyledi.
Müşteki avukatı Seher Eriş, "Deprem çok şiddetliydi, ama binaların sağlamlığını etkileyen faktörler var. Depremi katliama dönüştüren etmenler var ve bu, sadece deprem şiddetiyle açıklanamaz. Aklımızla alay ediliyor" şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun henüz hazırlanmadığı gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 6 Aralık 2024'e erteledi. Yapı denetim firması sahibi Bülent Kimyon’un denetimli serbestlik ile yargılanmasına karar verildi.
Duruşma çıkışında konuşan müşteki avukatı Seher Eriş, adaletin sağlanabilmesi için tüm sorumluların yargılanması gerektiğini belirtti ve "Her türlü sorumluluğun iyi tespit edilmesi, müteahhitten yapı denetimcisine, kamu görevlilerinden sorumlu olan herkese hesap sorulması önemlidir" dedi.