Bolu'dan Ankara'ya yürüyerek “değişim” mesajı veren Tanju Özcan, 16 Temmuz'da sosyal medyada paylaşım yaptı. CHP'li Bolu Belediye Başkanı Özcan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ait olduğu iddia edilen bir ses kaydını sosyal medya hesabı üzerinden servis etti. 15 Temmuz tarihli olduğu iddia edilen ses kaydında Kılıçdaroğlu'nun Özcan için “Atın bunu partiden” dediği dikkat çekti: “Niçin bunları yaptığını da gayet iyi biliyorum. Ama bunu dillendirmiyoruz.”
Bu paylaşımına ek olarak da CHP liderine şu çağrıyı yaptı Özcan:
“Arkamda herhangi bir ‘Gizli Güç' yok. Halkın gücü var. İddialarınızı ispatlayamazsanız, sizi yalancı ve müfteri olarak ilan edip, dava edeceğim.”
Bu ses kaydı daha sıcaklığını korurken dün gece YouTube'a düşen bir video gündemi değiştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun öncülüğünde gerçekleştirilen online toplantının görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Yayınlanan videoda İmamoğlu'ndan söz alarak konuşan CHP'li isimler görevden alınan il ve ilçe yöneticilerinin yapacakları itirazın görüşüleceği Parti Meclisi'ni toplantıya çağırmak için imza toplama ve olağanüstü kongre toplanması konularını konuşuyor.
Toplantıya videosunu kapatarak katılan bir kişinin toplantıyı kayda almasının ardından çekilen 14 dakikalık video YouTube'da dün (18 Temmuz 2023) açılan “Değişim Gerçeği” isimli hesaptan şu ifadelerle yayınlandı: “İmamoğlu'nun değişim A Takımı ile gizli darbe toplantısı! Kimler var? Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek, Özgür Özel, Gökhan Günaydın, Onursal Adıgüzel, Selin Sayek Böke, Veli Ağbaba, Engin Altay, Engin Özkoç, Hakkı Süha Okay, Veysi-Hakan Uyanık, Pınar Uzun, Gökan Zeybek, Sevgi Kılıç! Ayağa kalk CHP örgütü! İhaneti gör!!! Partine sahip çık!!!”
“Genel Başkanı temsil edenler bu toplantıda ne arıyor?”
CHP Genel Merkezi'nin değerlendirmesi ve tespitleriyle başlayalım:
“Ekrem İmamoğlu başkanlığında yapılan ve CHP'nin seçimden önceki ağır toplarının katıldığı toplantıya, kimi çevrelerden ‘Ne var bunda. Zaten o isimler değişim istiyordu' şeklinde tepki verdiler. Hatta İmamoğlu ve toplantıya katılan kimi isimler de aynı tavrı takındı. Bu yönüyle bakıldığında, evet, partili siyasette özellikle kurultay dönemlerinde bu tarz toplantılar normal kabul edilebilir.
Fakat… Biz normal olmayanlara bakalım:
1) Partinin mevcut Grup Başkanı (Özgür Özel) ve Grup Başkan Vekilleri (Gökhan Günaydın) elbette değişim isteyebilir, bu yönde görüş bildirebilirler ancak hem mevcut durumlarını koruyup hem de paralel Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarzı toplantılar yapamazlar.
2) Partinin Grup Başkanı ve Grup Başkanvekilleri ismi üzerinde o makamlarda Genel Başkanı temsil etmektedirler. Kurultay çalışması yaparken partinin –hele ki CHP gibi 100 yıllık partinin- kurumsal yapısını zedeleyecek davranışlarda bulunamazlar ve Genel Başkanı temsil ettikleri makamlarda partinin bir belediye başkanını paralel genel başkan olarak kabul edemezler. Mesela Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis'te partinin ve genel başkanın görüşlerini mi savunacak yoksa İmamoğlu'nun görüşlerini mi?
3) CHP gibi bir partide; tabanı, partinin genç dinamiklerini hatta örgütlü toplum kesimlerini işin içine katmadan, son 10 yılda parti yönetiminde bulunan, seçim öncesi Kılıçdaroğlu'nun ‘A Takımı'nda yer alan, şimdi karşı çıktıkları tüm politikaları onaylayan isimlerle değişim yapmaya çalışmak ‘değişim' kavramının içeriğini boşaltmak demektir.
4) Seçim öncesi MYK üyesi olan, milletvekili belirleme komisyonunda bulunan kimi 5'nci ve 6'ncı dönem ve ilk sıralardan milletvekili olan isimleri değişimin kurmay heyeti olarak belirlemek siyasi ahlak, adalet, hakkaniyet bakımından da sorunludur, yanlıştır.”
Partinin hali ortada, arayış sürecek
Ekrem İmamoğlu'nun online toplantısına katılan ve “değişim” konusunda ilk açıklamayı yapan isimlerden olan İstanbul Milletvekili Engin Altay, “Arayışlar devam edecek. Partinin hali ortada. Delege seçimlerinin başladığı günlerde il başkanlarının görevden alındığını görüyoruz. Biz bunu konuşmayacağız da neyi konuşacağız kardeşim” dedi.
Altay şöyle devam etti:
“Toplantının sızması enteresan. Fakat gizli saklı bir durum yok. Sorun var ve tartışıyoruz. Arayış var ve bu da arama konferansı. Arama konferansını ihanet toplantılarına çevirmek istiyor birileri. Herkesin bu partiye borcu var. Bunu ihanet diye sunmak çok ayıp. Bu süreci konuşmak mı ihanet? Gizli yapılan toplantı değil ki. Bundan daha doğal ne olabilir? Partideki gidişatı, gelişmeleri konuştuk.”
DEĞİŞİM İSTEMEK PARALEL Mİ OLDU? “Değişim” konusunda net tavır koyan isimlerden partini ağır isimlerinden Bülent Tezcan'la da konuştum. Tezcan, sızdırmayı toplantıya katılanların yapmadığını düşünüyor: “Bu sızdırmayı, ‘ihanet' diyerek toplantıdan rahatsız olan birilerinin yaptığını düşünüyorum. Sosyal medya hesaplarına baktığımızda da trol hesaplar olduğunu görüyoruz. Ki bu hesaplar üzerinden yaygınlaşma olduğunu anlıyoruz. Bu toplantı gizli saklı bir şey değil. Zaman zaman kamuoyuyla paylaşılmayan toplantılar yapılır. Bu toplantıları bir ihanet gibi göstermek şu açıdan kötü: Konuşmayan, tartışmayan bir parti yaratmak CHP'ye yapılan en büyük kötülüktür.
Araya girdim ve dedim ki: “Genel Merkez bunu paralel toplantılar olarak görüyor. Paralel MYK tanımlaması konuşuluyor.”
Tezcan şu değerlendirmeyi yaptı: “Değişim tartışması yapmak ne zamandan bu yana paralel oldu. Bu şekilde değerlendirdiğiniz zaman konuşma özgürlüğünü elden alırsınız. Türkiye'nin geleceği konusunda konuşuyoruz ve konuşacağız. En önemlisi şu: Kimse bu toplantılarda kariyer revize etmiyor. Kendi geleceğimiz için bir çalışma değil bunlar. Partinin mahrem konularını değil ülkenin geleceğiyle ilgili siyaseti konuşuyoruz. Şu da bilinsin: Bu toplantı olağanüstü kurultay için yapılmış bir toplantı değildi. Arayış, arama toplantısıydı.”