Erdoğdu, hakkındaki iddialara yanıt verirken, ATV ve Sabah'ın hangi kredilerle alındığını sordu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Erdoğdu ayrıca, Mustafa Sarıgül'ü istemediğini ve bunun sır olmadığını yazdı.
Aykut Erdoğdu, ATV - Sabah ve A-Haber'in kendisini hedeif göstermesinin en son nedenin yaptığı açıklama oldtuğunu söyledi. Erdoğdu o açıklamasında, Özellikle seçimleri kaybettiğiniz an yargılanacaksınız ve bu yargılamayı TRT’den canlı yayınlayacağız demişti.
Erdoğdu'nun o açıklamasının videosu
Aykut Erdoğdu bu videodan sonra hakkındaki iddialara sırayla şu yanıtı verdi ve ATV - Sabah'ın hangi kredilerle alındığını hatırlattı ve ATV ile Sabah Yönetimine Üçüncü 3. Havalimanı müteahhitlerinden rüşvet aldınız mı diye sordu: İşte Aykut Erdoğdu'nun açıklamaları:
Merkez Bankası rezervleri ve Amirallere yapılan ihanetle ilgili konuşmalarım çok rahatsız etmiş olmalı… Özellikle seçimleri kaybettiğiniz an yargılanacaksınız ve bu yargılamayı TRT’den canlı yayınlayacağız sözlerim Saray efradını biraz ürkütmüş…
Son günlerde ellerinde ne güç varsa üzerime salıyorlar :) Önce telefonda tehditler aldım… Sonra Erdoğan 250 Bin TL’lik tazminat davası açtı…
Daha sonra imalı bir biçimde Kadıköy’de aldığım evi nasıl aldığımı sordular… Bu iftiracılara cevap vermeye değmez ama kimsenin aklında soru işareti kalmasın diye banka dekontları ile cevap verdim…
Ardından Sabah ve A Haber Belediyelerden para topladığıma ilişkin alçakça iftiralar attı… İspatlamazsanız şerefsizsiniz dedim ve dava açtım… Bunun hesabını yargıda soracağım…
Ben dava açtıktan sonra şimdi yeni bir araştırmaya girişmişler… Birçok insanı arayıp bilgi toplamaya çalışıyorlarmış… Bu işlerin başında Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi olmalarına engel olduğum bazı dahili işbirlikçiler olduğunu biliyorum…
Mahmut Övür başta olmak üzere yandaşlarla tavla atıp yoldaşlarını satanları ben de bütün örgütümüz de biliyor… Bu döneklerin hayatları boyunca kendi çıkarları dışında mücadelesi olmadı…
Özellikle Şişli Belediye Başkanının değişmesi sonrasında bu iftira ve saldırılar hızla artmaya başladı… Sarıgül’ün Şişli adayı olmasına karşı çıktığım sır değil… Dürüstlüğü ile tanıdığımız mevcut Belediye Başkanı Muammer Keskin’e destek verdiğimde sır değil…
Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin seçildikten sonra bir tek iş için talebim olmadı… Şişli Belediyesi ile ilgili gelen bütün talepleri Başkan’la konuşun diye reddettim… Sadece bir akademisyeni işe almasını istedim… O da olmadı…
Şimdi gelelim Sabah Gazetesi ve A Haberin araştırdığı konuya… Genel Başkan Yardımcılığım sırasında Ekonomik ve Sosyal Politikalar Araştırma Birimini kurduk… Amacımız Türkiye’nin meseleleri ile ilgili kamuoyuna raporlar sunmaktı…
Bu kurduğumuz birime yüksek lisanslı ve doktoralı akademik personel ve bürokrasi kökenli uzmanları davet ettik… Ben özellikle Barış Akademisyenlerinin bu birimde olmasını çok istedim…
Haksız bir biçimde üniversitelerinden ihraç edilen Barış Akademisyenlerine gelir yaratabilmek amacıyla Belediyeler ile görüştüm… İhraç edilen akademisyenlerin hiçbir ücret ve maaş talebi olmadı… Ancak bu zor günlerde Barış Akademisyenleri ile dayanışmayı onur kabul ettim…
Üç Belediyemiz akademisyenleri alacaklarını söylediler… Bu sözden 8 ay sonra güvenlik soruşturması engeline takıldıkları için alamayacaklarını söylediler…
AKP on binlerce bankamatik yandaşına maaş bağlarken biz tamamı yüksek lisanslı ve doktoralı fiilen belediyelerde çalışmaya hazır 25-30 uzmanı işe alamadık… Çünkü bu onurlu insanları sivil ölüye çevirmek için bütün hukuki yollar kapatıldı…
Bu güne kadar Barış Akademisyenleri ve diğer akademik ve uzman personelle elimizde ne var ne yoksa bölüşerek geldik… Altını çizerek söylüyorum hiçbir uzman maaş talebiyle bize gelmedi… Biz ısrarla masrafları karşılamak için ricacı olduk…
Masraflarımızı öncelikle ailem, akrabalarım ve siyasetle devletle hiçbir ilgisi olmayan arkadaşlarımın desteğiyle karşıladık… Bu benim hayatımda yaptığım en saygın iştir… Hayatım boyunca bu insanlarla birlikte çalıştığım için gurur duyacağım…
Genel Başkan Yardımcılığı görevim sırasında bu ekiple tüm kamuoyuna yönelik Türkiye’nin Ekonomik ve Sosyal Sorunları üzerine raporlar hazırlayıp talep eden on binlerce kişiye bu raporları ilettik…
Bu sırada Şişli Belediyesinden Şişli Meslek Yüksek Okulu Vakfı aracılığıyla alınan ve hala davalık olan hali hazırda birçok dernek, vakıf ve kulüp tarafından kullanılan Eski Şişli Belediye binasında bu arkadaşlarımızın çalışabilmesi için 3 oda tahsis edildi…
Bu üç oda için kira ödemek istedik ancak hukuki durum belirsiz olduğu için ödeme alamadılar… Bize Şişli Belediyesi tarafında yapılan tek iyilik bu yer tahsisidir… Hukuki sorun çözülür çözülmez de bu yerin kirasını ödeyeceğiz…
Bizim kira ödemeye çalıştığımız üç odanın olduğu Eski Şişli Belediye Binası dahil Şişli Belediyesi’ne ait birçok gayri menkulün 1 TL bedel ile Şişli Meslek Yüksek Okulu adında bir vakfa devir edildiğinin de bilinmesini isterim… Yani bu bina şu an kamu binası değil…
Yerel seçimden bu yana aday olmalarına karşı çıktığım bazı Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi adayları yerel basına ve yandaş medyaya bu konuyu sızdırıp intikam almaya çalışıyorlar…
Bu haberleri yaptıranları da arkasında olanları da iyi biliyorum… Bunlar bildikleri yoldan ilerliyorlar… Ben de kendi yolumda yürüyorum…
Benim için siyaset bir meslek değil… Ne baskıdan ne iftiradan çekinirim… Benim kaygım önce memleketim sonra Partim…
Şimdi gelelim ATV, Sabah ve A Haber’e siz sordunuz ben söyledim… Şimdi siz söyleyin bakalım… ATV ve Sabah Grubunu hangi kamu bankalarının kredisiyle aldınız? Bu krediyi geri ödediniz mi?
ATV Grubunun borcunu ödemek üzere 3. Havalimanı müteahhitlerinden rüşvet aldınız mı? Bu rüşvet havuzunu kim kurdu? Hangi müteahhit bu havuza ne kadar rüşvet verdi?
3. Havalimanında ihale şartnamesinde 90 metre olan kot farkı 60 metreye düşürülerek 2,5 Milyar Avro kamu kaynağı havuzcu müteahhitlere aktarıldı mı? Havalimanı resmen çukura yapıldı bu durumdan hiç utanmıyor musunuz?
Havalimanın geç teslimi ve geç teslim sonrası kira ödenmemesi dolayısıyla yaklaşık 5 Milyar Avro kamu kaynağı müteahhitlerin cebinde bırakıldı mı?
Bizimle sizin aranızda fark var… Bana belediyelerden aylık 30 Bin TL para toplamışım diye iftira attınız… Ben bu iftiraya bile Millete olan saygımdan cevap verdim…
Şimdi benim size sorduğum sorulara cevap verin… Herbir puntosu herbir karesi haram olan bir medyada çalışıp insanlara bu kadar kolay nasıl iftira atıyorsunuz? Akşam eşinizin çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz?
“Ben ekmeğimin peşindeyim… Gözlerimi kapatır vazifemi yaparım” diyerek hayatınız kolaylaşıyor mu? Ben size karşı hiçbirşey hissetmiyorum… Çünkü siz benim gözümde eşyadan farksızsınız…
Benim incindiğim iç siyasi hesapları yüzünden aramıza sızmış ve yoldaşını iftiralarla sırtından bıçaklayan gölgeler… Benim onlara söyleyeceğim, yolumda yürümeye devam edeceğim… Bu yol ne kariyer ne de ihtiras yoludur… Hak doğrudan yanadır…