Sivas'ta 78 senelik bir geçmişe sahip, hakkında şiirler yazılan Çerkez'in Kahvesi, pandemi sebebi ile uygulanmakta olan yasaklar kapsamında bir süre kapalı kaldıktan sonra bir kez daha açıldı. Kendine özgü, yapımı sır olarak saklanan kahvesi, mekan yapısı, entelektüel müşteri potansiyeli ile bilinen Çerkez'in Kahvesi'ne müdavimleri yoğun rağbet gösteriyor.
Sivas'ta 1943 senesinde Hüseyin Yıldız tarafından küçük bir çay ocağı biçiminde kurulmuş olan Çerkez'in Kahvesi, Osmanlı'da başlayan kahve kültürünün Sivas'taki yaşamakta olan temsilcisi oldu. Müşterilerine, bir klasik haline gelen özel kahvesinin beraberinde çay ve nargile olanağı sunulmakta olan mekanın iç kısmında ise gramofon, eski silahlar, semaver, radyo, kente özgü ağızlık ve bıçaklar gibi antika ürünler yer almakta. Klasik kahvehanelerde rastlanılan okey, kağıt gibi oyunlara yer verilmeyen mekanın, müdavimleri bulunuyor. Mekanda günlük siyaset, spor, edebiyat, sanat gibi konularda derin tartışmalar yapılıyor. Kente gelen misafirler, önemli siyasiler, sanatçılar, muhakkak Çerkez'in Kahvesi'nde ağırlanıyor. Çerkez'in Kahvesi, hakkında şiir ve metinler yazılan kentin simge mekanlarından birisi olarak dikkat çekiyor. Pandemi sürecinde bir süre kapanmak mecburiyetinde kalan mekan, normalleşme kararı sonrası kısıtlamaların kaldırılması ile müşterileri ile tekrar buluştu. Mekanın müşterileri kararı sevinçle karşıladı.
KAHVENİN YAPIMI SIR GİBİ SAKLANIYOR
Çerkez'in Kahvesi'nde müşterilere Osmanlı döneminde olduğu gibi kulpsuz özel fincanlarda sunulan, yoğun telve kıvamlı özel kahve yapılıyor. Kahvenin yapımı da yıllardır sır olarak saklanıyor. İlk kez gelen müşterilerin hepsi, kahveyi içtikten sonra ısrarla yapılışının sırrını öğrenmeye çalışıyor.
Çerkez'in Kahvesi'nin 3'üncü nesil işletmecilerinden Onur Yıldız (21), "Burası dedemden beri işletilen bir mekan. Şu an ağabeyim ve ben 3'üncü nesiliz. 1943'ten bu yana faaliyetteyiz ve Sivas'ın en köklü esnaflarından biriyiz. Tabi insanlar burayı çok özlüyor. Vaka sayılarının düşüş durumuna göre müşterilerimizi aynı şekilde ağırlamayı isteriz" dedi.
'BİZ BURADA BÜYÜDÜK'
45 yıldır Çerkez'in Kahvesi müdavimi olan Ferhat Kip (73) pandemi sürecinde kahvenin tadından mahrum kaldıklarını belirterek, "Buraya geldiğimiz zaman boynumuzu büküp bakıyorduk. Acaba bizim mekanımız açılacak mı diye düşünüyorduk. Çok şükür kavuştuk. İnşallah bundan sonra bu hastalıktan da kurtuluruz. Ben 45 yılı aşkın bir süredir buraya geliyorum. Burada büyüdük, burada arkadaş edindik. Sohbet ediyoruz, tatlıyız, iyi geçiniyoruz ondan geliyoruz. Gittiğimiz başka yerlerde yabancılık çekiyoruz. Etrafımızdaki arkadaşları tanımıyoruz. Sohbet edemiyoruz. Yalnız oturup yalnız kalkıyoruz. Yasa gereği 3 kişi oturabiliyoruz. Ama bu olmasaydı şu an 10 kişi olurduk" diye konuştu.
'ÇAYI DA, ARKADAŞLA SOHBETİ DE GÜZELDİR'
Mekanın yarım asırlık müşterisi Binali Gülbahar (77) ise, "Kendimi bildim bileli buraya geliyorum. Buranın çayı da, arkadaşların sohbeti de güzeldir. Yıllardır sevdiğimiz arkadaşlarımızı burda görüyoruz" diye konuştu.
Çerkez'in çayı, kahvesi ve 78 senelik geçmişinin beraberinde Sivaslılar için bir buluşma mekanı olduğunu söyleyen Hanifi Yıldırım (60), "45 yıldır Çerkez'in Kahvesi'ne gelip gidiyorum. Özlemini çektiğimiz şeye kavuşma sevincini yaşıyoruz. Çünkü uzun senelerdir burası bizim mekanımız olmuş. Bir adres gibi arkadaşlarımızla burda buluşuyoruz" dedi.