Çevreci avukat İsmail Hakkı Atal “Eğer biz ormanı korumazsak yurttaşlık görevimizi yerine getirmemiş ve suç işlemiş oluruz. Türkiye’de kanunlar ve yasalar uygulanmıyor. Türkiye adım adım çok kaotik bir sürece evriliyor” dedi.
Avukat İsmail Hakkı Atal, Akbelen'deki son gelişmeleri Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.
Atal'ın açıklamaları şöyle:
"Dün gözaltına alınmıştım, şu anda da Muğla İdare Mahkemesi’nin önündeyim ve bir daha açtık. Dün yapmış oldukları her şey hukuksuz. Gözaltı kararı olmaksızın beni yani bir avukatı gözaltına alıyorlar. Avukatlık kanununa göre kolluk kuvvetleri avukatın üzerini bile arayamazlar ancak suçüstü olacak, savcılık talimatı olacak ve savcılığın da soruşturma yapabilmesi için Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alması gerekiyor. Türkiye, yönetim krizinde olduğundan dolayı her yerde savcı ve hakim de dahil olmak üzere liyakatsiz kadrolarla dolu olduğundan savcıların ne yapmaları gerektiğinden haberleri yok. Jandarma’ya, avukatım gözaltına alamazsınız diyorum, savcının talimatı var diyor.. Onun böyle bir talimat vermeye yetkisi yok ki. Bizleri 5 saat gözaltında tuttular ama sonrasında savcı kararını bize gösteremediler çünkü yok. Adalet Bakanlığı ve Jandarma genel Komutanlığı’na tazminat davası açacağım ki bir daha başka bir avukata bunu yapamasınlar. Türkiye’de kanunsuz ve hukuksuzluk kural oldu, hukuk ve kanuna uymak istisna oldu. Kanuna uyulmasını sağlamakla görevli olan ne savcısı ne hakimi ne de polisi yapıyor çünkü her taraf liyakatsiz ve bilgisiz kadrolarla dolu. Bizim yaptığımız Anayasal haklarımızı korumak ama onlara göre kolluk kuvvetlerine biz mukavemet etmişiz. Nöbet alanına fiziki müdahale yapmadılar, ormanın içerisinde Jandarma koridoru oluşturup ormancıların, ağaç kesimini yapmaları için ortama sağladılar. İkizköylüler, ağaç kesim seslerini duymak istemiyoruz içimiz parçalanıyor dediler.
Anayasal suç
2021 yılında ağaç kesiminin başlamasından birkaç saat sonra açmış olduğumuz dava dosyasında yürütmenin durdurulması talebinde bulunmuştuk ve bu talebimize hukuki bir dayanak oluşturmak için içeriden görüntü almak istemiştik. Anayasa’nın 169. Maddesi bize bu hakkı veriyor, devlete ve yurttaşlara ormanları koruma görevi veriyor. Bu sadece yurttaşlar açısından bir hak değil aynı zamanda bir görev. Eğer biz ormanı korumazsak yurttaşlık görevimizi yerine getirmemiş ve suç işlemiş oluruz. Eğer size burayı kapatma emri verildiyse bu kanunsuz bir emirdir, üstünüzden yazılı talimat almanız gerekiyor, ben avukatım dememe rağmen savcı talimatı var diyerek gözaltına aldılar. Türkiye’de kanunlar ve yasalar uygulanmıyor. Türkiye adım adım çok kaotik bir sürece evriliyor. Limak ve İçtaş patronları hakkında Anayasa’nın 3’üncü maddesindeki ‘devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak’tan savcılığa suç duyurusunda bulunacağız."