Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ASO Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, 5 Eylül'de ilan edilen Orta Vadeli Program'ın, geçen yıl açıklanan programın bir devamı olduğunu belirterek, enflasyonu düşürmenin, büyümeyi sürdürülebilir kılmanın ve istihdamı korumanın temel hedefler olduğunu vurguladı. Ayrıca, depremin yaralarını sarmak ve deprem bölgelerini rehabilite etmek de bu hedefler arasında yer aldığını ifade etti.
Yılmaz, Türkiye'nin yeşil ve dijital dönüşümüne uyum sağladığı sürece, ekonomik ve sosyal refahını artırabileceğini belirtti. Enflasyonu düşürmenin, ekonomik istikrar ve yatırım ortamını iyileştirme açısından kritik olduğunu söyledi. Orta ve uzun vadede büyüme ve enflasyon arasında bir çelişki bulunmadığını, aksine bu süreçlerin birbirini desteklediğini vurguladı.
Dezenflasyon sürecinin başladığını ve enflasyonun haziran ayından itibaren hızla düştüğünü belirten Yılmaz, eylül ayı itibarıyla enflasyonun 50'nin altına ineceğini ve yıl sonu itibarıyla yüzde 41,5'e gerileyeceğini öngördü. Gelecek yıl için hedef yüzde 20'nin altında enflasyon ve 2026 yılında tek haneli rakamlara ulaşmak.
Büyümenin sürdürülebilirliğine de dikkat çeken Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü, bu yılın ilk yarısında ise yüzde 3,8 büyüme kaydedildiğini belirtti. Ayrıca, bütçe açığının geçen yıl yüzde 5,2 ile kapatıldığını ve deprem harcamalarının hariç tutulması durumunda bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1,6 olduğunu ifade etti.
Cari açıkta da olumlu gelişmeler yaşandığını, geçen yıl yüzde 6 olan cari açığın yıl sonu itibarıyla 45 milyar dolara düştüğünü, milli gelirin yüzde 4'üne gerilediğini belirtti. Cari açığın milli gelire oranının bu yıl sonu itibarıyla yüzde 1,7'ye düşmesini öngördüğünü söyledi.
Yılmaz, Türkiye'nin Merkez Bankası rezervlerinin geçen yıl 98,5 milyar dolara düştüğünü, şu anda ise 150 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirtti. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduat hesaplarındaki önemli düşüş ve CDS risk primindeki iyileşmelere dikkat çekti.
Türkiye'nin büyüklüğünün geçen yıl 1,1 trilyon dolar, bu yıl sonunda ise 1,3 trilyon dolar olması bekleniyor. Yılmaz, kişi başına düşen gelirin bu yıl sonu itibarıyla 15 bin doları aşmasını ve OVP'nin sonunda 20 bin doları geçmesini öngördü.
Son olarak, Türkiye'nin doğrudan yatırım çekme konusunda büyük ilerleme kaydettiğini ve Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin her iki taraf için de faydalı olacağını vurguladı. Bu güncellemenin Türkiye'ye yeni fırsatlar sunacağını belirtti.